21 Ağustos 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

KIBRIS OLAYLARI Mütareke Biri yer, biri bakar (Kapaktaki oOKomutanlar) Bu haftanın ortasında, Kıbrıstan An- karaya gelen ve gün. sırayla Makarios ve Rum Meclisi Başkanı Kle- ridis ile görüşmüş bulunan bir yaban- cı gazeteci - intibalarıni şöyle hülasa et- ti: "— Makarios ve Kıbrıslı rumlar tamamile çıldırmış haldeler. Kendileri yüzünden Üçüncü Dünya Harbinin çı- kacağını kanaatindeler ve bunu çı- ya ak için ellerinden geleni yapma- kararlılar." şimdi, bugüne kadar takip ettiği demagoji politikasının bedelini oöde- mekte olan yunan başbakanı Moskova- nın aleti haline gelmiş olan Makarios- la yarışa çıkmıştır ve gecikmiş bir ça- lum satmaktadır. Çalımın o gecikmişi insanı sadece gülünç hale getirdiğin- den ,bu haftanın başındaki bir hare- keti de Papandreuyu sadece komikleş- tirmiştir. Haftanın başında Yunanis- O'ya başvurmuş ve bir ta- kım kuvvetlerini NATO emrinden çekip kendi milli komutası altına (aldığını bildirmiştir. Buna sebep olarak da Kıbrıs buhranı sırasında türklerin ha- va savunma birliklerini NATO'nun em- rinden almış olduklarını göstermiştir. Ancak Papandreu bu teşebbüsü yapar- halde yunanlıların eline geçmiştir. Papandreu, Krutçef Kıbrıs işinde- ki çıkışını yaptıktan sonra aslan kesil- miştir ve "Türkiye Kıbrısa bir müda- hale daha yaparsa bunun Türkiye ile Yunanistan arasında harp mânasına geleceği" ni bildirmiştir. Bu hafta bir türk yetkilisi Papandreunun gecikmiş çalımı hakkında şunları (söylemiştir: "— Jetlerimiz Kıbrısı bombalarlar- ken Papandreu, Atina Büyük Elçiliği- mize yalvar yakar oluyor ve İnönüye rica mesajları gönderiyor, eğer yunan umumi efkârı çok sıkıştırır da bir te- şebbüs yaparsa bunun sadece Kıbrısa münhasır kalacağını bildiriyor, aman yalnış anlaşılmasın dileğinde (o bulu- nuyordu. Şimdi, Krutçefin mesajı üze- Türk Ordusunun Kumandanları bir arada "Sağlam o kuvvetler" Gerçekten de olaylar bu kanaati yalanlamamaktadır. Türk jet uçaklan- nın bombardımanından sonra yerle bir olan rum maneviyatı Krutçefin tam samanında yaptığı çıkışla tekrar can- lanmıştır. Bu hafta Kibrisin rum çev- relerinde hakim olan inanç şudur; Ar- tık türkler bize hiç bir şey yapamazlar, zira ruslar bizi koruyorlar, onun için türkleri rahatça imha edebiliriz! Ancak işin daha acıklı -ve ruslar bakımından başarılı- tarafı, Lefkoşa- daki bu havaya Atmanın da uyması- dır. Lefkoşada "Kahrolsun hain Pa- pandreu!" lanetine maruz kalan, Ati- nada ise her çevrenin tenkidini yiyen AKİS/8 ken Türkiye, NATO'nun Başkomutanı Orgeneral Lemnitzere, çektiği kuvvet- leri NATO 'ya iade ettiğini bildirmek- teydi. Üstelik Türkiye sadece o hava savunma birliklerini obuhran sırasın- da kendi emrine almışken Yunanis- tan, gecikmiş çalımında "kara, deniz ve hava kuvvetleri" nden bahsetmek- tedir, Yunanistan NATO emrindeki kuvvetlerinin karargâhım da İzmirden Selâniğe nakletmek kararım almıştır. Bu, bizi sadece sevindirmektedir, zira bağrımızdaki bir kısım yılanlar böylece bizden uzaklaşmaktadır. Zira, hatalı bir. kuruluş neticesi (oİzmirdeki bazı kilit noktalar, esas kuvvetleri biz verdiğimiz rine tekrar kabadayılık hastalığına tu- tulmuş görünüyor. Ama, o dağlara da kar yağınca Yunanistan tekrar Türki- ye ile başbaşa kalacaktır. Biz, Papand- reunun o zaman türküyü çala- cağını merak ediyoru Gerçekten de Türkiyede herkes, bilhassa Silâhlı Kuvvetler mensupları, şu satırların yazıldığı sırada "Aman, Yunanistanın ayranı bir kabarsa da, hesaplarımızı bir görüversek" diye el- lerini oğuşturmaktadır ve (Rusyanın çıkışı sadece bir "gösteri" olarak ova- sıflandırılmaktadır. Zira, meselenin esasında Türkiye ile Rusyanın aynı şeyleri ( istedikleri