Tabii bu düzlüğü elde etmek için ber- berlerin her zamandan fazla uğraşa- cakları da unutulmamalıdır. Bu saç- ların görünüşü ne kadar basitse, mu- hafazası da o kadar güçtür. Moda olan şeyler B' yıl moda olan şeyler şunlardır: Şapkalı, çok değişik, omeselâ içi kürk taklidi kumaşla siyah satenden blüzlu siyah gece tayyörleri -bunlara kısaca smoking denilmektedir-; simli kumaşlardan, lâmeden yapılmış, sırtı çok açık, ön dekoltesi kapalı, ince bir kemerle toplanmış, dümdüz, çuval bi- çimi, kısa dans elbiseleri; uzun, yünlü gece elbiseleri; iki ucunda birer top taş sallanan yuvarlak biye kemerler, sarı metal tokalı kumaş kemerler, kesme- Il taş küpeler, uzun damla küpeler, boğaza yakın takılan çok sırlaı inci kolyeler; gündüz için bluzla ( giyilen, çizgili yünlü kumaştan yapılmış, kol- suz ve "V" yakalı Jumperler; gece için yuvarlak yakalı, gene bluzla giyilen kadife Jumperler; koyu renkli, değişik file ve örgü çoraplar; çizmeler, büyük türk yakalar, kürk eşarplar; bluzla giyilen, çuval biçimi Jarse elbiseler ve manto-elbise, manto-etek takımları... Belediye Hizmetinde Kadın ir süre önce memleketimizi ziyarete gelen fransız kadın yazarlarından B ile. Fedon, belediye hizmetlerinde çalışan kadınlarımızın miktarını öğrenmek istemişti. Mile. Fedon, bu vesile ile Fransada, belediye hizmetle- rinde, kadınların erkeklerden daha yararlı olduklarını belirtmiş ve fransız kadınlarının Büyük Millet Meclisinde vazife almaya çok hevesli olmadıkları halde belediye hizmetlerinde çalışmak için, uzun yıllardır, çok çaba sarfet- tiklerini söylemişti. Gerçekten fransız kadım milletvekili seçme ve seçilme hakkına türk kadınından daha sonra ulaşmış ve bu hakkını koparmak için yaptığı mü- cadelede büyük Atatürkün sözlerinden ve politikasından büyük çapta fay- dalanmış, Atatürkü kadın haklarının unutulmaz bir önderi olarak o zaman, bütün dünyaya ilân etmişti, Halbuki aynı fransız kadını, belediye seçim- lerine katılma, seçme ve seçilme hakkına bandan çok daha evvel, 1925te kavuşmuş ve o tarihten bugüne, bu alanda büyük başarılar sağlamıştır. Bo- gun Fransada kadın, belediye seçimlerinde, erkekler için çekinilecek bir ra- kip olmuştur. İngilterede, birçok batı memleketlerinde durum daha farklı değildir. Bütün bu memleketlerde, kadın belediyelerde erkekten daha iyi netice almakta, daha çok başarı kazanmaktadır. Bunun da sebebi çok de- fa tekrar edildiği gibi, kadının belediye işlerine yaşadığı hayat ve yara- dılış bakımından çok yalan oluşudur. Fakat bunun çok daha yeni, az söy- lenmiş, fakat o nispette doğru bir gerekçesini de bize, geçenlerde, bu konu- da bir seminer hazırlıyan İstanbullu avukat Solmaz Belül verdi. Solmaz Be- lül, bir erkeğin belediye hizmetlerinden elde edeceği ufak maddi kazançla evini geçindiremiyeceğini belirterek, bunu erkeklerin bir ikinci iş, bir gö- nüllü iş olarak ele aldıklarım hatırlatmış, halbuki dışarda çalışmayan pek çok ev kadınının bu işe harcayacak bol zamanlan olduğunu ve buna dört elle satılabileceklerini söylemişti. Bunda büyük bir gerçek payı olduğu gün gibi açıktır. Nasıl ki gönüllü dernek çalışmalarında kadınlar erkeklerden çok daha fazla başarı sağlıyabiliyorlarsa, belediye hizmetlerinde de daha olumlu çalışmalar yapacaklardır. Belediye seçimlerinin çok yaklaştığı bugünlerde siyasi partilerin, bu gerçeği gözönünde bulundurmaları ve aday listelerini, bütün belediyelerde, erkeklerin kadınlarla beraber çalışabilmelerini sağlıyacak şekilde tanzim et- meleri çok isabetli olacaktır. Ancak, bu ödevi yalnızca siyasi partilere yükle- mek ve herşeyi onlardan beklemek doğru değildir. Fransada bu iş için ve kadım siyasi bütün haklarına kavuşturmak amacıyla 1909 yılında kurul- muş olan Conseli National Des Femmes Françaises'in 70 bin üyesi vardı. Bu dernek, 1925 yılına kadar çetin bir seklide mücadele etti. Mevcut kadın derneklerimizin, yurdun o birçok köşelerinde, sosyal ve hatta kültürel sahada başarılı işler yaptıktan muhakkaktır. Ancak, bunla- rın zaman zaman büyük memleket meselelerinde, kadınlığı ilgilendiren müş- terek konularda, kanun konusu olan sosyal, siyasal davaların hallinde bir- leştikleri ve bir büyük kuvvet halinde kendilerini hissettirdikleri, toplumu ve siyasi partneri etkiledikleri hiç görülmemiştir. Halbuki kadın, bütün eşit haklarına rağmen, yaşadığı bayat icabı, geridedir ve tıpkı işçiler gibi, tıpkı muhtelit meslek erbabı gibi kendisine has meseleleri, dâvaları vardır. Bu- nun için de birleşmek, çalışmak ve sesini duyurmak sorundadır. Belediye işlerimizin daha yolunda gitmezi için, kadınlarımızın bu sa- hada daha faal olmaları ve halkla belediyelerin işbirliğini sağlamaları çok faydalı olacaktır. İleri toplumlarda, belediye hizmetleri, gün geçtikçe daha çok kadınlara devredilmektedir. Bu teamülü memleketimizde yerleştirmeli ve bu seçim kampanyasına, bu inançla katılmalıyız. Memlekete yön veren siyasi partilerdir ama, onlara yön verecek olan da büyük halk kitleleridir. Bunu unutmamalıyız! Jale CANDAN