23 Ekim 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

başarısızlığın nedenleri üzerinde durmak ve hastalığın teşhisi konulduktan sonra bir an önce çarenin aranma- sına başlamak zamanı gelmiştir (o Herhalde. İnceleme- lerden sonra ortaya çıkacak sonuç, sadece güreşçiler acı- sından değil, idareciler ve Güreş Federasyonu bakımın- dan da pek iyi olmıyacaktır. Zira hata sadece disiplin- siz ve imkansız sporcunun değil idarecilerden baslıya- rak. Federasyona ve hattâ Devlet Bakanına kadar her- Ancak. Tokyo Olimpiyatlarında Türkiyenin uğra- e fiyasko sadece güreşe münhasır değildir. Atletleri, zde birbirinden kötü derecelerle başarısızlıklar zin- cirine yeni halkalar eklemişlerdir. Atletizm müsabaka- larında Cahit Önel. Aydın Tuna diskalifiye (o olmuşlar. Muharrem Dalkılıç ise katıldığı iki yarışta birkaç tur- dan sonra pisti bırakmak zorunda kalmıştı. Halterde Sadık Pekünlü 435 kilo kaldırarak ancak onbirinci ola- bilmiştir. Tokyo Olimpiyatları (o herhalde, spor tarihimizde pek parlak bir sayfa olarak yer almıvacaktır. Dışişleri o—o0 Bu hafta Çarşamba günü “ Ankarada Dış- İşleri Bakanlığı tam ortasına bir bomba düşmüş binayı hatırlatıyordu. Koridorlarda koşuşturmalar oluyor, fiskos- lar yapılıyor bütün odalarda herkes bir tek konuyu ko- nuşuyordu. Bomba Türkiyenin en büyük tirajlı gaze- tesi Hürriyetin "Skandal" başlığıyla ve sekiz sütun üze- rine verdiği bir haberdi. Herkesin çok meşgul bildiği Atina Büyük Elçimiz Nedim Veysel İlkin bu habere gö- re asıl aşk ve meşke meşgul bulunuyordu. Hürriyet hadiseyi, kahramanlarının isimleri ve resimleriyle veri- yordu. Gerçek şudur : 9 Mayıs 1964 tarihinde Atina Büyük Elçiliğimizde 2 katip Şükran Güneş - 21 yaşında bir ka- dındır. Merkeze alınmıştır. Güneşin Merkeze alınması Büyük Elçi İlkinin şikayeti üzerine ve 4037 sayılı kanun gereğince olmuştur. İlkin genç 2 katibin "ahlaki durum" undan şikayetçidir. Haziran ayında Bakanlığın inzihat Komisyonu toplanmıştır. Komisyon Güneşin dosyasını inceleyince Büyük Elçi İlkinin daha önce bir şahıs hak- kında müsbet raporlar verdiğini tesbit etmiştir. Bunun üzerine İlkinin şikayeti Güneşe tebliğ olunmuş ve ken- disinden savunması istenmiştir. Şükran Güneş savun- masını 10 Temmuzda vermiştir. Hürriyet bu savunmayı ele geçirmiş ve onu yayınlamıştır. Güneşin mukabil id- diası İlkinin kendisine ilan-ı aşk ettiği fakat 64 yaşın- daki Büyük Elçinin karısından da çok korktuğu Büyük Elçinin bir gün habersiz evine geldiği bu sırada karısı- nın kendisini bastığı evin camını çerçevesini indirdiği ve hemen hemen Bayan İlkinin hiddeti olduğudur Karşılıklı iddiaların doğruluk dereceleri bilinmemek- tedir. Bunun sebebi de Bakanlığın iddiaları tetkik et- . Buna sebep olarak ise İlkinin Bakan Erkin tarafından sadece hususi dostu- dur ve Bakan kendisini Atinada tutmak için elinden ge- leni yapmaktadır. Halbuki İlkin görevinde bir başarı AKİS, 23 EKİM 1964 göstermiş değildir ve tipik bir "eski ekol haricâyecisi"dir. Güneşin bir iddiası. Bayan İlkinin evine gel- diği, camı, çerçeveyi indirdiğidir Bu, gayet kolay şekilde tahkik Ek bir husustur Nihayet hadise bir ma. hailede ve herkesin gözü önünde cereyan etmiştir. Ba- kanlık Atinaya bir müfettiş göndermiş olsaydı Bayan İlkinin gerçekten böyle bir rezalet çıkarıp çıkarmadığını hemen öğrenebilirdi. Yapılmamış olan budur. Öteki kar- şılıklı iddiaların hepsi nihayet iki kişi arasında geçmiş olabilir ve o takdirde bir karar verebilmek için itibar edilebilecek sev sözdür Ama ev basmak bir maddi ha- disedir ve bütün meseleyi aydınlatabilecek (niteliktedir. Eğer Şükran Güneşin bu iddiası doğruysa herhalde Er- kin bile, ne kadar ahbabı olursa olsun ve Erkin tabiatı icabı ne kadar hissi davranan bir kimse bulunursa bu- lunsun herhalde İlkini Atinada tutacak değildir. hakkak olan. son zamanlarda ogözerin üzerine çevrildiği Dışişleri ailesinin bu çeşit skandallerden en ziyade üzülen grupu teşkil ettiğidir. . Ama Dışişlerinin itibarını kurtarmak kirli çamaşırları gizlemekle değil, çamaşır kirletenleri gereci gibi cezalandırmak, hele ken- Vi iş hiç tu tutmamakla kaabildir. i hadise Dışişleri Bakanlığının seviyesini aşmış- tır. km Dışişleri Bakanından hesap istemek du- rumuna gelmiştir. Maliye Maliye Bakanı Ferit Melen, haftanın orta- larında Çarşamba günü basına 1963 yılı genel bütçesi- nin kesin rakamlarını açıkladı. Bakanın açıklamasına, göre 1963 yılı söylentilerin hilafına ilk defa açıksız ola- rak kapanmıştır. Bütçenin bu özelliğinin yanısıra bir diğer önemli yönü de geçmiş yıllara nazaran hacim iti- bariyle daha geniş olmasıdır. Melen, açıklamasında 1963 kesin hesap sonuçlarını şöyle özetledi: 1 — 1963 yılı genel bütçe ödenekleri, yıl içinde ekle- nenlerle birlikte. 13 milyar 487 milyon liraya, ulaşmıştır. Bunun 8 milyar 421 milyon lirası cari giderlere, 4 milyar 66 milyon lirası yatırımlara ait bulunmaktaydı. 2 ödeneklerden yapılan harcamalar. 7 milyar 744 milyonu cari masraflara. 3 milyar 745 milyonu da ya- tırımlara, ait olmak üzere toğlam olarak 11 milyar 489 milyon liraya baliğ olmuştur. 3 — Bu giderleri karşılayan gelir tahsilatı 11 milyar 494 milyon liraya varmıştır 4 Kesin hesap neticelerine göre yıl spnunda ar- tan ödeneklerin tutarı 880 milyon liradan ibarettir. Bir anlamda tasarruf demek olan bu miktarın 637 milyon li- rası cari masraflardan 243 milyon lirada yatırım ve transfer ödeneklerindendir. 5 — ll milyar 494 milyon liralık gelir tahsilatı ile II milyar 489 milyon liralık harcama arasındaki 5 mil- yon liralık fark, bu yıl genel bütçesinin fazlasını teşkil etmektedir Bu açıklamalar, 1963 bütçesinin ekonomik istikrar içinde yüksek harcamalı ve denk bir bütçe olarak ka- pandığını göstermektedir.