17 Mart 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M Ulus Basımevi ŞEHİR STADYUMUNDA Çankırı caddesi Ankara r ı l M mın Kİ 1 : Telzrıf:muluı : aç 19/3/938 Cumartesi saat 15.30 da: Mu- TELEFON hafız - Üçok j MART Büzüalmeri Çi 20/3/938 Pıâırkıan 15.30 da: Harbiye aşmuharrir Tslga 1938 Pa erEn Y 18/8/938 Ge Gazi - Ticaret lisesi İYdıxı ışıâ:;ürmğıüom-:ggî D ı M ' z D ' R 20/3/938 Pazar ıaı’: lıS.SŞ_gııuâ(;;ğlş:_- lare mi in iştirakiyle Ce 5 KURUŞ Atölye 1064 ADIMIZ AN :iı:ciıl'ü:î:riıîxr koşusu Fransa-İspanya sınırı kapatıldı Çekoslovakya tecavüze uğrarsa Fransa ve Sovyet Rusya yardım yapacaklar , g KEMALİZM Zamanımız inkılâblarından hiç biri, Atatürk'ün eseri ile kıyas edilemez 'Tarih, Kemalizmin bugüne kadar kazanmış olduğu — muvaffakiyetler hakkında hükmünü verirken, acaba, Kemal Atatürk'ün yaptığı işlerin Faşizm ile Bolşevizmin yaptıkların- dan daha ehemiyetli şeyler olduğunu kaydetmiyecek midir? İhtilâlinden 20 sene sonra bugün Rusya, henüz, bir muamma halinde- dir ve bu hususta tenkidlerde — bulu- manlara 20 senenin bir millet haya- tında hiç bir şey demek olmadığı ce- wabı verilmektedir. Ondan daha sonra yapılan türk ih- tilâlinin reisi ise, daha geri bir mem- lekette, daha teşkilâtsız ve az disip- Hinli bir halk arasında hiç bir tevile Yüzum göstermiyecek derecede sarih ve kati muvaffak neticeler elde et- miştir. ) Atatürk'ün, isinda ' Yadamchat e- linde bulunan, türlü türlü yolsuzluk- lar yüzünden, idare sistemi muasır sistemlerden yüz yıl geride kalan bir memlekette yaptığı bu mücadele ile kazandığı muvaffakiyet diğer bütün rejimler şeflerinin kazandığı zafer- den, şüphesiz, üstündür. Atatürk'ün müstakil ve homojen bir türkiye yaratması tarihe geçecek bü- yük bir hâdise olmakla beraber, on- dan daha manalı olan bir taraf da gene ayni şefin türk milletine yeni bir ruh aşılamakta bulunmasıdır. Kemal Atatürk'ün din — sahasında vücude getirdiği inkılâb, her saha- dan daha bariz bir halde görünmek- tedir. Çünkü şef, zaman geçtikçe bir nevi süperstisyon halini alan hurafe- ler yerine, vatandaşların ferd ferd temayül ve itikadlarına hücum etmek- sizin, yepyeni bir sistem koymak ce- saretini göstermiştir. Türk şefi, bütün bu işleri yaparken yeni bir din yarattığı hakkında me- galomanca iddialarda bulunmamış, ve gösterdiği bu tevazula yaptıkları işe bir nevi yeni din kurmak gibi mühim bir hava veren liderlerden üstün ol- duğunu isbat etmiştir. Yeni Türkiyenin temeli olan Ke- malizm, yalnız, politik ve sosyal bir sistem, bir hayat felsefesi değildir. Bunlardan daha fazla bir şeydir. Ke- malizm, türkiyenin modern bilgiye ve terakkiye açılması, fatalizm ve fikri karanlık yerine rasyonalizmin ikame- si, yeni endüstri ve yeni talim ve ter- biye demektir. Bununla beraber Kemalizm, işe, mukadderata, (ki bu nokta eski islâm hayatında mühim bir âmildi) etrafın- daki kâinat içinde bir kimsenin alma- 81 lâzım gelen vaziyete de yeni bir veçhe vermektedir. Kemalizmin tarafdar olmadığı bir şey vardır ki o da diktatörlüktür. Hiç şüphesiz, Türkiyenin coğrafi bütünlü- ğgünden, bir millet ve sosyal bir heyet olmasından Kemal Atatürk'ten başka hiç kimse mesul olmadığı için onun muvafakati olmadıkça hiç bir