1 Eylül 1989 Tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 50

1 Eylül 1989 tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 50
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKT Sevgili Commodore'cular, Bu ay size oldukça ilginç bir mektup yayınlayacağız. Amas- yalı Commodore'cu arkadaşı- mız Barış Pelitli bize kısa bir öykü yollamış. İsmi “Bir Cra- ker'ın Hatıra defterinden”'. Bu mektubu ilgiyle okuyacağınızı sanıyoruz. Bir Cracker'in Hatıra Defteri İLK TANIŞMA: Bilgisayarlarla ilk tanışmam ilkokul yıllarıma rastlar. O yıllarda “computer salonları” yeni yaygınlaşmaya başla- mıştı. Bu salonlardan birine ilk gidişi- mi; Paccy'yi canavarlardan kaçırırken duyduğum zevki, heyecanı, aynı za- manda da şaşkınlığı kolay kolay unu- tacağımı sanmıyorum. Zamanla bu salonlar yaygın hale gel- di ve benim hayatımın önemli bir par- çası oldu çıktı. Gün boyu oralardan ay- rılmıyordum. Babamın beni kaç kere kulağımdan tutup eve götürdüğünü ha- tırlamıyorum. ORTAOKUL YILLARIM: Yaş ilerledi, ilkokul bitti. Şimdi or- taokuldaydım. Basic dilinin birkaç ko- mutunu öğrenmiş, kendi kendime ba- sit programlar yazmaya başlamıştım. Fakat tek bir eksiğim vardı: Program- larımı yazabileceğim bir bilgisayar... Bu 50 eksikliği farkettiğim günden sonra ba- bamın başı ağrımaya başladı. VE BILGISAYAR[MA KAVUŞU- YORUM Bu ozlemıme iki sene sonra kavuş- tum. İşte bilgisayarım, C-64'üm kar- şımda duruyordu. İlk “READYO' me- sajını aldığımda artık yarınlar bana, ben de yarınlara hazırdım. İLK PROGRAMIM: İlk programım basit bir “PRINT- GOTO” döngüsünü kullanan bir prog- ramdı. Çalıştırdığımda “SYNTAX ER- ROR"'un bana göz kırpmakta olduğu- nu gördüm. Kılavuza başvurduğumda bana yazım hatası yaptığımı söyledi. Gerçekten de “PRINT” kelimesi için- de fazladan bir **1"' harfinin bana gü- lümsediğini farkettim. İşte, ilk progra- mım böyle bir hatayla yazılmış oldu. LİSE YILLARIM: Lise yıllarım tam bir muammaydı. Bir yandan dersler, bir yandan prog- ramlar, bir yandan sınavlar üzerine ta- şınması güç bir yük olarak binmeye başlamıştı. Artık programlarım yavaş yavaş ünlü bir dergide yayınlanıyordu. Karnemde ilk zayıfı getirdiğim zaman annemle babamın yüzünü görmeliydi- niz! Bu arada oyunları kopyeleme yolun- da ilk adımlarımı attım. Nasıl mı? Ta- bil kırıcı bir kartuşla! Bilgisayarım hâ- lâ C-64'tü ve değiştirmeyi asla düşün- müyordum. Makine dili bilgim ile 64'üm mükemmel bir ikili oluşturuyor- du. ÜNİVERSİTE HAYATIM: Hayallerim gerçek oldu ve üniversi- tede bilgisayar eğitimi görmeye başla- dım, İçimdeki hisler dayanılmaz bir hal al- dı ve ilk virüsümü yazdım ve o sıralar en ünlü bilgisayar ağının disketlerinin birine aşıladım. Kısa bir süre sonra ina- nılmaz boyutlarda bir salgın başladı. Doğrusu bu kadarını da tahmin etmi- yordum. tüm ülke alarma geçti, fakat bu virüsün sahibini bulamadılar. En so- nunda usta bir programcı çıktı da za- vallı bilgisayarları gazabımdan kurtar- dı. Ama ben istediğimi elde etmiştim. 100.000'e yakın bilgisayar ve stratejik programlar felç olmuştu. CRACI(ING GROUP'A ÜYE OLU- YORU o sıralarda bir telefon aldım. Şöyle diyordu: “Ben XYZ Cracking Group'un şefi- yim. Seni aramızda görmekten mutlu olacağız, benim virüsçü dostum...”' Tekliflerini kabul ettim. Fakat bu iş çok riskliydi, çünkü artık program kı- ranlar yakalanıp içeri atılıyordu, biz ise kendimizi çok iyi saklamayı başarıyor- duk. Her ay çıkan oyunları izliyor ve anında kırıyorduk. O sıralar hiçbir group'un kıramadı- ğı bir oyun piyasaya çıktı. Çok iyi bir program yapısına sahipti ve en ufak şe- kilde su sızdırmıyordu. Bu programı bir aylık sıkı bir çalışma sonucunda kırma- yı başardık ve gururla piyasaya sürdük. Bu, kırdığımız son oyun oldu. VE ACI SONUMUZ: Birkaç gün sonra gazetelerde bir ha- çıktı: “1 numaralı Cracking Grouplardan *XYZ' tüm elemanları ile birlikte ele ge- çirildi,” W Kahramanımızın hatıra defteri bu- rada bitiyor'”” dedi cezaevi müdürü. Ve ekledi: “Onlar bir efsane oldular ve yıllar boyu hatırlanacaklar...

Bu sayıdan diğer sayfalar: