olarak öne sürülen tarihlerde bir ka- rışıklık ortaya çıkmıştır. Ancak, ki- şisel bilgisayarın ilk düşünsel kökle- rinin savaş sonrası dönemine kadar uzandığı kesinlikle söylenebilir. Bilgisayar araştırmacısı Vannevar Bush 1945 yılında “As We May Think” (Düşüneceğimiz Gibi) başlıklı ve tarihe geçmiş olan makalesini ya- yımladı; burada yeni bir makine tü- rü ortaya atılmaktadır. Bush, kendi taslağına “Memex” (Memory Extender-Bellek Genişleticisi-) adını verir ve onu şöyle betimler: ““Gelece- ğin bireysel kullanım amaçlı bir ay- gitını gözünüzün önüne getirin; bir tür özel dosya dolabı ya da mekanik- leştirilmiş tarzda bir kitaplık. Yukar- da, malzemenin rahatça okunabile- cek biçimde üzerine yansıtılabileceği, eğik ve saydam bir ekran bulunmak- tadır. Bir klavye, birkaç düğme ve bir şalter mevcuttur.”” Bush, elektronik değil, mekanik bir makineden söz etmektedir ki, bu da anlaşılır bir durumdur. Kendi za- manının en güçlü bilgisayarı olan Mark I, henüz sadece mekanik ““rö- le” şalterleriyle çalışmakta idi. An- cak bir yıl sonra, Eniac ile, elektro- nik olarak idare edilen bir bilgisayar ortaya çıkmış oldu. 1948: MADDIDA (Mağgnetical Drum Digital Differential Analyzer- Mıknatıs Tamburlu Sayısal Türevsel Çözümleyici-) taşınabilir ilk bilgisa- yar olarak kabul edilebilir. Tasarım- cısı Jack Northrop, bilgisayar konu- sunda en yetkili kişi olan John von Neumann'dan bir rapor düzenleme- sini rica ettiğinde, Neumann, MAD- DIDA'yı Enstitüsü'ne getirtti. (O za- manki bilgisayarların bir jimnastik salonu büyüklüğünde oldukları dik- kate alınırsa, görülmemiş bir olaydı bu!) Ama zaten Northrop da maki- nesinin taşınabilir olduğunu iddia et- mişti ve gerçekten de öyleydi. Birle- şik Devletler Deniz Araştırması Mer- kezi'nin o dönemlerde yöneticisi olan Bayan Mina Rees, bu makineyi 1950 yılında şöyle değerlendiriyordu: ““Ya- pım parçalarının kapladığı yer etki- leyici bir tarzda küçük. MADDIDA, yalnızca şimdiki formu içinde değil, planlanan gelişim aşamaları çerçeve- sinde de önemli kullanım imkânları vaad etmektedir.”” 1956: Gazete yazarı Steven Levy'- nin hatırladığına göre, “TX-0 küçük bir yer dolduruyordu, ama 50'li yıl- larda bu 3 milyon Dolar'lık makine (onun çevresinde oluşan MIT-Ze- naatçılar topluluğunun gözünde) dünyanın ilk kişisel bilgisayarı idi”'. Dünyaca ünlü ve bugün de hâlâ ön- de gelen bilgisayar araştırma birim- lerinden biri olan Massachusetts Ins- titute of Technology (MIT), kendi yapımı ve şu anda artık imal edilme- yen TX-0'yu (yaklaşık 9000 çoklu ğrencilerin Bach'ın figürlerini çaldırtıyor olmaları, muhafazakârlarca Tanrı'ya karşı suç işlenmişçesine tepki görüyordu. “byte” depo) Lincoln laboratuvarla- rında elde etmişti. Bilgisayar tarihin- de bu gerçekten bir yenilik idi. Öyle ki, öğrenciler bile bir bilgisayarda ““oyun oynayabiliyorlardı”'; onu ken- di kişisel bilgisayarları olarak görü- yorlardı. Daha önceleri ise, ancak yetkili bilgisayar personeline taleple- rini sunabiliyorlardı. Öğrenciler bu konudaki özgürlük- lerinden yararlanıyorlardı: Bir metin işleme programı yazıyorlar, TX-0'ya Bach'ın füglerini çaldırtıyorlar ve kendilerine özgü oyunlar geliştiriyor- lardı. Onların bu tutumu, muhafaza- kâr bilgisayarcılar arasında, Tanrı'- ya karşı suç işlendiğinde görülebile- cek türden bir tepkiye yol açıyordu. LINC de, 1962 yılında ortaya çıkı- şıyla, MIT”'da tarihi bir olay yarat- mıştı. Bu tıkız aygit, öğrencilerin ken- di laboratuvar çalışmaları için bizzat yaptıkları hesap makinelerine bir ör- nek oluşturuyordu. 1965: Standford Research Institu- te (Standford Araştırma Enstitü- sü)'nden Douglas Englebart kendi araştırma programında Vannevar Bush'un fikirlerini ele aldı ve modern bir kişisel bilgisayarın prototipini ge- liştirdi; bu, metinleri yazıp depolaya- bilen ve mesai arkadaşları arasında elektronik iletişim sağlayabilen bir makine idi. 1969: Neimand-Marcuse firması- nın kataloğunda 10600 Dolar fiyatla Honeywall H316 “Mutfak bilgisaya- rı”'nın tanıtımı yapıldı. Bu bilgisaya- rın yemek tariflerini depoladığı, ye- mek planını hazırladığı ve bunların yanısıra golf turnuvalarını yönettiği, yardım balolarını düzenlediği söyle- niyordu. Gazeteci John Ganiz, bu- nun “ilk ev bilgisayarı” olduğunu he- yecanla vurguluyordu. 1971: John von Blankenbaker, Kenbak-I'i geliştirdi ve tamamladı. Bu bilgisayar gerçi ancak 256 çoklu “byte” (KByte değil!) bir depoya sa- hipti ve ekran ile klavye yerine sade- ce birkaç düğme ve gösterge lamba- cıkları taşıyordu, ama uzman bir jü- ri tarafından 1986 baharında ona “ilk kişisel bilgisayar”” ünvanı veril- di. Bu girişimi, Boston'daki bilgisa- yar müzesi düzenlemişti. 1973: Birleşik Devletler firması Xe- Tox'un (Kaliforniya) ünlü Palo Alto Araştırma Merkezi'nde (PARC) ki- şisel bilgisayarın prototipi olan Alto