ehemi- yetli karar alınamaz. Fakat türk şe- fi, yabancılar tarafından kendisine diktatörlük — isnad edilmesinden hiç hoşlanmaz. Ankaradaki parlamen- to, diğer rejim meclisleri gibi, yılda bir iki defa, hiç bir müzakere yapma- dan şeflerin verdikleri kararları tasvib İçin toplanmaz. Fakat Kemalizmin demokratik ruhu parlamentodan zi- yade, Kemal Atatürk'ün Önderliği telâkkisinde kendini gösterir. O, ken- di politikasını yürütmek için esrari- engiz bir surette tek başına bir tara- Yazan : Rom Landen fa çekilmez, bilâkis dostlarını ve ba- kanlarını yanına toplar, onlarla gece- lerce muayyen projeler, plânlar hak- kında müzakere ve münakaşa eder, Bundan başka memleketinin küçük kasaba ve köylerini dolaşarak oradaki köylülerin, öğretmenlerin, iş adamla- rının düşüncelerini bilmek ister. Böy- lece onun fikirleri önce husust bir surette, sonra da parlamentoda açık- tan açığa müzakere ve münakaşa edil- meden kanun haline gelmez. * * Bana kalırsa Kemalizmin en büyük başarısı, Atatürk'ün en ehemiyetli (Sonu 3 üncü sayfada) İngiliz kabinesı Südet partisi reisi Henlain Çekoslovakya için Pol Bonkurla Sovyet elçisi arasında — sıkı temaslar Çekoslovakya meselesine dair ge- len haberler 8 inci sayfamızdadır (umhurreisi Azana ile bazı bakanlar Parise geliyorlar Fransa ile İngiltere bir mütareke Fransaya gitmeğe hazırlanan İspanya cum- yabılması imkânlarını arıyorlar S a P)'ş FRANSA hurreisi Azane bir nutuk söylerken Frankocuların ilerleyişlerine ve İspanya meselesi karşısında devletlerin vaziyetine dair gelen haberler $ üncü sayfamızdadır, '?&ÇNE S WelLlrr & -#(ıış“afş“ ( ÇAZİ S T — Jâ/ ' BOR “'ı“l ll(glxğğ'ı& _= *Tremp z tçossa DA _-=_-1 Re y ZaZ —| e X ?xi' N WValencia Son günlerdeki Frankist harekâtının inkişa. fını gösterir harta - aeğgişiyor mu ? B. Edenin milli birlik kabinesi kurması muhtemel B. Eden ( Yazısı 8 inci sayfada) Musolininin göziyle | Avusturya hâdiseleri Musolini anşlusun blânçosunu yapıyor ” Biz Avusturya istiklâli ig:in yazı ” veya sözle taahhüde girişmedik. ,, Roma, 16 (A.A.) — B. Mussolini bugün öğleden sonra mec- liste bir nutuk söylemiş ve bütün İtalyan radyoları ile nşredilen bu nutukta, Avrupanım politik hartasını değiştiren son Âvustur- ya hâdiselerinden bahsetmiştir. B. Mussolini ezcümle demiştir ki: Geriye doğru son yirmi senenin hâ- diselerine ufak bir nazar atfedersek sarih surette görürüz ki bugün vukua gelen şey, mukadderdi ve nehir, mua- hedelerin teşkil etiği kâğıddan bend- leri yıkarak taşacaktı. Bu keyfiyetin Avusturya tarafın- | | dan doğum tarihi 12. 11. 938 tarihik (Sonu 8. inci sayfada) Buhran ve Birkaç güne kadar Kamutayın dünkü — toplantısında, subaylar heyetine mahsus terfi kanu- nu konuşulmuştur. Müzakerenin sonunda kürsüye ge- len' Maliye Vekili Fuad. Ağralı, Bü- yük Şefin nutkunda işaret buyurdu- ğu ve hükümetin de proğramında te- mas eylediği vergi tenzilâtından hay- vanlar vergisi kısmına aid lâyihanın Büyük Millet Meclisine takdim edil- diğini söyliyerek demiştir ki: — Buhran ve muvazene vergile- rine aid kısım da bir kaç gün içe- risinde takdim edilecektir. Yük- sek heyetin malümudur ki, hay- van vergisi kaydı mart nihaye- vergilerine aid tenziller Maliye Vekilinin verdiği