Memduh Erdemir — Fahir Giritlioğlu İki böcek, bir çiçek Beş üyenin İttifakla verdiği cevap şu oldu : "Hayır, olmamıştır . İkinci ola- rak şu sual soruldu : "Başbakan İnö- nünün, oğlunun ve damadının ihale- ye bir tesiri olmuş mudur?" Buna da şu cevap ittifakla verildi: "Hayır, ol- mamıştır", Üçüncü sual şu oldu: "Bir partinin ihaleye bir tesiri du Buna da şöyle cevap verildi: "Hayır, olmamış- tır". Bunun üzerine, üzerinde ittifak ha- sıl olan bu ilk netice müştereken im- zalandı. Hafta bu arada Komisyon Sözcüsü seçilmiş olan A.P. li Mehmet Turgut şeref ve haysiyet cellatları, de- dikoducular, fesat kumkumaları aley- hinde ateşli bir nutuk çekti ve mem- leketin muteber şahsiyetlerine çamur atmak sevdasında olanları telin etti. Komisyon, bunun dışında bir yol- suzluk olup olmadığının araştırılma- sı safhasına geçince kendisini mayin- le dolu bir tarlada bulda Bu tarlada yolunu öylesine şaşırdı ki, üyeler san- ki milletvekili (o değillermiş de birer AID mütehassısıymışlar gibi DDY'nın GM mi, GE mi, yoksa Alco lokomo- tifini rai seçmesi gerektiği noktasın- da söz sahibi olmak sevdasına kapıl- dılar " Bu arada Başkentte bir yeni si- ma arz-ı endam etti: Orhan Kaftan- cı! Orhan Kaftana, ihaleye girip kay” beden firmalardan Alco'nun bir me subudur ve... CKMP'nin İstanbul Tı Başkanıdır. Orhan Kaftancı bazı "pek faydalı" temaslarda bulunmaktan ve Alco'nun menfaatlerini savunmaktan geri kalmadı. Alco bir sevdanın peşin- deydi: İki "büyük rakip, GM ile GE öylesine kapışacaklardı ki, aradan çı- kıp ihaleyi Alco sırtlayıverecekti. Komisyon böyle çalıştı. ahkikat Komisyonu çeşitli evrakı Ü inledi çeşitli kimseyi dinledi. Bu arada Akisten de bir yetkili istendi ve Tahkikat Komisyonları huzurunda ifade vermekte ihtisası bulunan Kur- tul Altuğ Meclise gitti. -Kurtul Altuğ Menderesin meşhur Tahkikat Komis- yonu tarafından hınçla tevkif edilen tek gazetecidir -. (Komisyonun kibar başkam Kurtul Altuğdan söyleyecek bir şeyi bulunup bulunmadığını sor- du. Altuğ "Bir şey yok.. Siz ne öğren- mek istiyorsunuz?" dedi. O zaman Mehmet Turgut Akiste çıkmış bir ya- Zıyı gösterdi ve bununla ne demek is- tenildiğini sordu. Yazı, ihalelerde "en ucuz" kalkanı arkasında devletin çok "kazık" yediğini, o bakımdan devletin mal' ve hizmet alırken sadece fiyatı değil, bütün diğer evsafı da göz önün- de bulundurması gerektiğini, nitekim yeni ihale Kanununun bu prensibi ge- tirdiğini söylüyordu. Kurtul Altuğ ile Mehmet Turgut arasında şöyle bir ko- nuşma ge : CN Mehmet si z bu yazıyı okumadınız mı, YURTTA BİTENLER OLUP — Mehmet Turgut — Okud — Anlamadınız mı?" "— Anladım." "— Ece, ne soruyorsunuz öyleyse?" A.P. li sözcü sinirli sinirli güldü ve dedi ki: "— Bir de siz anlatın, bakalım.." Akis m cevap verdi: — Siz ne anlamışsanız, işte o an- ladığınız var ya, tam onu demek iste- dik! Bozulan Mehmet Turgutun yardı- mına MP'li Memduh Erdemir koçtu: "—Bununla bir firmayı tavsiye mi ediyorsunuz?" Kurtul Altuğ güldü: "—Sizce, devlet sadece ucuzdur diye kötü mal almasın, hem fiyatına ama hem de evsafına baksın demek bir ar- manın tavsiye edilmesi midir?" Sonra, Başkana döndü: "— Farzediniz ki biz, şu veya bu firmanın malı iyidir, onu alın diye yazdık.. Yani DDY hemen, onu mu alacaktır? Bu ne kudret böyle.." Başkan arkadaşlarına döndü: — Kurtul beyden soracak başka bir şeyiniz var mı?" Gene Mehmet Turgutun bir şeyi olduğu anlaşıldı: "— Bastığınız ilanları siz mi ha- zırlarsınız? Başlıklarını siz mi yapar- sınız Kurtul li sakin bir sesle mu- kabele etti soracak AKİS/19