1925 Kürtisyanı ve Şeyh Sait " on sözüm memleketin selâmeti, namına muhtereö hakimler /eyefinin hakkımızda verdiği kararı minnet ve şükranla karşılamak ve, kabul et- mektir. Hepimiz idam cezasına müstahakız. Çünkü vatana hıyanet ettik. Allah, Türk millet ve memleke- tinin saadetini müemmen ve ebedi kılsın. Başkaca sözüm yoktur" İşin; kürtçülük tarafı bitmişti. Şeyh denilen mahlüklar Şeyh Sait ,ye suç, ortaklarıda.,mahkemeedilmek as üzere Diyarbakır'a getirildiler. Tarih, 5 mayıstı. Saat;,akşam beşe geliyordu.Halk, âsileri görmek üze- re sokaklara dökülmüştü. Gerek Şeyh Sait'e, gerekse diğer şeyh ve beylere ger kli bütün dikkat ve nezaket Hükümet tarafından gösterildi.. Kafilenin başında, bir askeri müfreze vardı. Onu Şeyh Sait, Şeyh Abdullah, Şey Şerif o Binbaşı Kasım ve ötekiler takip ediyordu. Hepsi atlara, bindirilmişti. Yanlarında muhafızları vardı. Kafileyi bir piyade, ye bir süvari ,müfrezesi takip ediyordu, Erlerin, tüfekle- rinin namlusunda; yakalarında yolda köylüler tara- fından takılmış çiçekler göze çarpıyordu."Ankara'nın taşına bak" marşını söylüyorlardı. Halk kendilerini hararetle alkışlıyordu. ükümet Konağının önünde, III. Ordu Müfettişi Kâzım Paşa -Orbay- ile diğer komutanlar, Vali ve İstiklâl, Mahkemesi mensupları alayı bekliyorlardı. Asker, heyetin önünde bir geçitresmi yaptı. Asiler at- larından indirildiler, yaya olarak Hükümet Konağının önüne geldiler. Mürsel Paşa Şeyh Sait'ten sordu: — Yolculuğunuz in geçti? Fazla rahatsız ol- madınız ya.. Hoş geldin Şeyh Sait, macerası ya daha bir incelmiş; güneşten, ai sıhhatli, dinç hal almıştı. r zahmettir!" dedi. Hastaydı, hastalığı İyileşmişti. Fakat henüz doğ- ru,dürüst yemek, yiyemiyordu. Mtirsel Paşa kendisine bakmaları, için doktorlara emir vereceğini bildirdi. Şeyh Sait'i daha sonra diğer âsi liderler Diyarba- kır'da takip,ettiler. Bunlar başka yerlerde ele geç- mişlerdi. Onlar da önce şehrin idarecileriyle; büyük leriyle görüştüler. Hepsine karşı muamele; son derece nazikti. Onlar da, durmaksızın Cumhuriyete dua edi- yorlardı. Sanki aynı Cumhuriyete. karşı baş kaldır- mış,olanla- kendileri değildi. Bunlardan Şeyh Şem- seddin Paşalara şöyle dedi: "— Hamdolsun Hükümetimiz sayesinde rahat geldim. Bir eksiğim yoktur, Cenabı Hak Cumhuriyeti başımızdan eksik etmesin!'* Pişkinliğin bu kadarına dayanamayan Naci Paşa -Eldeniz- sordu — Maksadımız. sitem etmek değil ama bu hare- ketiniz nasıl oldu?. Şeyh Şemseddin de.sonradan bütün diğer âsilerin yapacakları gibi kısmi bir inkar yoluna saptı. Şeyh Şemseddin ile konuşma oldukça uzun sürdü ve ilgi çekici laflara izahata vesile verdi. Orada bulu- nan Mahkeme heyetinden Ali Saip Bey sordu.