Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
— E İ eebaik çE T e 'a 17 MART — 1938 Esrarlı intiharlardan sonra Viyanada Veri , e LA IK F üç büyük alım fevkif edılmış Rayştag yarın davet J'Nı. 16 (AA.) — Viyananm tica- rkezinde en işlek caddelerden biri h.x“therştmaede, bugün 1935 de Ber- Kurfürs Tendamda vukua gölen “eeı hatırlatan Yahudi ayehtarı olmuştur. î“"'rnıııııı gamalıhaç İşaretleri taşı - t M gençlerden mürakkep bir grup, » tüccarlara hücumda — bulunmuş, N Olsun Yahudiler,, diye bağırarak dolaşmıı ve dükkânların vit - N" İ boz renge boyamır, üzerine “Ya- ’ev k'm'meulni yazmıştır. Polis bu hâ- lürn seyirci kalmıstır. tit edilen âlimler , 18 VALAY — Bu akşamki Paris qı | Bazetesi Viyana mühabirinden al- | 'hıh telgrafi neşrediyor: Dü .. Tasyonal şöhrete malik Üç bi- N psikanaliz mucidi profesör a " Sön ilim Nobel mükâfatmı kaza- Esör Leovi ve gecen sene boğa- N hasta olduğu zamra — Hitleri Namı.nm tevkif edildikleri söy- '_le' İnihürlar Yana/ 16 (A.A.) — Heimvehr'in iPerver cephe) müessis ve şefi * Emil Fey, refikası ve oğlu ile her intihar etmiştir. &ttiği henüz malüım değildir. Bi- p bir şey varsa o da Üçünün de İ ©? kursunlariyle ölmüş olarak | pâıduklmdrr | B*ı-ş. daha bu bapta bir şey neş- », *Miştir ve haber henüz umumi- *AyYi olmuş değildir. | partinin eski ve mühim şah- *Tihden biri olan Tirol endüstri .h“h.reiıi Fredirih Reitlıngerm ' r ettiği söylenmektedir. k üniversitesi profesörlerin - “ Yaşmda Gustav Bayer de ev- W" sonra dâ kendisini zehir- f"““ryı zenginlerinden Bösel, ü- hf: bir milyon gilin para ve kıymet “lduğu halde ötomobille kaçar- : :f Ndütta yakalanmıştır . İN :'“_fyııdakı Al nan * 'V,'_ *Veri h 17 (Husus!) — Alman k- ÜN '“ıtuı-yıaı kendilerine gösteri- kol lere kâmllen varmışlardır. 7 Ordu jile dağ İlivası Gmüden | işgal eylemiştir. w '-ı-xyiı n dada bir fırka Badhalde de diğer bulunuyor 10 uncu fırkanın Bir kısmmr Alten Hofendedir. kolordu da kümilen Avus - ç 'km, hulunuyor Fakat mürettep h»yhîllnmiyor Bu müuntazam kı- tra, Türingen ve Prusyadan | lıü $tir. Bunlara nasyonal sosya- Baüm bit İ %'n at da ilâve olunmuştur. | İ h’-l'p başka Avusturyada 550 Al- tayyaresi bulunmaktadır. k!nın b'r iesti " orta elçiliği, dün yapılan 'tu"mi geçitte hazır bulunmak ü- Lehistan, Yugoslavya, Ma- I'—Ponyı ve ÂAmerika heyet- ı“hlı 3tflerine davetiyeler gönderil - “lardan yalnız Amerika mas- *T itiraz ederek davete icabet 14 'm:;lk s«nal | 1038 plebistinde müntehip- f" ak sualin metni şudür: Hitleri, şefimiz olarak tanı- Süretle de Avusturyanın Al- lanmasını kabul ediyor *m Üü " "'Ya altınları Berlin direktörü Şaht, devlet ynhard ile birlikte buraya bankasının, yekünu 410 Ne baliğ olan, altın ve döviz Berline nakledilecektir. h& & mevkuf 'iden imtina edet meşhür öperatör | &ilesinin ne şerait tahtımda İn- gece içtimaa edildi lan İkızı ile eski Avusturya başvekilinin sıhhatte olduklarımnı haber almıştır. Kontes, kızı ile nişanlIrsının izdivaç- ları hakkında hiç bir şey bilmediğini ilâve ediyor. Hitler Berlinde Berlin, 17 (Hususi) — Hitler dün akşam 17 de tayyare ile Viyanadan dönmüştür. Hitleri hâmil bulunan tayyareye 6 tayyare refakat etmiştir. Bunlarla erz- cümle