hem de ailenin huzuru ve annenin ra- hatı bakımından çok önemlidir. Bir gece, Londranın "Dock"larında meş- hur "Pub"larından yani kenar meyha- nelerinden birine gittik. Burası büyü- cek bir yerdi ve bir kısmını gençler işgal etmişler, eğleniyorlardı. Genç mü- zik topluluğu dahil (oherkes meşhur "Beatles" lerin bir karikatürü şeklinde giyinmişti ve onlar gibi hareket edi- yordu. Kıyafetleri ve hareketleri iti- bariyle kızlarla erkekleri (o birbirinden ayırt edemedik ve bu hal bizi rahatsız etti. Zaten sokaklarda minyatür is- kelet kafalarını maskot olarak taşı- yan meşin ceketli motosikletli genç- lere hemen hergün n, bok miktarda rast- lıyorduk. Bir gün de çıplak vücutları- na adem babamız gibi hayvan postu du. Bizim çocukli okulda, kulüpte, bir okul dışı kursta meşguldürler. Meşguliyet ve okul içi, okul dışı eğitim onları her çeşit teh- r" nüz çok küçük bir ai diyor- z her dakik Okul dışı eğitim çocuklara istidat- larını keşfetmede, de çok faydalı olu- yormuş. Ayni kadın kızının hemşire- lik tahsiline hazırlanırken, devam et- tiği bir akşam kursunda, fevkalâde bir dekoratif resim kaabiliyeti keşfettiğini söyledi. , Aile içinde ve aileler için yaratılan r başka imkana da mhihapiammazın Türkiyedeki büyük o- gullarının yaz tatilini' geçirmek için gittiği Almanyada, evinde değil de bir pansiyonda kaldığını oöğrenince şahit DIŞ GEZİLER süre, çocuklardan uzak dinlenmeleri aileye tanılan çok faydalı bir kolaylık oluyordu. Para eden İcat Özellikle Birinci Dünya Harbinde, hayet temeline oturmuş fakat bir hay fi değişikliğe uğramış Oo görünüyordu. Bu değişikliği yapan yeni bir zihniyet re bu zihniyete yardımcı bir toplum tutumu gittiğimiz her yerde gözümüze çarptı: Ev işlerini küçümsemek, on- lardan vazgeçmek mümkün değildi a- ma kadını dört duvarına hapsetmek, onu yalnız ev işlerine mahküm etmek artık mümkün değildi. Şu halde iş- leri kolaylaştırmak, ailenin bütün üye- Avrupada pek moda olan rahat bir ev Rahatlığı sadeliğinde sarıp dolaşan yaya gençleri mesele çı- karmaya uğraşırken gördük. Kız kıya- fetli erkek çocuklar (oOAlmanyada da çoktu. Birgün de sokakta maskara gi- bi boyanmış genç kızlara tesadüf et- tik. Gerçi bunların niyetlerinin iyi olduğunu ve bu kılığa girip deli tak- lidi yaparak, bir ruh sağlığı derneği için para topladıklarını öğrendik ama niyet iyi de olsa bu kılıkta dolaşmak gerçekten kolay değildi. | Bütün bu manzara, bu taklitçilik kanun dışı hareketler acayip kıyafetle göze çarp- ma merakı gençliğin geleceği bakımın- dan insanı endişeye düşürüyordu ama. gene Londrada ahbap olduğum bir Danimarkalı ev kadını bu telaşımı yer- siz bulduğunu söyledi: — Bunlar şurada burada gördüğü- olduk. Ev dar olduğu için ve çocuğa daha kolaylıkla lisan öğrenme fırsatı verme amacı ile onu bir tanıdıkları- nın evine, pansiyoner olarak vermiş- lerdi. Avrupada birçok aile, çocukla- rm tatillerde gezmek, ayni zamanda lisan öğrenmek, dünya görüşlerini ar- tırmak için komşu memleketlerde baş- ka ailelerin yanına (ogönderiyorlardı. Tabii bu ancak, çocuktan bu şekilde evlerinde misafir edip bütçelerini doğ- rultmak istiyen orta halli, mazbut aile- lerin mevcudiyeti gayesinde mümkün olan birşeydi. Bazen de aileler çocuk- larını bir mevsim için değiş tokuş edi- yorlar, böylece çocuklar bir yol parası ve normal harçlıkları ile yeni bir mem- leket görüyor, tatil yapıyorlardı. Tatile ihtiyacı olan anne ve babama da bir terine bu işlere yapabilmek, kadını evin organizatörü olarak kabul ederek, onun Evinde. çocukların geliş” mesini sağlayacak bir sıcak ve yum şa katmosfer yaratmasını, ü saatini mutfakta (geçirmesine tercih ederek ve onun dışarda çalışma, sos- yal faaliyetlere katılma hakkım ta- nıyarak yeni tipte bir ev kadın ya- ratmak gerekiyordu. o Çocukların okul dışı eğitimine yardımcı olan okulları kurslar, tatillerde onları, obir süre, aileden uzak oyalayan seyahat imkân- ları ailenin ve ev kadınının hiç şüphe yok ki, I numaralı yardımcısı idi. Baş ka bir yardımcı da ev işlerine getirilen kolaylıktı: Birgün Londrada şık bir mağazanın tuvalet malzemesi satan kısmında bir şirketin yaptığı makyaj AKİS/23