VI jsmet Paşa'nın isyan hakkında Meclise a izahat ile isyanın askeri başı Şeyh Sait'in Hükümet kuv- vetleri tarafından esir edilmesi arasında fazla zmn geçmedi. Konuşmanın yapıldığı 7 nisan günü, olayın âkibeti zâten belli ölmüştü. Asiler çepçevre kuşatıl- mışlardı ve bütün kaçış yolları kapatılmıştı. Ya vu- ruşarak öleceklerdi, ya da teslim olacaklardı; İlkba- harın gelmiş bulunmasına rağmen bölgede sert bir kişin devam etmesi tabii Şeyh Sait'e uymuş olanlara ümit veriyordu ama, doğrusu istenilirse bunların tek ümidi de bundan ibaretti. Nisanın ilk yarısı tamamlanırken âsiler hemen tamaile Genç dağlarının oeteklerine sürülmüşlerdi ve orada son direnme tecrübesini yapıyorlardı. Çok şeyh; askeriyle birlikte teslim olmuş, yahut Hükümet kuvvetlerine iltica etmişti. Zaten hezimetlerin başla- masıyla, birlikte bunların kendi aralarında da kavga- lar, çekişmeler patlak vermişti. En büyük hırgür ko- nuları Türklüük ile Kürtlük ve Alevilik ile Sünnilik dâ- valarıydı. Şimdi herkes herkesi suçluyor, teşebbüsün sebebi diye gösterilenler lânetleniyorlardı. Hükümet kuvvetleri sert davranmaktan çekinmiyorlae, Şeyh Sait'e uymuş ve melanet yapmış olanlara karşı mer- hametsiz davranıyorlardı. Bunlar. marifetlerinin he- sabını ödüyorlardı: İsmet Paşa'nın Başbakanlığı ka- bul etmek için seferber hale getirilmesini şart koş- tuğu Kolordu yüksek bir muharebe gücü kazanmıştı. Hem maceracılar, hem de onların peşinden gitmiş, bazısı Müstakil Kürdistan Devletini kurma hayalinde, Sazısı Halifeyi geri getirme dini kurtarma sevda- sında safdiller Ordunun kendilerini her zaman ve her şart altında ezebileceğim anlamışlar,, ama bunda geç kalmışlardı. Şeyhler ve ağalar kendi kuvvetleri üze- rindeki tesirlerini bile kaybetmişlerdi., İki taraf arasındaki son önemli çatışma;sekiz saat süren bir muharebe halinde geçti: Sırtını Genç dağ- larına Vermiş âsiler savunma için elverişli şartları sahiptiler ama Hükümet kuvvetleri artık meseleyi kesinlikle bitirmek kararındaydılar. Nitekim sekiz saatin sonunda zafer onlardan yana oldu. ŞeyHhSait 1818 artık yeni bir cephe kurmak imkanı da kalma- mıştı. Tek çare, kaçabildiği yere kadar kaçmaktı. As- keri dağılmıştı. Yalnız kalmıştı Kendisiyle beraber ssavaşmış olan bir takım şeyh- ler, Şeyh Abdullah Kasım Bey, İsmail Bey, Reşit E- fendi, Kargapazarlı Mehmet Ağa, Hacı Halit bun- -arın oğluları, akrabaları, hizmetkârları Menaşkütte bulunuyorlardı. Şeyh Sait de yanına bir kaç hizmet- kâr aldı ve oraya geçti. Orada; Şeyh Sait'in başkan- lığında bir "Harp Meclisi" kuruldu. Meclisi yapılacak bir şeyin olup olmadığını inceledi. Hayır, bir şey yükü. Hâttâ, isyan bölgesinde barınmak imkânı kal- mamıştı. Her taraf asker doluydu. Bir delik bulup aradan sıyrılmak lâzımdı.