YURTTA OLUP BİTENLER " — Bunu bir başkasına sormayı- nız. Gülerler. Gazeteler, bastıkları ila- nı hiç kendileri hazırlarlar mı? Hanı veren ne yazmak istiyorsa, onu tabii kendisi yazar, bize hazır halde getirir. Her yerde usul budur!" Başkan Adil Yasa (oteşekkür etti. İfadenin alınması bir çeyrek (okadar sürmüştü Kurtul Altuğ tebessümden kendisini atamadı: Komisyon bunla- rı mı araştırmakla meşguldü? Bir gayret, bir gayre B” siyasi tesirin baran anla- şıldıktan sonra kampanyayı açmış olanlar, asıl hedeflerine varmak için gayretlerini Oo sekteye Oo uğratmadılar. Mesele, AID'ye giden ye GE lokomo- tiflerinin oObütün aksaklıklarını sayıp döken, bu İtibarla firmayı tutuşturan raporun iptalini sağlamak re ihale- nin GM üzerinde kalmasını önlemekti. Bunun da yolu, raporu verenleri suç- layıp onların o görevlerden alınması- nı sağlamaktı Nitekim bundan dola- rıdır ki kampanyayı yürüten yayın organları gün geçirmeden "Tahkikat GE lehinde gelişiyor", "GM'in seçil- mesinin hatalı (olduğu belirtiliyor" tarzında balonlar osallamaktan geri kalmadılar Ancak, siyasi bir tesirin hiç olmaz- sa Gürsel ile yakınları, İnönü ile ya- lınları ve C.H.P. den gelmediği tes- bit edilmişti. GM'nin temsilcisini rüş- vet vermekle uçlamak imkânı da el- le edilmemişti. Peki, yolsuzluğu ya- yanlar neden böyle davranmışlardı? Sonra, bir Başbakan veya Bakan bir işe dahil edilemeyince Meclis Tahki- katı istenmesi imkânı yoktu ki.. Mut- laka GM'nin haksız yere seçildiğini -sanki Komisyon AlD komisyon uy- muş, gibi..-, asıl seçilmesi gerekenin GE olduğunu belirtmek, meşhur ra- poru O(hükümsüz kılmak lazımdı. CHP'ye karşı partilerden olan üyeler, "Meclis Tahkikatı için sebep yoktur" neticesinin kendileri için nasıl bir fi- yasko teşkil edeceğini hesaplamakta güçlük çekmediler. O halde, mutlaka bir Bakan bulmak lâzımdı. Komisyonun CKMP'li üyesi İrfan Baranın, tiraji-komik bir başka ha- disenin yarattığı atmosfer içinde gü- rültüyle yaptığı ve çok manidar bir açıklama, umumi efkâra kabağın U- laştırma Bakanı İhsan Şeref Dura- nın başında patlatılmak (istendiğini anlattı. Kaş yapayım derken.. K omisyonun tahkikatı, Meclisten alınan bir "temdit"ten sonra geçen haftanın ortasında sona erdi. Komis- yon, gizlilik meraklısı Meclis Başka- nı Fuat Sirmenin arzusuna uyarak raporunu (Meclise vermeden Basına açıklamamak kararım aldı. Fakat ga- zeteciler işin peşindeydiler. | Komis- yondan duyulan, önergede iddia edil- diği gibi bir siyasi nüfus ticaretinin olmadığının o anlaşıldığından o ibaret kaldı. Eğer o gün varılan netice açık- lanmış Ooolsaydı şöyle (o denilecekti: "Hadisede bir siyasi tesir (olmadığı Tetico'nun tabelâsı Pembe AKİS/20 rüyalar meydana çıktı. Komisyon bir görev sujistimali ile on DDY mensubunu methaldar gördü. Ulaştırma Bakam İhsan Şeref Dura İse, ihmalden suçlu bulundu." Fakat C.H.P. Grup Sözcü- sü ile Y.T.P. Grup Başkanı bir yol- suzluğun tesbit edilmediğini gazeteci- lere bildirdiler, Oo gazeteciler de bunu gazetelerine naklettiler. Ertesi sabah gazeteler o yolda küçüklü büyüklü baş- lıklarla çıktılar. Bu, öteki havayı ça- lanların bekleyip te bulamadıkları bir durumdu. CKMP'li İrfan Baran, be- yazın üzerine çalman kara kadar gö- ze batar bir şekilde, Komisyonun var- dığı netice olduğunu söylediği netice - yi gürültülü bir basın toplantısında açıkladı. Haberin verilişindeki sansas- yon. Lokomotif İşini büsbütün Günün Meselesi yapıverdi. Fakat Komisyon, bu haftanın or- tasına kadar, oİrfan Baranın adeta hazır olduğunu bildirdiği ve tesbit e- dilmiş sanık isimleriyle ilân ettiği ra- porunu bitirmeye, hatta yazmaya mu- vaffak olamadı. Bunda, üzerinde İtti- fak edilen bir hususu İrfan Baranın fazla muğlak, adeta şüphe uyandıran bir eda içinde bildirmesi başlıca ro- lü, oynadı. Komisyon bir görev suiis- timali oüzerinde ittifak etmişti ama "bu görev suiistimalinin menfaat mu- kabili veya siyasi, yahut özel tesirle- mi vuku bulduğu hususunda komisyon kâfi derecede bilgi sahibi olamamıştı." Halbuki, Komisyonda üzerinde it- tifak edilen husus bu değildi ve bu en Ziyade, biraz fazla iyi niyetli CHP'li temsilci, Fahir Giritlioğluyu şaşırttı. Giritlioğlu bu hafta çok yerde "Yahu, bizim tesbit ettiğimiz bu değildi" de- mekten kendini alamadı. Haftanın sonunda, Komisyon ra- porunu bir türlü hazırlayamazken be- lirli çevrelerin yayın organları sadece bir araştırma görevine sahip ve Mec- lise ancak bir Meclis Tahkikatının a- çılması veya açılmaması gerektiği hu- susunda tavsiyede (o bulunabilecek bir komisyonun sadece bir üyesinin yap- tığı bir ilk açıklamaya dayanarak AID'ye giden raporu hazırlayanların DDY'ndakl görevlerinden uzaklaştırıl- malarını temine çalışmaktaydı. Buna muvaffak olunduğu takdir- de, her halde GE'nin "King—Kral" adını o taşıyan Başkanı o Türkiyedeki İmparatora bir madalya gönderecek- ti. Ama, tozkoparan fırtınası yatıştı- ğında meselenin o çevreler tarafından arzulanan şekilde bitmemiş olduğu görülürse hiç kimse fazla hayret et-