26 Haziran 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

mek bakımından da zaruret olduğunu belirtti ve bu arada AP'nin İktidara hazır olduğu osözünü de bir vesile ile tekrarladı. Bilgiç, AKİS'çinin, son güven oyunda AP'de Hükümeti düşür- me konusunda ısrarlı ve cesur bir tu- tum sezildiği, bunda İktidara gelme arzusunun bulunup bulunmadığına dair sorusuna şu karşılığı verdi : — Her demokraside ana muhale- fet partileri iktidarı devralmak için hazırlanırlar. Bu, seçim yoluyla olabi- leceği gibi, parlâmentoda (ekseriyeti sağlıyamamış olduğu ahvalde işbirliği sağlamak suretile koalisyon yoluyla da olur." Bilgiç, koalisyonun ne şekilde ku- rulabileceği hakkındaki soruya ise bu konuda konuşmanın etken olduğu, her, şeyden önce Başbakanın seyahatinin neticesinin beklenmesi gerektiği ceva- bını verdi. Bütün bu davranışlarda bir benzer- lik vardır ki o da, memleketi için yurt dışına giden bir Başbakanın çalışma- larını sabote etme yolunda, geçen defa görülen "acele"nin bu defa görülmeme- sidir. Bu, güven oyunun) yarattığı ten- kitlere rağmen, faydalı olduğunu ispa- ta kâfidir... A.P. Çoğalan başlar AP'de Saadettin Bilgiçin Genel Baş- kan vekili seçilmesi ile halledildiği sanılan liderlik yarışının aslında ihti- rasların alabildiğine kamçılanacağı bir mücadelenin sadece başlangıç safhası- nı teşkil ettiği, geçtiğimi» hafta su yü- züne çıkan bazı olaylarla anlaşılmıştır. Gümüşpalanın kaybının bu parti için ne demek olduğu artık yavaş yavaş anlaşılmaya başlanmış, sağlığında po- litikadaki tecrübesizliği sebebiyle çok ve çeşitli' hücumlara maruz kalan bu emekli Orgeneralin, AP'ye "sadece ve sadece, bir liderlik mücadelesine lü- zum bırakmamakla" ne büyük hizmet- te bulunduğu görülmüştür. Tecrübesiz politikacıların meydana getirdiği AP Önümüzdeki devrede, yi- ne bu tecrübesiz politikacıların, ön- lerinde, hemen ellerinin yakınında gö- rüverdikleri genel başkanlık -Ve onu takip edecek başbakanlık - "okazyo- nu" ele geçirmek için girişecekleri misline tesadüf edilmemiş kavgalara sahne olacaktır. Birkaç yıl evveline kadar mütevazı bir hükümet tabibi olan adamın çok kısa bir politika devresi sonunda ve daha genç sayılacak yaşta Türkiyenin iki büyük partisinden birinin liderlik mevkiine oturabilmesi pek çok heves- liyi pırıltılı ümitlerin içine atmış bu- lunmaktadır. Geçen haftanın sonlarında yaptık- ları seçimle partilerinde tesanüdü ko- ruyabileceklerini düşünmüş olan AP Ge nel Merkezcileri, attıkları adımın ken- dilerini tesanüt yerine one derecede zorlu bir sırat köprüsüne götürdüğünü farketmeye başlamışlardır. Ancak bun- da bi ray geç kalınmıştır. Artık bu partinin birçok mensubu, nasıl Ge- nel Başkan olabileceklerini veya des- tekledikleri bir arkadaşlarını bu ma- kama nasıl oturtabileceklerini hesap- lamakla 'meşguldürler. - Ekim ayında yapılacak Büyük Kongreye doğru bir YURTTA OLUP BİTENLER ğinden olan Menderesin sağ kolu Sü- leyman Demirel de Genel Başkan a- dayıdır .Eski Demokratların destekle- diği emekli Orgeneral Tekin Anburnu, Temsilciler Meclisi toplantısında Ge- nel Başkan Tekilliğine adaylığı konul- mamış olmakla beraber, Büyük Kong- re için iddiasını devam ettirmektedir. .ve Evliyaoğlu! Birkaç yıl evvelki (omeslekdaşlarının karşısında, imkânların elverdiği en ağırbaşlı tavırları takınmaya gayret eden kısa boylu, kumral adam — AP hakiki fikriyatına uygun en büyük politikaya bir gün kavuşacak- tır..." dedi. Gene I İdare Kurulundan daha iki gün önce istifa ettiği AP'nin "hakiki Tahsin Demiray Hoppala yavrum hoppala faaliyet, bayırdan aşağı bırakılan te- kerlek misali gittikçe hızlanacak, fa- kat durmayacaktır. Partinin asıl kurucusunun kendisi olduğunu her zaman iddia eden, Gü- müşpalayı bu işe kendisinin teşvik et- tiğini, onun ölümüyle liderlik sırası- na hak kazandığını söyleyen Tahsin Demiray artık, bir Genel Başkan ada- yıdır. Demiray bu konuda, gönüllü ya- veri İhsan Önal ve müritleri Şadi Peh- livanoğlu, Sait Sina Yücesoy ve Ha- san Aksayla birlikte, kendisine mah- sus "tarihçi-akliyeci" metodlara göre tanzim ettiği çalışmalara başlamıştır. Kendisine Cengiz Hanı örnek aldığı ifade edilen Fethi Tevetoğlu da Genel Başkan adayıdır. Sadece "milletvekili olmadığı için" Genel Başkan vekilli- fikriyat"ı içinde olmadığını rahatlıkla ifade edebilen ve meşhur Gökhan b liyaoğlundan başkası olmıyan bu zat, başyazarı bulunduğu o gazetenin foto muhabirini karşısında (görünce öne doğru eğildi, en hüzünlü ve tesirli po- zunu aldı, sonra konuşmağa devam etti: Kan Merkez İdare Kurulun- dan, güv yu için alınan karar do- layısıyla istifa etmiş ve aynı sebeple Meclisteki oylamaya katılmamıştı. An- cak, bu olay yanlış tefsirlere yol aç- mıştı. Aslında kendisi, CHP hüküme- tinin Kıbrıs politikasında basiretsiz ve enerjiden uzak hareket ettiği husu- sunu her zaman ısrarla o belirtmişti. Ancak, son devrede mesele "milli" bir safha almıştı. Bu yüzden Amerika se- yahati arefesinde İnönünün desteklen- AKİS/13