25 Aralık 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

YASEMİN TANBAY, UĞURCAN ÖZBERKİ VE HALDUN TANER İki resimsever, bir yazar cak ve "Made in Erkan zerman" markalı bir şarkıcı olacak, Özerman, zaten, kimi görse şarkıcı yapmağa karar veriyor. Geçenlerde de Dışişlerinden Cemil Vafi'nin kızı Canan Va- fi'yi gördü, hemen haya- linde, Amerikalıların ünlü folklor şarkıcısı Joan Ba- es canlandı ve Cânan'ın e- 1 — İstanbul sosyetesi- nin, güzellik ve a ğıyla önde gelen, nizde ve karada us- taca kayan sporcu kadını kimdir? 2— Yıllar boyunca Tür- kiye'de ve uluslara- rası sosyetede güzel- liği ve Hörtleriyle meşhur olan, "her dem taze” kadın kimdir? 3 — İstanbul sosyetesi- nin orta kuşağında, yakışıklılığı ve neşe- siyle hâlâ hatırlanan ve boşluğu birtürlü doldurulamayan er- kek kimdir? AKİS line bir gitar verip pis- te çıkarmayı tasarladı. Gençkız da bu fikre çok yaklaştı ama, annesi RE- şıha Vafi ile büyükanne- si Necla Öke'nin ne dü- şündüğü henüz belli de- ğil. Çalışmak yarıyor İ stanbul'un güzel ve şık kadınları arasında adı çok geçen Muzaffer Ere- nus, kocasından ayrıldık- tan sonra yeni tip bir ka- dın oldu. Herşeye yeni- den başlamanın sevinci içinde, ayakta durmağa çalışıyor. Geçen haftayı Ankara'da geçiren bu ka- dını başkenttiler de ÇOK beğendiler ve çalışmanın güzel kadınları daha çok özelleştirdiğini konuştu- lar. AST çevreleri ve dip- lomatlar grupu hâlâ ken- disinden bahsediyor. Japonların vedaı japon Büyük Elçisi Ald- na Miyazaki ve eşi, Ankara'dan ayrıldılar. Sa- rı ırkın zarif temsilcile- ri, Başkent sosyetesinde çok sevilirlerdi. İstasyon- da büyük bir kalabalık tarafından uğurlandılar. Büyük Elçi ve eşi şere- fine verilen veda partileri de çok güzel geçti. Büyük Elçi, sarılık geçirdiği için, veda kokteylinde ayrı bir odada oturuyordu. Ama veda yemeğinde misafir- lerini ayakta karşıladı. Eşi Fumi Miyazaki ise, Başkentte güzel partiler vermekle tanınan, zarif bir kadındır. Veda yeme- ğini çok güzel o hazırla- mıştı. Misafirlerini şam- panyalarla ağırladı. Kü- çük masalarda nefis bir yemek yendi. Veda hava- sını dağıtmak için müzik de ihmal edilmemişti. Dışişleri Genel Sekreteri Zeki Kuneralp ile Japon çisinin karşılıklı konuş- maları, müthiş espriliydi. Zeki Kuneralp, herkesi, "dolar biriktirip, Japon- PE ya'ya gitmeğe" çağırıyor- du. Birçok büyük elçinin, Dışişlerinden o Balcıoğlu'- arla. Fenmen'lerin. Prof. Reşat Aktan ve Doçent Şerif Mardin ile eşlerinin, eski Dışişleri Bakanı Fe- ridun Cemal Erkin'in de hazır bulunduğu vemek, kısa sürdü. Diplomatlar, sanlık geçiren Elçiyi da- ha fazla yormak isteme- diler. Resimsever kardeşler yaşkentin resimsever kardeşleri, (o Yasemin Tanbay ile Uğurcan 6z- berki olsa gerek. Hiç bir sergiyi kaçırmazlar, tab- büyük bir dikkatle loları inceler, hoşlarına gideni de satınalıp evlerine a- sarlar. Bu sevgide, şüp- hesiz, Nuri İyem'in de büyük payı var. Çünkü, yakın aile dostu. Geçenlerde, İstanbul - lu iki ressamın i vardı. Biri, Türk - Alman Küttür Demeği salonun- da Nuri İyem'in; ötekisi, AST'ın ' fuayesinde ORa- sin'in sergisi. Rasin'nin portreleri, AST'ın hava- sına çok yakışıyordu. Ör- neğin, köye giden tiyat- rocu Asaf Çiğiltepe, bir köylü kadınıyla yanyana duruyordu. Ruhi Su'nun yanında, Doğu olu'- dan bir kadın gülüyordu. İyem'in sergisindeki A- nadolu kadınlarını ise, Başkentin şık kadınları yan şaşkın, yan üzgün seyrediyorlardı. 29