13 Temmuz 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

13 Temmuz 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER ingiltere İnatçı azınlık Hersey, adı dünyaca meşhur bir 91'- lik ihtiyarın, Sir Bertrand Russell'in bu haftanın ortasında bir gün, Tha- mes nehrine bakan meşhur kulede- ki saatin 19.30'u gösterdiği sıralar- da Buckingham Sarayına (girişiyle başladı. İhtiyar Sir, sarayda sadece on saniye kadar kaldı. Kraliçeye hi- taben bir protesto mektubu getir- mişti. Mektupta Yunan Kral ve Kra- liçesinin tandraya yapmakta olduk- ları resmi ziyaret takbih (ediliyor, Yunan Kralı Paul Misafir umduğunu değil, yunan hapishanelerinde bin tane si- yasi mahkümun onbeş yıldır — sefil hayat şartları altında bulunduruldu- gu bildiriliyor ve Kraliçeden "Yunan majestelerine (o siyasi (omahkümların derhal serbest bırakılma» ve dürüst geçimlere gidilmesi" isteniliyordu. Sir Bertrand Russell, komünistle- rin destekledikleri "Nükleer Silâh- lan Yasaklama Derneği"nin lideri- dir. Bu derneğin mensupları sık sık amerikan aleyhtan gösteriler tertip- lemekte ve Moskovanın sloganlarını batılı (oOağızla otekrarlamaktadırlar. Yunan Kral ve Kraliçesinin ziyaret- AKİS/20 siyasi mahküm" diye takdim edi- len, fakat. Yunan Hükümetinin gö- rüşüne göre Yunandistandaki iç harp sırasında adi cürümlerin faili olduk- larından dolayı cezalarını çekmekte bulunan, çoğu komünist mahkümla- rın Londradaki aileleriyle komünist teşkilat hemen ihtiyar âlimin yardı' mim istemişler, o da bu yardımı ver- miştir. Nitekim daha ziyaret vuku bulmadan, şiddetli polis tedbirlerinin alınacağı bildirildiğinde Sir o Bert- rand sesini yükseltmiş, o tedbirlerde ve eşi Frederika bulduğunu yer ısrar si kan döküleceğini söy- lem me başlıyor j htiyar âlime (Buckingham o Sara- yında hiç kimse aldırmadı, zira sarayda bir saat sonra başlayacak olan muhteşem kabul resmine hazır- lamtanaktaydı. Sarayın beyaz ve al- tın renklerin hâkim olduğu büyük balo salonu bu törene ayrılmıştı. Kraliçe Elizafoeth uzun etekli, beyaz organzadan bir şahane tuvalet giye- cekti. Başında meşhur rus taçı, boy- nunda pırlanta gerdanlık, kulakla- rında pırlanta küpeler bulunacaktı. Krala Kraliçe (oODiabağı o nişanını, Kral da Kraliçeye Redeemer madal- ye büyük haç nişanım verecek- Ayrıca yunanlı Londıada XVILI. Yunanlılar da ingiliz (o evsahiplerine iki eski yunan kupasının modeliyle Epirin ve Giritin iki ellisini getirmiş- lerdi. Ama hazırlık, sadece Bucking- ham Sarayında değildi. Nümayişçi- lerde o saatlerde Trafalgar Meyda- nında toplanmışlardı. Bunlar anar- şist komünistlerle Nükleer Silâhlan Yasaklama Derneğinin mensuplarıy- dılar. Başlarında, yunanlı mahküm- lardan birinin ingiliz karısı (Mrs. Retty Ambatielos ile Yunan Komü- nist demokrasi Cephesinin sekreteri Mrs. Diana Pym vardı. Kalabalığı teşkil eden çok kimsenin yaptığı gi- bi onlar da omuzlarına, matem âlâ- meti olarak birer siyah şal atmışlar- dı. Buckingham Sarayında törenin başladığı ve Kraliçe (o Frederikanın sarı fay tuvaleti ve zümrütleriyle arz-ı endam ettiği sırada nümayiş- çiler protestoya, yunan hükümdarla- rna küfür etmekle başladılar. "Yu- nanistandaki siyasi mahkümlara hür- riyet!" diye haykırışıyorlardı. İlk te- şebbüsleri, (Buckingham Sarayına yürümek oldu. Fakat Trafalgar Mey- danı ile onun civarında Whitehall i- le Pall Mall'a geniş polis kuvvetle- ri yığılmıştı. Polisle nümayişçiler arasındaki ilk döğüş, Mall'a çıkan Amirallik Kapısının önünde oldu. İ- ki taraf orada birbirine girdi ve on mücadelenin sonunda demir kapılan kapamaya muvaffak oldu ama Bobby -in- giliz polisi- ve nümayişçi kanlar i- çinde hastahanelere "hakledildiler. Biraz sonra, nümayişçiler Trafal- gar Meydanından Whitehall'e daldı- lar. Ama polis, hükümet binalarının bulunduğu senitte elti kordon kur- muş, atlı polisler de harekete geçirli- mişti. Nümayişçilerden bir küçük kı- sım Trafalgar Meydanından Oo Buc- kingham Sarayı istikametinde polis kordonunu yardıysa da daha ilerde durduruldular ve püskürtüldüler. Mamafih sokak kavgaları gece- yişçi nezaret altına alındılar, sonradan bırakıldılar. Bütün gece po- lis kuvvetleri devriye gezdiler. Hâdiseyi seyreden bir ingilizin sö-

Bu sayıdan diğer sayfalar: