5 Ekim 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

Son Havadisten parçalar yeokomotif ihalesinin zanılması gerektiği niçin GM tarafından değil de GE tarafindan ka- hususunda pek ikna edici bir kampanya yürüten ve Vehbi Koç ile tabü hiç bir ilgisi bulunmayan muteber Son Havadis gazetesi lokomotiflerden başka "O dedi, e ee şipşirin bir dedikodu sütununda sosyeteyle de Bi tunda gazetenin sempatilerini ve ehlini. alâkalarış Koç Ailesine Parti TZ geçiyor dostlar. Hatıraları hep unutacağız. Sonra, doğrusu bu ya, bıkmışız da politikadan. Politika- nın kara vechesi altında başka şey- ler de oluyor Türkiyede. Balonu size Adada daha hala unutulmayan bir partinin dedikodusunu verelim. Vehbi Koç, malüm, Büyük işa damlarımızdan birisi. Üstelik sahibi olduğu, ortaklıklarına iştirak ettiği müesseselerde galiba Türkiyede ilk defa sosyal adaleti, yâni çalışanın hakkını çalışana vermeyi âdet edin- miş. Sadece kendisi iş adamı değil. Ço- cukları da öyle. Bir oğlu işletmelerin başında, iki kızının eşleri olan damat- ları da öyle. En küçük kızı Suna ise, henüz çok küçük. Bundan on gün kadar evvel Ada- da verilen bir partiyi Adalılar Sene- nin Partisi olarak tavsif (o ediyorlar. Yok yok, endişe etmeyin, öyle filân hanımın Paristen getirttiği elbisele- rin, feşmekân sosyete güzelinin şap- kasının tüyünden filân bahsetmiyor Adalılar. Partinin samimi ve tevazuundan dem vuruyorlar. dim, Partiyi Aygaz'ın genç Ticaret Müdürü ile güzel eşi Gülseç Aytaç linmesine rağmen "Korkunç Suiisti- mal" vaveylası, devletin alakalı or- ganları bir açıklama yapmak basire- tini gösteremediklerinden kısa zaman- da ortalığı kaplamış ve bir tozkoparan fırtına halini almıştır. Gerçi Ulaştır- ma Bakanı İhsan Şeref Dura dediko- duların gazete manşetlerine okadar yükseldiği sırada Başbakana gelip bir açıklama lüzumundan bahsetmiştir ama, açıklamayı yapmak için ihale- nin sonunun alınmasının daha faydalı AKİS/18 bu dedi, kim ne dedi?” baş- alakadar antipatilerini tehlikeli o ve bulmak mümkündür. İşte, size istifadeli iki örnek: vermişler Koç ailesi için. Öyle bir parti olmuş ki, kimse Türkiye sana- yüini ellerinde tutanların onlar oldu- gunu anlamamış. İncelik, tevazu ve kimseye gösteriş yapmak hastalığın- dan uzak bir güzel toplantı. Fikret Bey kardeşimiz de maşallah öyledir, yâni. Etraftan kendisine doktor der- ler. Hani bizim tâbir ile (Hasta dok- toru) sanırsınız. Halbuki değildir. Çankınlı bir delikanlı olan Fikret Aytaç İktisat doktorudur efendim. A- ma sorsanız da, söylemez. Galiba Koç 'un sırrı burada. Şarlatanlar yerine mütevazi doktorları toplayıp iş başı- na getiriyor. Elbette hastalanmaz in- san! Divan Oteli ivan Otelinden bahsederiz sık sık Bir hareket kaynağıdır bu otel de onun için. İtalyan asıllı Müdürü Rus- coni'nin yürüyüşünde bile Türk ve İtalyanlara has bir dostluk havası vardır. Bu Divan otelinin bir de barı var- dır efendim, önünden geçerken gö- rürsünüz. Öyle, konsomatrisi! değil. Sıcakta bunalanlar bir kadeh buzlu votkayı Avni'nin elinden alır- larsa ferahlarl arınış, derler... Olduğu tezini savunmuştur. Bu, işte- ki büyük taktik hatasını teşkil etmiş- tir. Ama umumi efkârla münasebeti bu kadar basiretsiz ve sakat olan bir hükümetin de bundan daha becerikli davranmasını beklemek o safdilliktir. Halbuki kaybeden firmalar kampan- yalarına başladıklarında, Bayındırlık Bakanının böyle konularda gösterdi- &i açık, realist, dürüst ve cesur dav- ranışı benimseyip bir tebliğle Ulaş- tırma Bakanı da Genel Müdür İhsan Pulak da DDY'nın niçin GM'u tercih ettiğini açıklasa ve AlD'nin ka- rarına intizar edildiğini, eğer teknik şartlar iyi değerlendirilmemişse zaten ihaleyi parayı veren o mercinin bo- zacağını ilân etseydi hiç bir yelkende rüzgâr kalmazdı. Ama karşı siyasi cereyanlarla iha- lelerin mutlaka kendilerinde kalması- nın gerektiği gibi bir tevehhüme sa- hip iktisadi imparatorluklar elele ve- rince, atı alarak bunlar Üsküdara geç- tiler ve sevgili Koalisyon bir defa da- naya yaya kaldı. Tahkikat Bardaktaki fırtına Ypokomotif ihalesinde (obir yolsuzluk olup olmadığını araştıran (Meclis Komisyonunun beş partiden beş üye- İhsan Pulak Göğüs geren adam si, tetkiklerinin bir belirli safhasında bir araya geldiler ve İlk neticeyi ara- larında görüşüp ittifakla karara bağ- ladılar. MP milletvekilleri tarafından verilmiş olan önergede oCumhurbaş- kanı Gürsel ve oğlunun, Başbakan İnönü, oğlu ve damadının, Koalisyo- nun başlıca ortağı CHP'nin ihaleyle alakalarının bulunduğu imâları ba- his konusu edilmekteydi. Zaten bu si- yasi tesirlerin mevcut olduğu iddiası- dır ki bir komisyonun Oo kurulmasını gerektirmiş ve Meclisin bütün parti- leri bu konuda oy vermişti. Beş üye, ilk olarak şu suali sordu- lar: "Cumhurbaşkanı Gürsel ve Of lunun ihaleye bir tesiri olmuş mudur?"