vi iy Peek bedahat aşlar. Saman çöp bir filiz liserinde, de sindi. lıya sâllıya ve nasılsa (Alfabe) yi söke- bilmiş bir mahalle bekçisi gururiyle ara- mıza girer Böyleve; birkaç yıldanberi, lisanın bü- ve dörder altalta toplamanın san'atı biz- de (yeni $iir) dir. raz Şu: Taklid ale asliyet ei ape he: olursak, dâvanın, asırlar boyunca sende- e ig kaba mantık, kabak mâna, abdal bücür kalıp gibi haklı idrak ve ifa- d sıkıntılarına karşı, bu kıymetleri lâs- tik gibi gerip uzatamadan miz öreiaii ko.” pu cıdan kaçarcasına var kuvvetiyle, tabana kuvvet uzaklaşır; netice budur. Bütün isi m ri buud, ölçü v ından kıldığı gibi olmak» dan başka bir nefs muhasebesi tanımayan, zorluk adına ko- laylıkların en hşisi, yenilik adı a çıkış noktalarının en iptidaisinden ibaret bu yağma içinde, her şeye rağmen ruh- ların i hassasiyet unsurlarının güze nakışlarını söndüremiyen birkaç kişiyi zden kaçı orum. sti- belirtmekte... O halde her birini, ye mânasındaki şekilsizlik ve ölçüsüzlükten uzak, ulvi ve hususi mânada birer şekil selâmlarken, bu biraz daha an rehbersiz öksüz hamlelerine de bir ümitsizlik li koya Hususiyle gi ikisinde her defa yeni ve yan, fakat b ürlü yerleşeceği ana vü- cudu bulamıyan ve ancak böyle bir vücu- dun bin bir inhina v. e mafsaliyeti içinde sonsuz değişikliği aramak sırrından gafil, fakat gerçekten Zengin mânalara şa ve olurken, bu hazin Miken eşin yı olmuşlariyle, boş yere ya ve çırpınan- arı ee farkı olrie” daha derinden sezer gibi o 2 ni bir çocuğun bir kömür çasiyle, en başıboş insiyak hürriyeti için- de ve bir hamlede duvara çizeceği gemi resmini laz lim: Tekne bir çe- kirge id baca bir deve hörgücü, d bir zamanlar bu soydan n simsarlığın yapmış ihtiyar ransı si gibi, parmağınıza esrar- lı bir keşif resin nin ihtizazını sindire- rek konuşabilirsi — İşte kaba m dani ve nisbet lak larının hapishanesini yıkmış, büyük v sonsuz mâna diiipğerimsi yol açmış hür ve hakiki san'ai Nasrattın Hocanın eşeği Yine zeki ya sol ard ayağını koym merkezi orasıdı ardır. inanmıya Bu hi sile kararlığın zımnında yatan ekli telmih : Sayısı namütenahi olan dağıtış ve par- çalayış şekilleri arasında müthiş bir el abukluğu ve delice bir cesaretle bir ta- nesine el atıp, onu, sayısı daima bir olan ve hamleyi âciz gösterici e. kudre- tini istismar edip —tabiri mazur görün— kendisini yutturmıya Ç in olandırıcılığın bundan ilerisine yol Amma şiirde ve resimde tarihi yarım asrı dolduran bu dolandırıcılığın en feci ve gülünç tarafı, evvelâ bizzat dolandırı- yen cıyı, sonra simsarı, en sonra da m üşteriyi ga Ke RAZI IL KISAKÜREK Yeni iü “belirtecek, sonra kafese koymasinda:. Öyle ii dolandırıcılık ki, e eş ve li mimi, akal ata; .N Büyük bir duvara doğru rastgele bir kurşun 81 sıkan hok- uy! leri albuki evvelâ ece süceğen at 2 değüirmiye çalişacak değil miy i Yalnız bu misal, vi gaye ile yol öle”, İşte her türlü sahte teselli şekillerinden de mahrum bir buud sıkıntısı içind e bize düşen özenti hissesiyle beraber bütün dün- ş ia e bre ip bir Kabi Tadi Bu bakımdan, sahiblerinin ak Yerd küçük ve hasis ruh aynalarında son dere- ce basit bir muvazene lal & cümbüşü kadar devam tali- ine malik olsa da ihi ve içti- > müessirlere vurulunca bu kadar geniş ve kazanıyor. Kendilerini böyle r şümul dünyası üzerinde belki v m e kadar sıkıntılı sğğllin ate çıkarırken, söyliyivereceği: çuval . kendisine ve iğneyi Üerbek