izahat tinde başlar ve _uiıındm — itiba-laid muvazZzene Kamulaya verilecek ren de mükellefler - beyanname verirler. Onun için kanunun bir an evvel lar tebliğ edilmesi için Ziraat, Maliye ve hi va N l'": * J e- acele olarak ç yolunda bu üç encümenin müşterek bir encü- men hâlinde çalışmasını rica e- deceğim. Maliye vekilinin bu teklifi heyeti umümiyece kabul edilmiş ve cuma gürlü'topl . Giere Mmüe nihayet verilmiştir. dilen bu kanunun b # : ye “(Kamutayın dünkü müzakerelerine silât ikinci adır.) İlhak günü Viyanada- yapılan nümayişler B. Hitler Berlinde Rayştağ Cuma günü toplonıyor_ 5 PZ 18 Mart 1915 Çanakkaleye ilk deniz hücumunun yapıldığı gündür 18 Mart 1938 “ULUS” Gazetesinde başlıca askeri muharririmiz Şevki Yazman'ın hazırladığı Türk Çanakkale Tefrikasının başladığı gün olacaktı Bu tefrikamızı Sabırsızlıkla bekleyiniz ve takib ediniz. — Tafsilât 3. cü sayfada — U : 4g Polonya ve Litvanya ! Vilnoda iki fırka tahşid edildi Riga, 16 (A.A.) — Royter muhabiri bildiriyor #s— Ltvanya'dan gelen haberle- re göre, Vilnoda da iki Polonya fırkası tahşid edilmiştir. Yarın için ciddi inkişaflardan kor- külmaktadır. ( Polonya ile Litvanya arasındaki sınır hâdiselerine ve bahse edi- len ültimatoma dair haberler üçüncü Ziraat 4 k;ng ;e'si Başbakanımızınm reisliğinde bir toplantı yapıldı Başbakan B. Celâl Bayar dün saat 7 de Ziraat bakanlığına gitmiş ve Zira- at bakan vekili B. Ali Ranâ Tarhan İi« le devlet çiftlikleri işletme kurumu i- dare meclisi reisi B. Tahsin Coşkan, Mardin mebusu B. Ali Rıza, Ziraat ve ekonomi müsteşarları, orman muhafa- za genel komutanı general Seyfi, Zi- raat ve ekonomi bakanlıkları erkânının da bulunduğu toplantıya reislik etmiş- tir. Bu toplantıda nisan ayı başl toplanacak olan büyük ziraat kongte- si hazırlıkları görüşülmüş ve başbaka- nımız kongreye aid muhtelif direktife ler vermiştir. .  Fıkra Hatıra Klemanso Almanyaya “Avusturya. yt ilhak etmemeği” ve Avusturyaya “Almanyaya iltihak etmemeği,, kabul ve imza ettirdikten, milyonlarca alma- nı eski yeni yabancı memleketlere he- diye ettikten, Dançig koridoru ile bize zat alman toprak birliğini ikiye böl- dükten sonra, gene rahat edememiş, Almanyanın gene sayısını fransız nü- fusu mikdarına indiremediğine tees- süf ederek demişti ki: — Dünyada 25 milyon fazla alman var. Bunu eksiltmek mümkün olsa da- vâ kalmazdı. Kendini dikine gömdüren Kleman- so, sınırlarını İtalya, Yugoslavya ve Macaristanla birleştiren 70 küsür mil- yonluk bir. Almanyanın, bir ikinci 1870 den evel tahakkuk edebileceğini tasavvur bile etmezdi. Bununla beraber öleceğine yakın fransızları zafer'e hiyanet et- mekle itham eden de o idi. Parti kav- galarını ima ederek: “— Demokrasi- den bile nefret ediyorum!” demişti. rasi buhranına tesadüf etmiş olması manâlı değil midir? Eğer Klemanso aynı günde, alman devlet reisinin Vi- yanaya ve Mösyö Blum'un fransız baş- vekilliği sarayına girdiklerini haber almışsa, mezarında uzunlamasına yat- mağı tercih ettiğine şüphe yoktur. Fakat acaba zaferi Klemanso mu, yoksa onun mirasını idare etmek mev- kiinde kalanlar mı yanlış kullanmış- tır? Bu sualin cevabinı da tarih vere- Anışlus'un Fransada gene bir demok- —

Bu sayıdan diğer sayfalar: