BİR DAMAT BEKLENİYOR — Bayan Neslişah, Boğaz'ın Anadolu kıyısında, mimar Sedat Eldem'in yaptığı yeni evi, kızı İkbal için hazırlıyor. İkbal, evlilik çağında bir gençkız. Teyzesi Bayan Hanzade ve annesi Neslişah kadar güzel değil ama, çok sevimli, sıcakkanlı. Çevresinde de çok beğeniliyor. İstanbul'un ba- zı delikanlıları, yeni eve damat olmak hayali- ni kuruyorlar. Ama, mavi kanlı genç kızlara ko- ca olmak o kadar kolay değil. Onun için İkbal İstanbullu bir delikanlıdan ziyade, dünyada sayısı gittikçe azalan bekâr bir prensle evlen- meyi hayal ediyor. Bir ara, Sadrettin Han adı üzerinde duruldu ama, Ağa'Han'ın oğlu, İsviç- reli, üstelik evli ve katolik bir kadına gönül verdiği için onu İstanbul'a çekmek oldukça güç. Bir zamanlar.. Komşumuz Yunanistan'- daki olaylar, Celâl Ba- yarın Çiftehavuzlar'daki pembe köşkünün konu- sunu da değiştirdi. Ko- nuşmalar, iç politika- dan dış politikaya yö- neldi. Bayar, ziyaretçile- rine, vaktiyle tanıdığı A- AKİS na Kraliçe Frederica'ya o- 'it hatıralarım, Atina yol- culuğunun izlenimlerini tekrarlıyor. Bayar'ın, Kraliçe Fre- derica'dan büyük hayranlıkla bahsettiğini eski Demokratlar çok iyi bilirler. Şimdi gazeteler- de Frederica'nın resimle- ri yayınlandıkça hatıralar Gören GÜL-PERİ yazıyor yeniden canlanıyor.. Eski Atina elçilerimiz- den Settar İksel ve eşinin de Ana Kraliçeyle | ilgili hatıraları pek çok. Ama onlar, Atina denilinc ein ak ii hatırlıyorlar. Çalışmaya başlıyanlar yöleri Genel Sekreter yardımcılarından Sadi Eldem'in eşi Râna Eldem, çalışmaya başladı. Hacet- tepe Tıp Fakültesinde, Fransızca dersi işleri ailesinin çok iyi Fransızca bilen Kadınla, rından biridir. Hattâ, Türkçeden daha iyi Fran- sızca bildiği, özel sohbet- lerinde de Fransızca ko- nuştuğu söyleniyor. Ama, bilmekle öğretmek ayrı şeylerdir. Geçende kaybettiğimiz genç bilim adamı Cavit Erginsov'un eşi Ülker Er- ginsoy da Orta Tek- nik Üniversitesinde çalın- maya başlıyor. Önce, Tür- kiye'ye geldikleri için ka- pattıkları evi büsbütün bir yata başlıyacak. Ülker Erginsoy, görev ve S0- rumluluklarını çok iyi bilen, metanetin ve cesa- retin örneğini veren bir Lâyık gördükten sonra alel Arabistan Elçili- ğinde verilen iftar zi- yafetinde, oCumhurbaş- kanlığı Genel Sekreteri Cihat Alpan, emekli Ami- ral Sezai Orkunt'un kolu- nu tuttu, bir kadın gaze- teciyi göstererek, — Hanımefendi, sen- den oramiral diye bahse- diyor. Oysa.." diye takıl- dı. Sezai Orkunt güldü: "— Ne yapayım, beni o rütbeye lâyık görmüşler, GÖZ dernek.." cevabını verdi. u konuşma, iftarın misafirleri arasında deği- şik konuşmalara yol açtı. Kimisi, tuğamiralin ora- miral olamadan emekliye ayrılmasına (o hayıflandı; kimisi genç yaşta emek- liye ayrılan değerli ami- ralin belli bir çizgisi ol- uğunu, bu çizgiyi poli- tikada daha çok kalınlaş- tıracağını söyledi o Cihat, Alpan'ın ilgisini, Orkunt'- un konsenjandan senatör olacakına bağlıyanlar bi- le vardı. Çankaya soğuktur Yj'astırma Bakanlığı Müsteşarı Ferruh İl- a uzun zamandır yal- ızdı. Geçenlerde, kızı Tülin geldi, an bir- kaç gün kaldı. Müsteşa- rın da üldü. Beh- lül İlter, hâlâ İstanbul'- da. Çankaya'daki ev çok soğuk olduğu için, Anka- ra'ya dönmeye cesaret €- demiyor. Ferruh İlter de bu güzel evi kiraya ve- rip, yeni bir kata taşın- mak istiyor. Başka çare var mı? jstanbul sosyetesinde ba- işler çok karıştı. Çözmek için çatışanlar da hayal kırıklığına uğru- yor, Johnson'un özel tem- silcisi oVance'a başvur- maktan sözediyorlar! A- merikalı meşhur avukatı günün birinde İstanbul sosyetesinin Oo göbeğinde görmek, kimseyi şaşırt- mamalı, öyle akıllı, işini- bilir arabuluculara ban bekleyen meseleleri o git- tikçe çoğalıyor. Zekâsına, gücüne güvenenler o bile bu konuda çaresiz kalı- yor. Kibarca münasebetler aşbakan Süleyman De- mirci ve eşi, yılbaşı ve 21