pr ile İngiltere arasında ilk siyasi temaslar on altıncı asrın ikinci yarısında başlar. Bu temasın en eski vesikası, İngiltereye üçüncü Mu- rat için eşya almağa giden tüccarlara kolaylık gösterilmesi hakkında Kraliçe Elizabet'e yazılan 1580 tarihli nâmedir. Kraliçe Elizabet, 1558 de yirmi beş yaşında hükümdar olmuştu. Protestan mezhebine salik olan bu uyanık ka- dının zamanındadır ki, İngiltere Avru- panın en kuvvetli bir. devleti oldu. İngiliz denizciliği, İngiliz sanayii ve İngiliz müstemleke imparatorluğu bu kadının zamanında kuruldu; İngiliz fikir ve sanat hayatının en parlak devirle- rinden biri de Elizabet'in zamanı oldu. Bir Türk dostluğunun kiymetini ilk görenlerden biride yine bu kadın oldu. İngilterenin karşısında en kuvvetli rakip İspanya idi. Akdenizdeki mütte- fiklerile beraber İnebahtıda Türk do- nanmasına karşı büyük bir zafer ka- zanan İspanyollar, bir asır evvel keşf- edilen zengin Amerikan müstemleke- lerinin sahibi idi; Atlas Okyanosunun da en üstün deniz kuvvetini İs- panyol donanması teşkil ediyordu; adı «Yenilmez donanma» İnebahtı felâketinden sonra, büyük devlet adamı Sokollu Mehmet paşa, İspanyanın müttefiki olan Venedik cümhuriyetinin İstanbula gönderdiği bir fevkalâde elçiye: «Biz sizden Kıb- rıs adasını aldık, siz de bizim donan- mamızı yaktınız. Biz sizin kolunuzu kestik, siz bizim sakalımızı tıraş etti- niz. Kesilen kol yerine gelmez, fakat tıraş olan sakal daha gür olarak bi- terb demişti. Yüz parçadan fazla geminin inşası için * tezgâhlar kuru- lurken, gemilerin techizi imkânlarını soran Kaptanı Derya Kılıç Ali paşaya çmişteM Gİ ADRAKLAR © İNGİLİZ DOSTLUĞU da: «Paşal... Paşal... Sen bu devletin kudret ve azametini anlayamamışsın!... Bu devlet gemilerinin iplerini sırma- dan, yelkenlerini atlastan ve lenger- lerini altından yaptırabilir...» cevabını vermişti. a felâketinden bir yıl sonra, Kılıç Ali Paşa, yepyeni gemilerden mürekkep muazzam bir filonun başın- da, Akdenize açılmıştı... Bu, cihan tarihinde bir Türk harikasıydı. İngil- tere için «Yenilmez donanma ya karşı en sağlam bir müttefik, sözüne ve silâhına güvenilen Türkiye olabilirdi. Türkiye ile kurulacak dostane müna- sebetler, siyasi bakımdan olduğu ka- dar iktisadi bakımdan da büyük bir ıymet ve ehemmiyeti haizdi: Şark ticaret yollarının bütün mahreçleri Türkiyenin elinde idi. Şarki Akdeniz bir Türk gölü olmuş- tu. O asırda İstanbulda sefirleri bu- lunmayan hıristiyan devletlerin gemi- leri, Kanuni Süleyman'ın verdiği bir (kapitülâsyon) fermanına göre Fransız bayrağı altında seyrü sefer eder- lerdi. Yalnız Venedik gemileri kendi sancaklarını çekmek hakkına sahipti. Elizabet'in tükenmez (enerji) sile ge- mici, tüccar ve sanatkâr bir kavim olarak kudretini gösteren İngilizler, GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ: MW yıl evvel İstanbula gelen (Piyer Loti), bir ziyafette o zamanın fikir ve sanat büyüklerile bir arada... Cevdet... IlI - Fethi Okyar... VII - Kâzım Nâmi... IV - Süleyman Nazif... V- Yunus Nadi... 1- (Piyer Loti)... 11 - Aptullah VI - Velid Ebüzziya... Reşat Ekrem KOÇU Türk sularında dolaşan gemilerine kendi bayraklarını çekebilmek için İstanbul hükümeti ile bir an evvel dostluk münasebetleri kurmak mecbu- riyetinde idiler. Elizabet bu münase- betlerin kurulmasına teşebbüs etti. Sadrazam Sokollu Mehmet paşa da Türk limanlarının İngiliz ticaret gemi- lerine açılmasını, Türkiyenin iktisadi kazancı bakımından faydalı görüyor- du. Kraliçe Elizabet'in İstanbula gön- derdiği bir elçi ile bu elçiye refakat etmekte olan iki İngiliz tüccarının İstanbula doğru hareketinden bir müd- det sonra da, üçüncü Murat, kendi- sine lâzım olan bazı eşyayı almak için İngiltereye yolladığı iki Türk tücca- rının eline, Kraliçe Elizabet'e tevdi edilmek üzere bir nâme vermişti : ei hümayunuma müte- allik ol yardı mevcud olan metâ ve gayriden bazılevazım için Nikola nam zimmi ve Ahmed nam bezirgânımız ol canibe irsal olunmuştur. Gerektir ki nâmei hümayunumuz vüsul buldukta 48 < det 808 ı £ sadakat ve ihtisarımız mucibince möz- burlar hassai hümayunumuza lâzım olan metâ ve gayriden her ne ise bahası ile almak istedikte hüsnü mu- avenetiniz diriğ olmayup gerü emin ve sâlim bu canibe irsal olunmak ba- bında hüsnü zuhura getiresiniz. Fi 18 Muharrem 988. (Milâdi 1580)» Bir kaç ay sonra idiki, iki İngiliz tüccarı ile beraber. Kraliçenin elçisi (William Harebone) de İstanbula mu- vasalat etmişti. Fakat Fransız. elçisi- nin nüfuzu, İngilizlerin istediği ticaret serbestisinin kendilerine verilmesine mani oldu. Sokollu şehit edileli bir yıl olmuştu. Fakat halefleri de İngiliz dostluğuna kıymet verdiler. İki dev- leti birbirine yaklaştırmak için karşı- lıklı sarfedilen gayretler ve karşılıklı hüsnüniyet, 1583 de Türkiye ile İngil- tere arasında ilk ticaret muahedenâ- mesinin imzalanmasile neticelendi. Gelecek yazımızda, devam ve inkişaf seyrini anlatacağımız Türk - İngiliz dostluğu işte böyle başladı.