Ribbentrop, Hes ve Ditrih gel- Mmişlerdir. — Hitler Başvekâlet dairesi balkonun- dan halka hitaben kısa bir nutuk söyle- miştir, Bu krsa nutkunda Hitler “Millt birlik gayesinin vücuda getirildiği bu- günlerdeki hissiyata,, tercliman olmuş, “bu birliğin bütün tehlikelere göğüs ge receğini ve hiçbir zaman yıkılmıyaca- Zı,, nr bildirmiş ve sözlerini |6yle bitir- ınlıtlr: “— Almanya, büyük Almınyı ©İ- müuştur ve böyle kalacaktır. Şarktan garbe, şimalden cenuba kadar bütün memleketteki Almanlar, buna zamin- . dir., Rayştag toplanıyor Rayştag meclisi, Hitlerin bir nutku- nu dinlemek ürere yarın smat 20 de toplantıya çağrılacaktır. Bir şaylaya göre, Rayiştag bu top- Jantırdan sonra, feshedilecektir. Çin taarruzu enişliyor Şaııslgde ZAL kınlarla ilerliyorlar Hankeu, 16 (A. A.) — Sarı nehrin | batısındaki Çin taarruzu genişlemek- tedir. Tungkuını geçen Çin kıtaatı muhtelif iyeleri ve ezcümle Tungkuan karşısımda mühim bir mevzi olan Fenglintuyu geri almışlardır. Şansinin diğer bölgelerinde, muhte- lif cephelerde harekette bulunan Çin unsurlarının bilhassa cenub doğusun- da ve batıdaki dağlar üzerinde Jaopn kollarıma baskm yaptıkları bildiril . mektedir. Şimal cephesinde, Tiençin . Puke de. miryolu boyunca, Japon kıtaatı, 10.000 asker, tank ve ağır toplarla taarruza geçmişlerdir. Menghsien bölgesindeki Japon krta- atımm “Mançuri Laorensi,, adiyle meş- hur olan general Doihara'nın kuman- dası altında bulunduğu bildirilmekte- dir, Janonyada seferberl!ik kanmmu Tokyo, 16 (A. A.) — Meolis, sefer. berlik kanununu ittifakla ve tadilâtsız kabul etmiştir. Kanunu âyan meclisi de tasvib et . mistir. Çinililer bas | “80l sahilindeki ve Lughay cephesinin | “Katil var, koşun !, Meğer kutil hir tramvaymış! Dün gece Mustâafa Arif ve Lâtif is- minde üç arkadaş sarhoş bir nalde Bey- oğlu caddesinden geçerken katil var! Koşun kaçıyor!,, diye bağırmağa baş- iamışlar ve halkı heyecana vermişler- dir. Etraftan yetişen polisler “Ne var? Hani katil?,, diye sordukları zaamn diç arkadaş tavırlarını hiç bormadan gayet soğukt kanlılıkla: — Biz tramavaya katil deriz! İstas- yonda tramvay vardı. Bineceğimiz #i- vada kalktı. Önun için bağırıyorduk!,, Diye cevap vermişlerdir. Üç sarhoş birinti sulh ceza mahkemesine veril- müişlerdir. ZAYİ — İstanbüul 20 insi İIkokulu- nun 934-935 yılı mezunuyum. Diplo- mamı zayi ettim, Yenisini çıkaracağım- dan eskis'nin hükmü yoktur. İstanbul Fatih 20 inci okul 934-935 y UKS mc:unhımdm 253 Sıidı: Bckir KKĞL A Hırnz — Bizim evde olanları biliyor mu- sun? — Ne oldu? — Geçen gece hırsız girmiş. — Çok bir şey götürmüş mü? başka kendisi de hastahanelik oldu. — Neden? Sen mi dövdün? — Hayır ben evde yoktum. Karım beni meyhaneden döndü sanmış. — Eğer bu kiülrkü almazsan bir da. ha beni göremezsin. — Kaçar mısın? — Hayır, gözlerini oyarım! Arada fark vari Oğluna uzun uzadıya nasihat et- — Peki ama baba, dedi, sen de genç liğinde çok borç yapmışsın, — Evet. Fakat o zaman borçlarımı ben değil, babam ödüyordu. Halbuki senin borçlarını ben ödüyorum! den, bayanın roblarını giydiğiniz için kovulmuşsunuz. Sakın benim robları. ma da giymeye kalkmayın! Kırılmaz kadehn Garson hesabı getirdi: — Beş kadeh 100 