Hesaplarını bizzat Başbakan İsmet İnönü ile halledeceklerdi!.. Zaten. YP. nin toplantısında da bu husus tespit edilmişti. Alican gelecek ve meseleyi bir kere daha Başbakan İsmet İnönü ile konuşacaktı. Ondan sonra gerekir- se YIP., "Ya Bekata, ya Koalisyon" diyecekti!... Evliyaoğlunun konuşması o Meclis- te heyecanlı bir havanın esmesine se- bep oldu. Grupta Bekataya karşı ha- reket eden CHP. li bir kısım millet- vekili ile YTP. liler arasında hakiki bir koalisyon farkedildi. Bekataya karşı olanlar, bu hava içinde karşı taraftan, yani Azizoğlu- Hıfzı Oğuz Bekata . sükut altındır dan bir açıklama beklemeğe koyuldu- lar. Saat 14e doğru, Azizoğlunun bir basın toplantısı yapacağı haberi şayi oldu. Ama ne yazık ki, Azizoğlu basın toplantısı yapmadı, sadece bir beyanat verdi! Bu beyanat, Kâmuran Evliya- oğlunun Meclis kürsüsünden okuduk- larının bir parça daha şahsileşmiş bir kopyasıydı. Bu bakımdan, Bekatase- verler Azizoğlunun açıklamasını şöyle vasıflandırdılar: "Dağ fare doğurdu!" Nitekim Azizoğlu da, YIP. Genel Sekreteri gibi, Bekatanın yakasına kendisinden ve YTP. den evvel Hükü- met Başkanının yapışması gerektiğini ifade ediyor ve afaki sözlerle, mesele- nin tartışmasının millet önünde yapı- lacağını söylüyordu Sağlık Bakanı, bu konuda biraz ihtiyatlı davrandı. Zira Alican geldikten sonra YTP. nin Genel Görüşme talebinin geri alınması ihti- mali mevcuttu. Genel olarak YTP. yö- neticileri Alicanla İnönü görüşmesinin meseleyi halledeceğine ve (oBekatanın çekileceğine kaani idiler. İncinen nâzik beden peki ile Azizoğlu arasında cereyan ederi ve ortalığı birdenbire karış- tıran karşılıklı ithamların tohumu, esasen, haftanın başında yapılan CHP. Grup toplantısında atıldı. O gün CHP. Grupu mütad toplantısına saat 10'da başladı. Gündemde Suphi Baykam ta- rafından verilen bir Genel Görüşme talebi vardı. Bunun yanında Nurettin Özdemirin, İçişleri Bakanı Bekata ve Erataman Olayı ile ilgili bir önergesi bulunmaktaydı. Aydın Bolakın ile, İç- işleri Bakanı hakkında bir Gensoru Önergesi vardı. Grup, iyi bir idareci olduğunu gün geçtikçe muarızlarına bile kabul ettir- miş bulunan Rüştü Özalın başkanlı- ğında çalışmasına başladı. Ancak, da- ha görüşmelere geçilmeden, Bekata partiyi kazanmışa benziyordu. Bunda CHP. li ve Bekataya karşı olan yöne- ticilerin büyük rolü oldu. Grup Yöne- tim Kurulu üyelerinden yedisi — Tur- han Şahin, Kemal Demir, Ali Rıza Ak- bıyıkoğlu, Vahap Dizdaroğlu, Mehmet Sağlam, Asım Yılmaz, Ahmet Sever — Grup toplantısından evel Genel Baş- kan İnönüye gitmişler ve Bekatanın Grup tarafından istenmediğini, bu ba- kımdan, kendisinden istifasını isteme- sini rica etmişlerdi. İnönü onları din- ledi ve pek yakında her şeyin düzele- ceğini, canlarım sıkmamalarını, Grup Toplantısını (o beklemelerini (o söyledi. Grup yöneticilerinin bu bir kısmı, ku- liste işlerin hiç de zannettikleri gibi ol- madığım görünce bu defa taktik de- giştirdiler ve Bekata hakkında yapıcı kulise giriştiler. İşte bu hareket, CHP. 11 milletvekilleri arasında reaksiyon ya- rattı ve böylece Bekata, imtihanını pek rahat ve pek başarılı verdi. Başkan, Nurettin Özdemirin öner- gesini Grupa sundu ve görüşme açı- ıp açılmaması konusunda müzakere- lere başlandı. Özdemirin konuşması parlak cümlelerle süslüydü. Fakat bir nokta dikkati çekti: Özdemir. , konuş- masını Bekatanın kötü idaresi üzeri- ne bina etmiş ve Erataman Olayın- dan pek bahsetmemişti. Bekatanın ya- kaladığı nokta bu oldu Bekata söz istediğinde son derece heyecanlıydı. Lâcivert bir elbise giy- miş, hayli kabarık çantasını da kolu- nun altına sıkıştırmıştı. İçişleri Baka- YURTTA OLUP BİTENLER nı konuşmasını Üç noktada topladı: İlk nokta, asayiş meselesiydi. Bekata, "Tarafsız İdare" yi kurmağa çalıştığı- nı ifade etti. ve yerilmek değil takdir beklediğim belirtti. İkinci kısımda Yu- suf Azizoğlunu itham etti ve ortaya bir takım vesikalar kovdu, Halis Öztür- kün Ağrı Hapishanesine nakli mese- lesini bahis konusu ederek, Ağrı Va- lisinin mektubunu Grup Üyelerine gös- terdi o (Bk: AKİS, sayı: 483 — YURT TA OLUP BİTENLER, "Hükümet") Daha sonra, Yusuf Azizoğlunun likeli ilgilerinden bahsetti. İşte ilgiyle dinlenen kısım bu kısım oldu. Bekata, konuşmasını bağlarken, CHP, Yusuf Azizoğlu Alıngan bir zat li e kendisini (o anla- malarını istedi. Yusuf Azizoğlunun ka- çan kia kalaylik gösterdiğini iddia etti ve gerekirse bunu ispat dahi edeceğini bildirdi. Bekatanın konuşmasının üçüncü kısmında ise 27 Mayıstan bahsediliyor- du. Bekata konuşmasında, "27 Mayı- sın bağrına hançer sokan insanlar" la ortaklık etmesine imkân olmadığım söyledi. Mecliste yaptığı (o konuşmayı da bu hususu tescil ettirmek için yap- tığını, kendisinin alaya alındığını, as- lında meselenin alay edilecek bir ta- rafı olmadığının artık anlaşıldığını ifa- de ederek sözlerini şöyle bağladı: "— Azizoğlu için beni feda edecek- seniz ediniz. Ama ondan sonra beni AKİS/9