© AKI İ N Yıl: 11, 21 Ağustos 1964, Sayı: 531 O Cilt: XXX HAFTALIK AKTÜALİTE MECMUASI KIBRIS OLAYLARI Olayların cereyan ettiği Kıbrıstan bir görünüş Kaynayan kazan Millet Tek konu Bu hafta Türkiyede, bütün gözler Kıbrısa çevrik olarak kalmıştır. Her konuşmada n adı bütün keli- melerden fasla telaffuz olunmuştur ve herkes birbirine Kıbrısta ne olacağını sormuştur. Birbirinin üstüne eklenen hadiseler çeşitli tefsirlerin, tahminlerin dogmasına yol açmıştır. Vatandaşlara hâkim olan his, şimdi, endişeden ziyade üzüntüdür ve meselenin bir türlü bit- memesinden doğan sıkıntıdır. e Yoksa, Kıbrıs Meselesinin ihtiyatsız adımlar veya hislere bağlı kararlarla Türkiyeyi felâkete sürükleyeceği hususunda artık bir merak- kalmamıştır. Aksine, ihti- yatlı ve makul, hem zemine, hem Zza- mana uygun bir politikanın uygulan- makta olduğunda herkes e dü- şündügünde ittifak ekmekte Kıbrıs işinin bu hafta bir b hu- susiyeti (o karışıklığı olmuştur. İki bü- yük dünya devletinin, Amerika ile Rusyanın o takındıkları tavırlar çok kimseyi şaşırtmıştır. Bunun sebebi, as- lında iki tarafın da mazbut ve müs- AKİS/6 takar bir tutumu benimsemiş olma- malarıdır, Türk milleti Rusyanın böy- le davranmasını tabii görebilmektedir. Nihayet Moskovanın bizim ve barış i- çindek bölgemizin iyiliğini istemediği Türkiyede hiç kimsenin meçhulü değil- dir. Bu yüzden, bir yandan bizim u- zak olmadığımız bir tezi savunurken Makariosa değil de bize çatan, diğer taraftan ramları kışkırtan Kremlin i- darecileri hayrete sebep olmamaktadır. Ama Amerikanın bir türlü bir politi- kayı sonuna kadar götürmemesi, hâlâ "Adada herkesi memnun edecek bir hal çaresi'nin peşinde olduğunu söy- lemesi türkler için şaşırtıcıdır. Ameri- kanın. Yunanistana verdiği silâhların Kıbrısta rum çeteciler tarafından ma- sum ve sivil türk halkına karşı kulla- nıldığını hiç görmeksizin ve buna kar- şı hiç tedbir almaksızın bizim elimizin gene tutulmaya çalışıldığını hissetmek her halde bu hafta Türkiyede Ame- rika lehinde hava yaratmamıştır. Kıbrıs konusunun bu hale getiril- mesinde Amerikanın bir türlü kendine gelemeyişi, rusların oyunlarını önle- yememesi, itiraf etmeli ki büyük rol- lerden birini oynamıştır. Geçenlerde al- man televizyonu için film çekmeye ge- len bir ekibin şefinin bir türk dostu- na söylediği söz çok ilgi çekicidir. Al- man gazetecinin söylediği şudur: "— Eğer Berlindeki Utanç Duvarı- nın yükseltilmesine başlandığı sırada amerikanlar bunu yerle bir ediverseler di bugün Berlinin ortasında ne böyle bir duvar bulunurdu, ne de bu yüzden bir harp çıkardı. Ama amerikanlar üç hafta beklediler. Beklediler ve böyle oldu.." Durum Kıbrıs konusunda da aynı- dır ve Rusya oyunlarını mükemmelen oynarken ne yapacağım bilmeyen bir Amerikanın bir o yana, bir bu yana vurduğu yalpalar bir sergüzeştçinin eli- m anl üzumuna lr aksi istikametlere itmektedi merikanın iyi ekin Türkiye- de aklıbaşında hiç kimse şüphe etme- mektedir. Ama artık Amerika lütfen, tuttuğu yolun kendisini arzuladığı he- defin tam aksine götürdüğünü farket- melidir.