Kimler neler yazdılar? ir sınıf gazeteci var. Bunlar, eski devrin bilinen borazanları. Müm- taz Faik Fenikler, Orhan Seyfi Or- hanlar, Mehmet Ali Yalçınlar, Tur- han Dilligiller, (o Abdullah Urazlar- Nedir umumi efkâra vermek istedik- leri zehap: Ah, bu DP. İktidarı var ya, o boşuna yıkıldı! Sanki Kromit Hadiseleri hiç ol- mamış, İpar Yolsuzluğu vuku bul- mamış, Vinileks Rezaleti patlak ver- memiş gibi.. (o Gerçi bu borazanlar, D.P. İktidarını bu hırsızlıkların yık- tığım bilmiyor değillerdir. Ama ka- | bahati o marifetin sahiplerinde de- gil o marifetle uğraşmış, karşısında mücadelesini yapmış olanlarda gör- mektedirler. Şimdi gaye onları da aynı yolun yolcusu gibi göstererek gidenlere acındırmak, iktidarın yeni sahipleri üzerine hırs, hiddet, hatta kin ve nefret çekmek, onları gözden düşürmek. Lokomotif Hikâyesinin o çevrece ele alınışı bu açıdandır. Elde ne bir delil, ne bir vesika. Sadece, ortaya bizzat attıkları rivayetlerin tefsiri. O rivayetler üzerinde variasyon. Tema- " t sı "düt" olan nükteler. Ama, balon bu! Onun için, iğne- yi vurdun mu patlayıveriyor. Yalan- Mümtaz F. Fenik memelidir. Zira bir gerçeği bir belirli süre gizlemek mümkünse de, onu u- zun süre. üstü kapalı tutmak ve yılda dünyanın her tarafından aldığı sipa- rişin miktarı 874 olan bir firmanın Çetin Altan cının mumunun yatsıdan sonra da yandığım kim görmüş ki? ir başka sınıf gazeteci var. Bun- lar, ilericiler! Halbuki ileri top- lumlarda oObunlara verilen isim "Kripto"dur. Çetin Altanlar, İlhan Selçuklar, M. Kemaller.. Yaymak is- tedikleri fikir, devlet eliyle bir takım fertlerin zengin olmakta bulunduğu. Gösterdikleri çare ise, İthalatı ve İh- racatı devletleştirmek, devletin bü- tün işlerini "emanet usulü" ile biz- zat yapması, özel sektörün bir ke- nara sıkıştırılıp tasfiye edilmesi. Si- yasi alandaki inançları bu memle- kette Demokrasinin yürümeyeceği. Çünkü toplum o seviyede değil. Her çeşit ağa karşısında "ilerici (o kuv- vetler'In bir seçim kazanması müm- kün değil. Zira Türkiyeye vurgun- cular ve hırsızlar hâkim. Onun ça- resi? Malum! Bu sınıfın şimdi tek | kuvveti çok satan bir gazetede -Milliyet- çok tatlı yazan bir zeki kalem - Çetin Altan Lokomotif işinin o çevre ve bun- ların yaşlı, kart yamakları tarafın- dan ele alınışı o açıdandır. o Ama, büyük talihsizlik! oOTam bu sırada, İşçi Sigortalarının "emanet usulü" ile iş gören dairesinde bir büyük lokomotifini 78 siparişcik alan bir Kir- manın lokomotifine o-bu ikincinin temsilcisi pek geniş imkânlara sahip bir zat olduğu halde- tercih etmenin suç olduğuna herkesi inandırmak güç, yim de, suiistimal keşfedilmedi mi? Haydi, öp babanın elini! B' başta sınıf, galiba hırs-ı piriye veya o çeşit bir komplekse ken- disini kaptırmış gazeteciler. Kendi kendilerini, aradıklarım bulamamış olmanın zehiriyle yiyenler. (o Falih Rıfkı Ataylar, Sefa Kılıçlıoğlular, Bedii Faikler.- (oŞimdi, ellerine bir kara sürme fırsatının geçtiği zeha- bı içinde avuçlarım uğuşturuyorlar. Halbuki, avuçlarım yalayacaklar. Hiç bir iftira, şimdiye Okadar bir kimseye gerçek zarar vermiş değil- dir. B” de olmayan sınıf gazeteci. Ko- parılan toz fırtınası içinde "Ya- hu, şu işin bir doğrusunu arayayım. Kim var bu bulutun arkasında? Me- selenin enet ne? Ortada çarpışan menfaatler hangisi? Bunu öğrene- herkese açıklayayım.. Ha- disenin esasını bilmeden tefsire, tah- lile, hükümler çıkarmaya girişmeye- yim" diyeni. Lokomotif Hikâyesi galiba en zi- yade, bize bunun hasretlisi olduğu- muzu ispat etti. Falih R. Atay ama pek güç bir iştir. Yakın ys hadiseleri ispat etmektedir ki, dem goji zaman zaman ortalığı kaplasa da sonda daima haklı olan kazan- maktadır. AKİS/21