yayınlar 'ARMIHTAKİ Nİ MEHMET (Yılmaz Grudanın şiirleri, İzlem Ta- yınları 17, Sanat Dizisi 13, İsteme ad- resi: P.K 694 Galata - İstanbul, Ersa iz ei 1964, 52 sayfa, or- a boy, 290 kur Oldukça uzun süredenberi şiir dün- yamızda şöyle okuyucuyu derinden saracak, güçlü nefesli bir şiir kitabı yayınlanmamıştı. İkinci Yeninin çık- mazı, anlamsızlık cereyanları, (o eciş- bücüş lâf yığınları, topluma © faydası olmayan gevezelikler, snobizmin göbe- ğine düşmüş sanatçılarımızın anlam- beni nere- mıyor diyecek hale getirmişti. şöhretleri de sonu gelmez bir çıkmaza düşmüşler, kendilerini tekrardan öte- ye adım atamaz duruma girmişlerdi. Derken, Yılmaz Grudanın "Çarmıh- taki Yeni Mehmet'i, elime geçti. Grudanın kitabında on uzun şür var. Şiirleri okumaya başladım, Ki- tabı bir türlü bırakmak istemedim. Yılmaz Grudada da İkinci oYeninin, anlamsızlığın etkisi yok mu? o İnsanı bunaltan satırlar altalta (dizilmiyor mu? Diziliyor. Yadırgatıcı, insanı ra- hatsız edici mısralar çok. Ama bunla- rın yanıbaşında, yığınların arasında, dağ başlarında yanan çoban ateşleri gibi birden parlayıveren, birden in- sanın içini ısıtıveren, yürekte bir tat- lı kıpırtı uyandırıveren oOmısralar da çok. Bakıyorsunuz birden bir erkekçe söyleyiş, bir destan havası veya kafa- ya dank diye vuran bir gerçek... Mıs- raı baştan alıyor, okuyorsunuz. Söy- lenişi kolay, okunuşu kı ısra içinde kelimelerin yerlerini oynatmak zor, anlamadığınız, takıldığınız birşey kalmamış. Hoşlanıyorsunuz. Yılmaz Gruda, genç kuşak şairle- rinden. Hani şu, Orhan Velilerden sonra tümüne "Genç Kuşak" deni- len şairlerden. Ama Orhan Veliler- den çok daha sonra gelen, hattâ Or- han Velilere karşı çıkan bir kuşağın şairlerinden... Şürlerinde buram bu- ram Attila İlhan havası kokuyor. De- yişi, söyleyişi hep (Attila İlhanvâri. z Gruda Attila İlhanvâri yazı- ama, yazdıklarına gene de ken- dihden birşeyler katıyor. Şayet Gru- danın üç-beş şiirini okumuşsânız, im- zasını görmeden okuduğunuz bir şiiri için, "Bu, Yılmazın" diyebilirsiniz. "Çarmıhtaki Yeni Mehmet", son günlerde elimden düşüremediğim bir kitap oldu. İşte size "Çarmıhtaki Ye- ni Mehmet'ten rastgele bir bölüm. Böyle pek çok, bölümü bu kitapta bu- labileceğinizi bilerek okursanız, Gru- danın kitabına gerçek bir ilgi duyar- sınız sanırım: "Adını kimseler sor- madı, o kimselere o söylemedi adını — yanıksı suratında git deki derya ge- lecek — ve sıkıntısına- doğru eskimiş yarınların ölümü — ve koparıp kırık ve korkunç bakışlarını dağlardan — ba kanlara güldü, yepyeni — sonra nem- li yamçısını yere serip oturdu — ağır ağır çöktü halkalar —birden bağırdı, yepyeni: — bakma diyorum toprağa —içindeki sana eğil —eğer bir nehir Idaramıyorsa yoksun — yok sana su- samış bu toprakta buyda, yulaf, al- AKİS, 23 EKİM 1964 Kitaplar YOLUN ÜSTÜNDEKİ KAYA Hikâyeler. Yazan: Samim Ko- cagöz. İmece yayınları sanat di- zisinin ikinci kitabı, 1964 yılında Ankarada Ayyıldız Matbaasın- da basılmıştır. Orta boy, 96 say- fa, 300 kuruş. İsteme adresi: İ- mece Yayın Kooperatifi, P.K, DRAM SANATI Tiyatro üzerine inceleme Yazan- dördüncü kitabı, 1964 yılında İs- tanbulda Çeltüt Matbaasında ba sılmıştır. Orta boy, 78 sayfa, 350 kuruş. İsteme adresi: Elif Ki- Dr Sahaflar Çarşısı - İstan- UN KLÜBESİ Bernardin de klâsikler dizisinin, ikinci 1964 yılında İstanbulda Sinan Basımevinde basılmıştır. Orta boy, 47 sayfa, 200 kuruş, is- teme adresi: Pınar Yayınevi, Ankara Cad. Ankara Han Kat 4,. No. 46 - İstanbul OPERET & TABLO Tiyatro hikâyeleri. Yazan: Bur- han Arpad. İzlem Yayınları, sa- nat dizisinin 17. kitabı, .1964, yı- lında İstanbulda Yeni Matbaada basılmıştır. Küçük böy, 80 say- fa 300 kuruş. YAŞAMA DUVARI Gezi notları. Yazan : Nevzat Üs- tün. Ataç Kitabeyi yayınlarının !. kitabı, 1964 yılında İstanbulda Ersa Matbaasında ( basılmıştır. Küçük boy, 108 sayfa, 400 kuruş MEZARSIZ ÖLÜLER . Yazan : Jean Paul Sartre. Çeviren : Adalet Ağaoğlu. İzlem Yayınları, sanat dizisinin 18. ki- tabı, 1964 yılında İstanbulda Di- zerkonca matbaasında basılmış- tır. Küçük boy. 96 sayfa, 300 ku- ruş. İsteme adresi: İzlem Ya- yınevi, Cağaloğlu Türbedar Sok. Trakya Hanı 33 - İstanbul ma —ne durur elin, yüreğin böğrün- de —nereyedek gidecek bu ütümün olannıyı nice bilirsen bil, o senin —emret dağ yürüyecektir, iste alacak- sın - sultan sensin demedim mi — de- medimse. dedim gayrı, bil." 29