Verimli bir metod Denizli'nin yaptığı açıklama aynen şudur: — Biz, Genel Sekreter Emrul- lah Akdoğan'ın suistimallerini de- lile bağlıyabilmek için bu arkada- şımızı vazifelendirmiştik. Bu arka- daşımız, Akdoğan'la müşterek çalı- şıyordu. Kendine suçortağı pozunu veriyordu. Toplu sözleşme imzala- nırken işverenden para alınırsa, bölüşüyorlar; arkadaşımız parayı getiriyor, kasaya yatırıyordu. Bir sendika Genel Sekreterinin suistimallerini ve işçiyi satmasını önlemek için, onu görevinden atmak yerine, yanma Suçortağı katmak, belki de ilk defa uygulanan bir me- toddur. Üstelik bu görülmemiş me- todun çok önemli bir sakıncası da vardır: Delil toplamak amacına da matuf olsa, bu suçortaklığı devam ettikçe, işçi defalarca sanılacak de- falarca işverenlerden para alınacak ve defalarca, işçi aleyhine toplu sözleşme imzalanacaktır Emrullah Akdoğan imzalı bildi- ride, bir başka Yönetim ve Yürüt me Kurulu üyesi de daha önce yö- neticilik yaptığı bir sendikanın oto- mobilini, şâhsı alacağı için, haczet- tirmekle; Yapı - İş sen ea bir bankadaki | hesabını kendi akla ve müteahitlik yapmakla suçlanmaktadır. Bu üye, otomobili haczettirdiği- ni kabul etmiş, bankadan bankaya para nakli için de şöyle demiştir "— Bu hesabın aktarılmasıyla ilgili çekte Emrullah'ın da imzası var. Madem bir suistimaldir, neden imzaladı? Kaldı ki, Ziraat Banka- sındaki hesabımız kapatılmış de- gil.." Sendikacı, müteahhitliğin de suç olmadığını, bir süre bir müteahhi- din 'yanında' çalıştığım ifade etmiş- tir. Kaatil Genel Sekreter, bildirisin- de, Yapı -İş'in bir diğer yöneticisi- ni de daha önce başkanlık yaptığı bir sendikada 1200 lira maaş alma- -1 gerekirken 2000 lira almakla suç- lamaktadır. Bu sendi,ikacı ise 1200 lira almasına dair kararın Yönetim Kurulu kararı olduğunu kendisinin kongre kararına uyarak 2000 lira aldığını ifade etmiştir. Bir ilginç iddia da, bir başka AKİS Yapı - İş'in mali sekreteri bulun- duğu sırada, sendika merkezinin ki- ra bedeli plan 3750 lirayı mal sahi- bine öderken rakamın sol başına 'I, rakamını eklemiş ve böylece. kasadan 13 bin 750 lira çekmiştir. Böylece, arta kaşan 10 bin lirayı da cebine indirmiştir. ile ”7n sonradan eklendiğinin a- çıkça belli olması karşışında yöne- ticiler kesin bir şey söylememiş- lerdir. Bu Yapı - İş, çok ilginç bir teş- kilâttır. Hem milli sendikadır, hem de' federasyon! Öztürk'ün ölümün- den önce, Öztürk ve Akdoğan, hem milli sendikanın, hem de federasyo- nun Başkan ve Genel Sekreteri idi- EMRULLAH AKDOĞAN Altında araba, elinde tapanca Bu yönetici, iddiaya, tarafindii Badi Bu kendiği. 750 liranın ödendiğine dair makbuz- da Tahir beyinde imsazı var" diye- rek makbuzu göstermiştir. Makbuzda, Akdoğan'ın iddiasının esasını doğrulıyacak şekilde, 3750 rakamının başına rakam ve elyazısı ler. "— Neden hem milli sendika, hem federasyon?:" soruşuna, Sürey- ya Denizli, "— Federasyon, Emrullah'ın su- istimal yapabilmek için elde bulun- durduğu bir imkandı" demiş; Fede- rasyonun hesaplarının, defterlerinin belli olmadığını ifâde etmiştir. Söz- 9