field uzun yıllar oOSenatoda Başkan Johnsan'un yakın arkadaşı ve yar- dımcısı olmuştur. Bu bakımdan, iki adam birbirlerini çok iyi tanımakta- dırlar. Ayrıca Mansfield, o Kongrede dönenleri en iyi bilen politikacılar- dan biridir. Amerikan politika gele. neğine göre, Başkan yardımcısı, Baş- kanın Kongre ile münasebetlerini dü- zenlemekte en büyük payı olan in- sandır. Buna rağmen Johnson, Başkan yar dımcısı adaylığı için Senatör Humph- reyi uygun görmüş ve kendisini seç- tiğini, kurultayın üçüncü günü açık- lamıştır. Seviyesiz bir kampanya Kurultay toplantısı sırasında ele a. lınan ikinci önemli konu da, se- pim kampanyasının ana tema'sı ve tonu olmuştur. Şimdiye kadarki haliy- le, bu kampanyanın amerikan tarihin- de görülen en seviyesiz kampanyalar, dan biri olduğu bütün gözlemciler ta- rafından kabul edilmektedir. Demok- rat Parti kurultayından sonra ya bu gidişe bir son verilerek ortaya daha o- lumlu tartışma konularının çıkması, na yardım edilecek, ya da yangına kö- rükle gidilip, toz-duman arttırılacak- tır. Ameri kan başkanlık seçimleri, ge- e b dığı için adaylar tartışmalarını ko- nular üzerinde değil, birbirlerinin ki- şilikleri üzerinde oyaparlar. Elbette bunun istisnaları yardır, örneğin Ste- dilik onlar kadar seviyeli olduğu söy- lenemez. Goldwater ise, daha şim- diden, on parmağında on kara, sağa- sola hücum edip durmaktadır. Cum- huriyetçi aday, seçim kampanyasını dış politika konuları üzerinde kurmak istemiştir, fakat fikir yapısının yeter, sizliği onu bu alanda her türlü ba- şarıdan mahrum buzakcağa benze- mektedir. Üstelik, Vietnam buhranı sı- rasındaki davranışıyla Başkan John- son. Goldwater'i en önemli dış poli- tika kozlarının birinden de etmiştir. Şimdi Goldwater ister istemez ırk ayrımı, ekonomik durum ve Başkan Johnson'un kişiliği gibi iç politika koz larıyla oynamak zorundadır. Başkan Jchneon, son aylarda Kongreden ge- çirdiği iki önemli kanunla, Medeni Halklar ve Fakirlikle Savaş kanunla- rıyla iç politikada da Goldwaterden daha avantajlı durumdadır. o Fakat Medeni Haklar kanunuyla fazla oy- namak, tecrübeli Johnson'a ateşle oy- namak gibi görünmektedir. Bu ba- kımdan, bu konunun seçim kampan- yası dışında tutulmasını o sağlamaya çalışmaktadır. Güney Vietnam aramız ülkesi ya ve Afrikanın yeni uyanan genç Mi iilernde rejimler, oçok kere öğrenci gösterileriyle (o işbaşına gelip, öğrenci gösterileriyle ( işbaşından git- mektedirler. Bunun en son örneğini, Güney Vietnam vermiş bulunmakta- dır. Eğer doğruysa, Diem yönetimini yıktıktan sonra işbaşına gelen asker! Senatör Goldwater Öcü var rejim, öğrencilerin sivil idareye dönüş konusunda devamlı ısrarları ve baskı- larına dayanamayarak, yerini, en kı- sa zamanda yapılacak seçimlerle ku- rulacak bir yeni düzene bırakmak ka- rarını vermiştir. General Khan'ın başkanlığındaki askeri komitenin bu kararı vermesi ko- lay olmamıştır. Bundan bir süre önce öğrenciler oVietnamın her tarafında gösteriler yaparlarken, askerler, işba- şından çekilmeyi akıllarından bile ge- çirmiyorlardı. Fakat bu gösterilerin ge- çen hafta sonlarına doğru kanlı olay- lara yol açması, üstelik komünistlerin DÜNYADA OLUP BİTENLER de tahrikiyle budistlerle katolikler a- rasında silahlı çatışmalar çıkması ü- zerine Vietnam kendini bir anarşi uçurumunun başında bulmuş ve ten başka çare görememiştir. Ge hafta Güney Vletnamdan alınan haberlere bakılırsa, bir yıldır ülkeyi yöneten 55 kişilik asker! komi- te kendi kendini feshetmiş, o idareyi bir sivil başbakana devretmiş ve Ge- neral Khan başkanlığındaki üç kişi- lik bir komiteyi, en geç iki ay içinde yapılacak seçimleri hazırlamakla gö- revlendirmiştir. Fakat buna rağmen Vietnamda durum hâlâ aydınlık ka- zanmış değildir. Budistler ve katolik- ler birbiri (o peşinden gösteriler yap- makta, öğrenciler kazan kaldırmaya devam etmektedirler: Hatta şu satır- ların yazıldığı sırada, hükümet aleyh tan bir öğrenci grupunun Saygonun 500 kilometre kadar kuzey-doğusun- daki Da Nang şehrini ele geçirdiği, mahalli idarecileri tevkif ederek şeh- ri kendi istediği gibi yönetmeye baş- ladığı (o bildirilmektedir. Bu öğrenci grupu yayınladığı bir bildiride, Ge- neral Khan'ın işbaşından çekilip, ye- rine, sivi bir politikacı olan Nguyen Xuan Oanh'ı tayin etmesini "komedi" olarak nitelendirmektedir. o Öğrenci- lere göre, başbakan kim olursa olsun, iktidar hâlâ Khan'ın elindedir. Diğer yandan, bir ara dinmiş gibi görünen öğrenci ayaklanmalarının Saygonda da yeniden başlamak üzere olduğunu gös- teren belirtiler vardır. Rüzgâr eken, fırtına biçer Güney Vietnamda sürüp giden bu anarşinin komünistleri ( sevinçten hoplatırken Amerika Birleşik Devlet- lerini de derin bir endişe içine attığı- na şüphe yoktur. Fakat tarafsız bazı çevreler, Saygondaki amerikan entel- lijansının öğrenci gösterilerinin baş. latılmasında önemli rol oynadığını ö- ne sürmektedirler. Çünkü, komünist- lere karşı daha sert bir tavır takınıl,- masını ve savaşın Oo Kuzey Vietnam topraklarına (oaktarılmasını ( isteyen Khan, son günlerde bu çıbanı daha dallandırıp budaklandırmak istemeyen Johnson idaresinin oçok canını sıkı- yordu. Bu bakımdan, Amerika daha uysal bir sivil idareyi sert bir asker! rejime tercih etmiş olabilir. Eğer bu söylenti doğruysa, bir ya- bancı ülkeye zorla kendi görüşünü kabul ettirmeye çalışan Amerika şim- di ektiğini biçiyor demektir. AKİS/23