kuruş, 5ö kuruş da kırdığmız kadeh için 150, garson hakkile beraber 165.. Müşteri hayretle sordu: — Kırdığım bir kadeh için 50 h- ruş mu alryorsunuz? " aa Evet efendim, Çünkü kırılan ka- deh adi cinsten bir kadeh değildi. kı. | yılmaz cinsindendi! i 5, : yoksa arabanın imal tarihi mi? İstanbulda zelzele b oldu Rasethaneden tebliğ ediliyor: Bu sabah saat üçü 55 dakika 27 sa- niye geçe kuüvvetlice bir zelzele kayld- edilmiştir. Şehrimizden daha hafif his- sedilen bu zelzelenin merkez Üstü İs- tanbuldan 160 kilometre mesafede tal — Hayır, hiçbir şey götüremedikten | | lerin hepsini birden sipariş etti: — Bundan evvel bulunduğunuz ev- | — ÖOtomobildeki plâka numarası ma, | ' Haaîzava fcavslve — Doktor, size gelmeden evvel bir eczacıya müracaat etmiştim... Doktör, hiddetle, hastanın sözünü kesti: — Zaten birçok hastalar hep böyle sizin gibidir, doktora gidecekleri yer- de eczacıya başvururlar. Elczacı size kimbilir nasıl tehlikeli bir şey tavsi- ye etti? — Size müracaat etmemi söylemiş- ti doktor! Hokkabasın karısı, kocasının ceble. rini araştırıyor. Tavuk Sütçülüğü ikinci plâna atıp işi çor. bacılık ve plâvcılığa döken dükkânlar- dan birinde tavuk istemişti. Getiri . len nesneyi görünce söylendi: — Garson, bu tavuğun ancak deri. | sile kemikleri var! Garson cevab verdi: — Tüylerini de mi istiyorsunuz? 5 « V Son moda şapka — Yemni şapkan mı? Ben ortada şap- ka göremiyorum karıcığım! Hizmetçi Bayan, yeni hizmetçiye, usul öğre- tiyordu: — Misafirlere çay verirken evvelâ en yaşlılara verirsin. Çay sâaati zamanımda hizmetçi elin. de bisküi ve gato tabağıyla, yaşlıca üç bayanım önünde durup sordu: — İçinizden en yaşlısı hanginiz? — Ah! Gene traş olmamışsın! ı’f Seğ Y rğtErer Şg' O TĞUYE Y A V İ YASİTİ KW lokantaya gitmişti. Listeye göz gezdirdikten sonra seçtiği yemek- — Bir çorba, ama sıcak olsun... Bir bütün tavuk, yanma bol patates ko- yun.., Taze enginar var mı? — Var efendim. — Öyleyse bir de enginar... Sonra makarna- ve kaymaklı baklava... Hep. | sini birden söylüyorum. ama, siz tâ. bit biribiri arkasma getirirsiniz. Ve peçeteyi boynuna takıp bekleme- ye başladı. Fakat ne gelen var, ne gi. den... Hiddetle garsonu çağırdı: — — Garson, buraya bak. — Buyurun efendim. — Hani benim çorba? Garson özür diledi: — Affedersiniz efendim, yemeği be- raber yiyeceğiniz arkadaşları bekliye. ceğinizi sanmıştım. — Hangi arkadaşım, arkadaş bekle. diğimi de sana kim söyledi? —- Ismarladığmız yemekler. İ, M. A. hiddetle yerinden kalktı ve bir daha o lokantanın semtine uğra- madı. Dişçinin muayenehanesinde — sira beklerken kâbus! — Tesadür — İkinci kocanızla nerede tanıştı - nız? — İlk kocamı — otomobille ezdiği gün! — Yanılıyorsunuz, ben heykel de- ğü, modelim! Eyi kl... Bir katolikle bir yahudi seyahatte uğradıkları şehirde tarihi kiliseleri ge- ziyorlardı. Yahudi, arkadaşma sordu: — Kiliseye girerken ve çıkarken ni- çin ıstavroz yapıyorsunuz? — İsanın çarmıha gerilerek öldüğü- nü hatırlamak için... Yahudi şeyta.n! bir gülümsemeyîe' rülmemiş' Ümltsiz Zengin hastanm yeğeni, sordu: — Doktor, hiçbir ümit yok mu? — Hayır azizim. Hastâ kurtuldu., birks.ç güıhe kadar ayığı. knnıır B , a—;.a_ı».__cl doktora *_» Hait öi