4 Eylül 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

4 Eylül 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER sıra ingiliz üsleri konusunda elle tu- tulur hiçbir tâviz verememiştir. NA- TO konusunda söyledikleri ise çok gü- lünçtür. Nasırın resmi organı olarak tanınan El Ahram gazetesine göre Ma karios, Mısır Devlet Başkanına, eğer Enosis gerçekleşirse, o Yunanistanın NATO'dan çekilmesini ( isteyeceğini söylemiştir! İşin dikkati çeken tarafı, Kıbrıs- taki rum basınının her milletlerara- sı temastan önce hep aynı şantaj yo- luna başvurmasıdır. e Lefkoşede çıkan gazetelerin hemen hepsi, sanki ağız birliği etmişler gibi, Makarios Mısıra yollanmadan önce, eğer bu yolculuk olumlu bir sonuç vermezse Oo zaman Sovyetler Birliğine yaklaşmaktan baş- ka çare kalmıyacağını yazmışlardır. Anlaşılan, Kıbrıs rumları bu tehdidin nekadar iyi sonuçlar verdiğini kav- ramış olmalılar ki, temcit pilâvı gibi Skide bir ortaya sürmeyi unutmamak- tadırlar. Fakat işin acısı, bu tehdit, Nasır, üzerinde, amerikalılara yaptığı etkiyi yapmamıştır. Herhalde Nasır, Sovyet idarecilerinin bir Kıbrıs ada- sı yüzlünden bir dünya savaşma sürük- lenmek istemiyeceklerini anlamak ba- kımından, amerikanlardan çok daha akıllı çıkmıştır. Adada durum Haftanın başında Kıtasın durumuna şöyle bir gözatanlar, dünya bara- ğını korumak için kurulmuş bir mil- letlerarası teşkilâtın, Birleşmiş Mil- letler Teşkilâtının, bu ufak Adada ne- kadar aciz içine düştüğünü görüp ha- yıflanmaktan kendilerini (alamadılar. Bir kere, Adada rumlar tarafından türklere karşı konulan iktisadi abluka, bütün çalışmalara rağmen önlenebil- miş değildi. Kıbrısın türklerle mes- kün bölgelerinde yiyecek, o içecek ve yakacak hâlâ yeteri kadar yoktu. Ba- zı bölgelerde fırınların büyük bir kıs- mı kapatılmıştı, ancak bir-ikisi çalı- şabiliyordu ve o bölge halkı, ihtiya- cını, bu bir-iki fırından çıkan ekmekle gidermeye çalışıyordu. Bazı bölgelerde hastahanelerin suyu ve ilâcı kalma- mıştı. Tarafsız bir Kızılhaç gözlem- cisi, yabancı gazetelere verdiği demeç- te. Lefkoşedeki çocuk yuyasında mi- niminilere (o süt kalmadığından acı acı şikâyet ediyordu. Birleşmiş Mil- letlerin buna karşı yaptığı, rum ida- recilere gidip yalvarmaktan başka bir- şey değildi. İkincisi, Adadaki Birleşmiş Millet- ler yetkilileri ateş-kes anlaşmasının etkili bir şekilde (o yürütülmesini de sa dayamıyorlardı. Türk bombardıma üzerinden iki hafta geçtikten sonra kendilerine (ogelmeğe başlayan , Şimdi yeniden askeri hazır- AKİS/10 lıklara girişmeğe başlamışlardı. Bu a- rada Adaya yeniden bir yunan birli- ğinin geldiği görülmüş ve Birleşmiş Milletler Yetkilileri bunu sineye çek- mekten, başka birşey yapamamışlardı. Üstelik, şimdi Ada üzerinde bir de yu- nan uçakları uçmaya (başlamışlardı. Bu uçaklar türklerin ellerinde bulu- nan bölgeler üzerinde uçarak duru- mu tesbite çalışıyorlardı. Hele bun- lardan biri Erenköy üzerinde tam bir saat on dakika uçmuştu. Bütün bunlar oyetmiyormuş gibi, son günlerde ortaya bir de Adadaki Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin azal- tılması hikâyesi çıkmıştı. Genel Sek- reter U Thant'ın Adadaki temsilcisi, Ankaradaki o Amerika Büyükelçiliği önünde kum gibi insan birikmişti. Yüz çizgileri karışmış binlerce öfkeli genç hançerelerinin bütün gücüyle "Kalleş Amerika" diye haykırıyordu. u iki kelime Türkiyede ilk defa söylenmiş olması bakımından bütün dünyada dikkati çekti. Herhalde ame- rakalı yetkililerin (o bunun nedenler! üzerinde bir parça durmaları gerek- mektedir. Di tansiyonun en olduğu, gençlerin yumruklarının yeni dünya aleyhine sıkıldığı bu anda, se- faret bahçesinde iki genç irisi ameri- o yankee" haykırışlarına ku- laklarını tıkamış olarak muhteşem bil Yunan Elçiliği önünde gençler Protesto ever, bu kuvvetler önemli bir şekilde azal- tılsa bile, Adadaki ateş-kes anlaşma- sının bozulmıyacağını o ileri (sürecek kadar iyimser görünüyordu, U Thant'- ın derdi ise başkaydı. Genel Sekreter herşeyden çok, para durumuyla ilgili görünüyordu. U Thant'a göre, bu kuv vetin masraflarına katılmak sözü ve- ren devletlerin bir kısmı gerekli öde- meyi yapmamışlardı. Eğer bu durum düzeltikmezse, kuvvetin Adada kalma- sı zaten imkânsızdı. Mitingler Sabır taşı çatlayınca (Kapaktaki o göste, n haftanın sonlarında oO(Cuma akşamı, beyaz bir sarayı andıran çapulculuk hayır... densizlik örneği verdiler. Kısa saçlı, spor giyimli bu iki a- merikan delikanlısı oOorada birikmiş binlerce gencin hislerini umursamak- sızın kuyruğunu sallıyarak yanlarında dolaşan bokser cinsi bir köpeğe çeşitli numaralar yaptırdılar. o Dakikalarca onu sevip okşadılar... Bahçeyi çeviren demir parmaklıklardan uzanan öfkeli yumruklara doğru ağaç dallan atıp, siyah bokserin, bunları ağzında alıp getirişini seyrettiler. Sonra da yoru- lunca gene umursamaz jestlerle, çik- letlerini çiğneyerek sefaretin arka ka- pılarından birinde kayboldular... Ayni hemen hemen ayni yerde bir inşaatın üst katından gösterileri

Bu sayıdan diğer sayfalar: