Perşembe 17 Ulus Bastmevi Çankırı caddesi Ankara Telgrafı Ulus - Ankara TELEFON MART 1938 5 KURUŞ Başmuharrir Yazı işleri Atölye Fransızca Ankara İdare müdürlüğü y 1063 1062-)063 1061 1064 Fransa ve Sovyet Rusya yardım yapacaklar f KEMALİZM Zamanımız inkılâblarından hiç biri, Atatürk'ün eseri ile kıyas edilemez Tarih, Kemalizmin bugüne kadar kazanmış olduğu — muvaffakiyetler hakkında bükmünü verirken, acaba, Kemal Atatürk'ün yaptığı işlerin Faşizm ile Bolşevizmin yaptıkların- dan daha ehemiyetli şeyler olduğunu kaydetmiyecek midir? İhtilâlinden 20 sene sonra bugün Rusya, henüz, bir muamma balinde- dir ve bu hususta tenkidlerde — bulu- manlara 20 senenin bir millet haya» tında hiç bir şey demek olmadığı ce- vabt verilmektedir. Ondan daha sonra yapılan türk ih- tilâlinin reisi ise, daha geri bir mem- dekette, daha teşkilütsız ve az disip- Jinli bir halk arasında biç bir tevile Jüzum göstermiyecek derecede sarih ve kati muvaffak neticeler elde et- miştir. Atatürk'ün. isindaan'Yahretlr e Jinde bulunan, türlü türlü yolsuzluk- lar yüzünden, idare sistemi —muasır #istemlerden yüz yıl geride kalan bir memlekette yaptığı bu mücadele ile kazandığı muvaffakiyet diğer bütün rejimler şeflerinin kazandığı zafer- den, şüphesiz, ( Atatürk'ün müstakil ve homojen bir türkiye yaratması tarihe geçecek bü. yük bir hâdise olmakla beraber, ön- dan daha manalr olan bir taraf da gene ayni şefin türk milletine yeni bir Tuh aşılamakta bulunmasıdır. Kemal Atatürk'ün din — sahasında vücude getirdiği inkılâb, her saha- dan daha bariz bir halde görünmek- tedir. Çünkü şef, zaman geçtikçe bir nevi süperstisyon halini alan hurafe- ler yerine, vatandaşların ferd ferd temayül ve itikadlarına hücum etmek- gizin, yepyeni bir sistem koymak ce- #aretini göstermiştir. 'Türk şefi, bütün bu işleri yaparken yeni bir din yarattığı hakkında me- galomanca iddialarda bulunmamış, ve gösterdiği bu tevazula yaptıkları işe bir nevi yeni din kurmak gibi mühim bir hava veren liderlerden üstün ol- duğunu isbat etmiştir. Yeni Türkiyenin temeli olan Ke- malizm, yalnız, politik ve sosyal bir #istem, bir hayat felsefesi değildir. Bunlardan daha fazla bir şeydir. Ke- malizm, türkiyenin modern bilgiye ve terakkiye açılması, fatalizrm ve fikri karanlık yerine rasyonalizmin ikame- #i, yeni endüstri ve yeni talim ve ter- biye demektir. Bununla beraber Kemalizm, - işe, mukadderata, (ki bu nokta eski islâi hayatında mühim bir âmildi) etrafm- daki kâinat içinde bir kimsenin alma- # Jâzım gelen vaziyete de yeni bir veçhe vermektedir. Kemalirmin tarafdar olmadığı bir şey vardır ki o da diktatörlüktür. Hiç şüphesiz, Türkiyenin coğrafi bütünlü- ğünden, bir millet ve sosyal bir heyet olmasından Kemal Atatürk'ten başka hiç kimse mesul olmadığı için onun mMuvafakati olmadıkça hiç bir ehemi- yetli karar almamaz. Fakat türk şe- fi, yabancılar tarafından — kendisine diktatörlük isnad edilmesinden hiç hoşlanmaz. Ankaradaki parlamen- to, diğer rejim meclisleri gibi, yılda bir iki defa, hiç bir müzakere yapma- dan şeflerin verdikleri kararları tasvib İçin toplanmaz. Fakat Kemalirmin demokratik ruhu parlamentodan — zi- yade, Kemal Atatürk'ün Önderliği telâkkisinde kendini gösterir. O, ken- di politikasını yürütmek için sararı- Yazan : Rom Landen fa çekilmez, bilâkis dostlarını ve ba- kanlarını yanına toplar, onlarla gece- lerce muayyen projeler, plânlar hak- kında müzakere ve münakaşa eder, Bundan başka memleketinin küçük kasaba ve köylerini dolaşarak oradaki köylülerin, öğretmenlerin, iş adamla- rınm düşüncelerini bilmek ister, Böy- lece onun fikirleri önce husust bir sürette, sonra da parlamentoda açık- tan açığa müzakere ve münakaşa edil- meden kanun haline gelmez. .. Bana kalırsa Kemalizmin en büylük başarısı, Atatürk'ün en ebemiyetli (Sonu 3 üncü sayfada) | İngiliz kabinesı aegişiyor mu ? B. Edenin milli birlik kabinesi kurması muhtemel B. Eden ( Yazrsı 8 inci sayfada) Buhran ve Birkaç güne kadar Kamutayın dünkü — toplantısında, subaylar heyetine mahsus terfi kanu- nu konuşulmuştur. Müzakerenin sonunda kürsüye ge- len' Maliye Vekili Fuad Ağralı, Bü- yük Şefin nutkunda işaret buyurdu. ğu ve hükümetin de proğramında te- mas eylediği vergi tenzilâtından hay- vanlar vergisi kısmıma ald lâyihanın Büyük Millet Meclisine takdim edil- diğini söyliyerek demiştir ki: —Buhran ve muvazene vergile- rine aid kısım da bir kaç gün içe- risinde takdim edilecektir. Yük- sek heyetin malümudur ki, hay- van vergisi kaydı mart nihaye- Südet partisi reisi Henlain Çekoslovakya için Pol Bonkurla Sovyet elçisi arasında sıkı temaslar Çekoslovakya meselesine dair ge- len haberler 8 inci sayfamızdadır Muso ŞEHİR STADYUMUNDA Fulbol - Milli Küme 19/3/938 20/3/938 18/3/938 20/3/938 (umhurreisi Azana ile bazı bakanlar Parise geliyorlar Cumartesi saat 15.30 da; Mu- hafız » Üçok Pazar saat 15.30 da * Üçok de Gazi - Ticaret linesi Pazar saat 15.30 da 10 bölge- ikiyle TÜRKİYE bi- kır koşusu Harbiye Fransa ile İngiltere bir mütareke yabılması imkânlarını arıyorlar Fransaya gitmeğe hazırlanan İspanya cum hurreisi Azane bir nutuk söylerken Frankocularm ilerleyişlerine ve lspanya meselesi karşısında devletlerin vaziyetine dair gelen haberler $ üncü sayfamızdadır, İininin ğöziğle Avusturya hâdiseleri Musolini anşlusun blânçosunu yapıyor ” Biz Avusturya istiklâli iğin yazı “ veya sözle taahhüde girişmedik. ,, / Roma, 16 (A.A.) — B. Mussolini bugün öğleden sonra mec- Hste bir nutuk söylemiş ve bütün İtalyan radyoları ile nşredilen bu nutukta, Avrupanın politik hartasını değiştiren son Avustur. ya hâdiselerinden bahsetmiştir. B. Mussolini ezcümle demiştir ki Geriye doğru son yirmi senenin hi- diselerine ufak bir nazar atfedersek tarih surette görürüz ki bugün vukua gelen şey, mukadderdi ve nehir, mua- hedelerin teşkil etiği kâğıddan bend- leri yıkarak taşacaktı. Bu keyfiyetin Avusturya tarafın- dan doğum tarihi 12. 11. 