SOSYAL HAYAT Dernekler Bir gövde gösterisi Geçtiğimiz hafta cuma günü, bir ka- dınla bir erkek, konuşarak, Sıhhi ye istikametinden Ulusa doğru iniyor- lardı. Dil ve Tarih - Coğrafya Fakül- tesinin önüne gelince birden durdular ve Fakültenin duvarlarına asılmış bü- yük afişi hayretle birbirlerine gösterdi- Afişte, "Türk Belediyecilik Kong- resi" kelimeleri okunuyordu. Fakülte- nin önü ana baba günü idi. Park etmiş arabaların içinde İçişleri Bakanına ait araba da ilk bakışta göze çarpıyordu. j Birbirlerine hayretle afişi gösteren kadınla erkek, şaşkınlıklarını hâlâ ye- da, Fakültenin hıncahınç dolu konfe- rans salonuna girerlerken, birisi yaka- larına boş bir delege kartı iliştiriver- di. Kongre başlamıştı. Derneğin mahiyeti Mesele yavaş yavaş anlaşıldı: Kongre Türk Belediyecilik oDemeğinin kongresi idi. Nedense kapıdaki ilânda "Türkiye Belediyecilik Kongresi" de- nilmekle yetinilmiş, bunun bir der- nek kongresi olduğu belirtilmemişti. Dernek, merkezi Ankarada kurulmuş olan ilmi bir dernektir. £ Tüzüğünün 1. maddesinde, Derneğin politika ile uğraşmadığı hükmü mevcuttur... 1945 de kurulmuş bulunan ve 1958 'den bert kongresini yapamıyan Demeğin ama- Hadiseli kongrede İşcan ve Kibar ir oradan bir buradan Mi görünüyorlardı. Kadın : Hayret! Demek ki kongremiz var da, İnbeiimiz yok!" dedi. İkisi de Ankara Belediye Meclisi ü- yeleri idiler. Bir aydır devam eden mec lis çalışmalarına katılmak üzere, Be- lediyeye gidiyorlardı. Kongre ilânını görünce, ne olup bittiğini anlamak için *Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesine daldılar. Ancak, mesele hemen anlaşılamadı Belediye Meclisi üyesi olduklarını söy- ledikleri zaman, kapıdaki teşrifatçılar akşam için ellerine birer kokteyl dave- tiyesi tutuşturmakla yetindiler. Sonra cı, Türkiye belediyeciliği ve şehirciliği- nin ilerlemesine yardım edecek ilmi incelemeler yapmak, belediyecilik (o ve şehircilikle ilgili kanunlar hakkında e- tüdler hazırlıyarak bunları ilgili oma- kamlara temenni şeklinde sunmak, be- lediyelere, çalışmalarında ışık tutma, dış memleketlerdeki demeklerle temas kurup, haberleşmeyi sağlamak ve ou birliklere üye olmaktır. Tüzüğün 4. maddesine göre, bütün Türkiye Cum- huriyeti belediyelerini temsilen ve şan sen belediye başkanları, belediye mec- lisi üyeleri, herhangi bir mahkümiyeti olmamak şartıile, eski belediye başkan- ları, üniversiteler ve yüksek okullar idare hukuku profesörleri, doçent ve asistanları Derneğin tabii üyeleridir. Bütün bunlardan anlaşıldığı gibi, Derneğin başlıca amacı, meselelere ilmi yönden hal çaresi aramak ve icra or- ganlarına, belediye meclislerine o ışık tutmaktır. Ama 19 Haziran 1964 sabahı Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesinde başlıyan kongre sanki bu amacı da, bu tüzük maddelerini de unutmuş ve ma- halli seçimlerde daha fazla oy alan A.P. ye bir gövde gösterisi yapma vesilesi te5 kil etmek üzere toplanmıştı. Kongre baş lar başlamaz delegelerde büyük bir si- nirlilik göze çarpmağa başladı. Salonun yeniden boşaltılmasını ve yoklama ya- pılmasını (istiyorlar, bağırıp çağırıyorlar di. Ankara temsilcileri ve kongreyi te - sadüfen haber alıp, davetsiz olarak ka tılan tabii üyeler, yoklamaya tâbi ol- karaya gelince bütün mesele anlaşıldı, Ankaradan tek temsilci! Delegeler hep bir ağızdan, "Ankara- dan tek temsilci!" diye bağrışıyor- lardı. Halil Sezai Erkut barajı geçti ve tek temsilci olarak salona kabul edildi. Diğer temsilciler, oOAnkara Belediye Meclisi üyeleri ise kapıda kalmışlardı. Uzak bir ilçeden gelmiş bir A.P. li de- lege : "— Yağma yok!. Ankara girecek, ço- gunluğu alacak. Bizler uzaktayız. Na- sıl tek kişi geldiysek, onlar da tek kişi katılsınlar diye sesleniyordu. Bu sırada bir tabii üye, elinde tü- zük, durumu anlatmağa çalışıyordu. Fa kat A.P. li delegelere tüzüğü anlatmak mümkün değildi. Durum anlaşıldığı ve Ankara Bele- diye Meclisi üyeleriyle diğer tabii üye- ler salona kabul edildikleri zaman, kong re başkanlığı teşekkül etmiş, O birinci başkanlığa büyük gürültü ile İzmirin A.P. li Belediye Başkanı Osman Kibar, İkinci başkanlığa da Adana Belediyesi- nin ziyadesiyle meşhur Başkam Ali Sepici getirilmiş, komisyon çalışma- ları için de sıraya A.P. li üyeler seçil- mişlerdi. Bu sırada tabii üyeler en ön sıralara misafir edildiler ama, bu de- fa da aidatlarını ödemedikleri için oy kullanamıyacakları kendilerine bildiril- di. Gerçi tüzükte böyle birşey yoktu, fakat neyin paylaşılamadığını bir türlü anlıyamıyan ankaralı tabii üyeler, bir süre büyük bir hayret içinde etrafı seyretmekle yetindiler, sonra çıkıp işle- rinin başına gittiler. Kongre üç gün devam etti. Herşey bazı A.P. li belediyecilerin teşkilâtla