YURTTA OLUP BİTENLER fiye ediliyordu? Acaba bir kumpas mı mevcuttu? Acaba bir miras pay- laşılmasına mı şahit olunuyordu? 4'- lerin asıl kabahati neydi? O tarihlerde, şartların icabı, söy lenilebilen şuydu: Bunlar, C.H.P.nin prensipleriyle alâkalı olmayan çev- relerle temas halindedirler ve o çev- relere, C.H.P. nin prensipleriyle alâ- kalı olmayan teşebbüsleri için destek vaad etmektedirler. Yani, parti ü- zerinde pazarlığa (o girişmektedirler. C.H.P. buna müsaade edemez, göz yumamaz! Bu sözler, bu halleriyle İsmet 1- nönüden başkası tarafından söylenil- miş bulunsaydı şüphesiz tesirsiz ka- Avni Doğan lirdi- Bilinen bir takım gerçekler a- çıklanamıyordu. oOHattâ Kurultay günlerinde Orhan Erkanlıdan, Atim mahreçli olarak, ama şifreli değil de bir teleks kontağı kamla yazılmış bir telgraf (o Kasım Güleğe geldiğinde ve bu i Emni- yetçe tespit olunduğunda, bundan bile bahsedilemedi. o Bir gü- venlik tedbirleri ve hâdiselerin ge- lişmesini beklemek lüzumu ağızları kapatıyor, bir hududun ötesinde a- çıklama yapmayı imkânsız kılıyor- du. İsmet Paşanın şahsiyetidir ki o tarihte, Haysiyet Divanının kararla- rının Kurultayca tasdikini (sağladı. AKİS/8 Buna rağmen, çok kimsenin tatmin olmadığı bilinen bir gerçektir. Bir perde kalkıyor amak Duruşmalarının obaşlama- sıyladır ki, 4'ler hakkındaki ka- rarın alındığı sıralarda memleketin yüksek idarecilerinin ve bu sıfatıy- la C.H.P- Genel Başkanının bildiği bir takım temaslar açığa (vuruldu. Küçüklü büyüklü-Koordinasyon top- lantılarında arz-ı endam eden C.H.P. lilerin ismi ve oralardaki tutumları ortaya çıktı. Avni Doğan geçen haf- ta tanık sıfatıyla Mamağa çağırılın- ca işin bütün mahiyeti anlaşıldı- C. H.P. içinde bir grup, iktidara el koy- ma yolunun ne olduğunu 20-21 Ma- yıs gecesi göstermiş olan çeteyle o- turmuş, memleketin nasıl ihya edi- Kasım Gülek "Ört ki ölem!" leceğiniplânlamıştı. Bu grupun is- yan hareketiyle fiili ilgisi, duruşma- ların sonunda anlaşılacaktır. o Ama, simdi bilinen şudur: Bir siyasi par- ti mensubu oldukları halde bu zevat, memlekette seçimli demokrasinin ve partili sstemin yürüyemeyeceği fik- rini platform yapmış ve bir teşeb- büsleri Hükümet Kuvvetlerince (o 22 Şubat gecesi bastırılmış eli (o silâhlı zorbalarla temas kurmuş, hiç bir şeyin aleyhinde olmasa, partilerinin aleyhinde tertipler düşünmüşlerdir; Açıklanan bu husus derhal ve de- rin tepki yaptı. CHP. bir başından ötekine sarsıldı ve "İsmet Paşa bo- şuna lâf söylemez" İnancı bir defa daha doğrulandı. Böyle tiplerin C. H.P, içinde yeri olmadığı herkesce kabul edildi. Nitekim, bir yandan Parti Meclisi, diğer taraftan Meclis ve Senato Grupları sorumlular hak- kında takibata geçilmesini lüzumlu gördü- "Paksüt Hâdisesi" böyle bir or- tamda vuku buldu ve üzüntü uyan- dırdı. Esbabı mucibe 0 günkü Grupta gündem dışı söz a- lan Kemal Satır, ikisi Merkez İ- dare Kurulunu, ikisi. Grupu temsilen dört. kişiden -Hürrem Müftügil ve Muammer Erten, Ali Rıza Akbıyık- oğlu ve Asım Yılmaz- müteşekkil bir Tahkikat Komisyonunun kurulmasın- daki mucip sebebi gayet güzel ve 1- tidalli şekilde anlattı. 20-21 Mayısla 'alâkalı hâdiselere bir takım CHP. Nihat Erim lilerin adları karışmıştır. Bir takım başka C.H.P liler başka çevrelerle C.H.P. üzerinde pazarlıklar oyap- maktadırlar. Bu davranışlar parti- nin prensipleriyle bağdaşacak (o dav- ranışlar değildir, İsimleri geçen ar- kadaşlar şaibe altında, tutulmama- lılar, hesaplarını partinin yetkili or- ganlarına vermelidirler. Kemal Sa- tır şöyle dedi: " — Şayet partiyi zaafa (odüşüre- cek hareketler tesbit olunursa, bün- yemizi i dirmek bakımından elbette ki yetki- li organlar kendilerine düşen vazife- yi yapmaktan geri okalmayacaktan