938 tarih (Sonu 8. inci sayfada) muvazene vergilerine aid tenziller Kamufaya verilecek Maliye Vekilinin verdiği izahat ren de mükellefler - beyanname verirler. Onun için kanunun bir an evvel memurlarımıza - tebliğ edilmesi için Ziraat, Maliye ve büdce encümenlerine havale e- dilen bu kanunun acele olarak çıkmasını temin yolunda bu üç encümenin müşterek bir encü- men halinde çalışmasını rica e- deceğim. Maliye vekilinin bu teklifi heyeti umumiyece kabul edilmiş ve cuma günü toplanmak Üzere müzakereye nihayet verilmiştir. (Kamutayın dünkü müzakerelerine /— ngiz biz surette tek başına biz tara- 'finde başlar ve nisandan iliba-İsid tafsilât ikinci sayfamızdadır.) İlhak günü Viyanada yapılan nümayişler B. Hitler Berlinde Rayştağ Cuma günü toplanıyor CYazısı &. inci sayfada) z l gCÖON ee D RİMMĞĞRİ — 18 Mart 1915 Çanakkaleye ilk deniz hücumunun yapıldığı gündür 18 Mart 1938 *ULUS” Gazetesinde başlıca askeri muharririmiz Şevki Yazman'ın hazırladığı Türk Çanakkale Tefrikasının başladığı gün olacaktır Bu tefrikamızı Sabırsızlıkla bekleyiniz ve takib edi! — Tafsilât 3, cü sayfada — Polonya ve Litvanya ! Vilnoda iki fırka tahşid edildi Riga, 16 (4.4.) — Röyter muhabiri bildiriyor a— Ltvanya'dan gelen haberle- re göre, Vilnoda da iki Polonya fırkası tahşid edilmiştir. Yarın için ciddi inkişaflardan kor- kulmaktadır. ( Polonya ile Litvanya arasındaki sınır hâdiselerine ve bahse mavzu edi- len ültimatoma dair haberler üçüncü sayfamızdadır. ) Son günlerdeki Frankist harekâtının inkişa fını gösterir harta Ziraat kongresi Başbakanımızın reisliğinde bir toplantı yapıldı Başbakan B. Celâl Bayar dün saat 7 de Ziraat bakanlığına gitmiş ve Zira. at bakan vekili B. Ali Ranâ Tarhan İ- le devlet çiftlikleri işletme kurumu İ« dare meclisi reisi B. Tahsin Coşkan, Mardin mebusu B. Ali Rıza, Ziraat ve ekonomi müsteşarları, orman muhafak za genel komutanı general Seyfi, Zi- raat ve ekonomi bakanlakları erkânının da bulunduğu toplantıya relelik etmiş- tir. Bu toplantıda nisan ayı başlarında toplanacak olan büyük ziraat kongte- Bi hazızlıkları görüşülmüş ve başbaka» nımız köngreye aid muhtelif direktife ler vermiştir. Beğm Klemanso Almanyaya “Avusturya. yt ilhak etmemeği” ve Avusturyaya "Almanyaya iltihak etmemeği,, kabul ve imza ettirdikten, milyonlarca alma- Bi eski yeni yabancı memleketlere hes diye ettikten, Dançig koridoru ile biz- zat alman toprak birliğini ikiye böle dükten sonra, gene rahat edememiş, Almanyanın gene sayısını fransız nü- fusu mikdarına indiremediğine tees. süf ederek demişti ki; — Dünyada 25 milyon fazla alman var. Bunu eksiltmek mümkün olsa da- v& kalmazdı. Kendini dikine gömdüren Kleman- 80, sınırların: İtalya, Yüğgoslavya ve Macaristanla birleştiren 70 küsür mil- yonluk bir Almanyanın, bir ikinci 1870 den evel tahakkuk edebileceğini tasavvur bile etmerzdi. Bununla beraber öleceğine yakın fransızları zafer'e hiyanet et mekle itham eden de o idi. Parti kav- galerını ima ederek: “— Demokrasi- den bile nefret ediyorum!" demişti. Anışlus'un Fransada gene bir demok- rasi buhranına tesadüf etmiş olması manâlr değil midir? Eğer Klemanso aynı günde, alman devlet reisinin Vis yanaya ve Mösyö Blum'un fransız baş- |vekilliği sarayına girdiklerini haber almışsa, mezarında uzunlamasına yat- mağı tercih ettiğine şüphe yoktur. Fakat acaba zaferi Klemanso mu, yoksa onun mirasını idere etmek mev- | Yuarkeder srleni L kilnde kalanlar mı yanlış kullanmış- tır? Bu sualin cevabinı da tarih veres 'cektir. - Fatay