13 Temmuz 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

13 Temmuz 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HAFTANIN İÇİNDEN YENİ PARTİ B- hafta AKİS'te, "Politikacılar" başlıklı yazıda, ba- zı kimseler anlamadan kurulması düşünülen yeni partinin mucip sebebi hakkında alâka uyandırıcı bilgi var. İnsana, görüşe katılmamanın imkânı yak gibi ge- liyor. Bugünkü siyasi mücadele, ortadaki devrimci bir parti, C.H.P. ile ortanın sağındaki gerici bir blok, eski DP. varisleri arasında cereyan ediyor. Gericiler, taviz vererek kütleleri celbetmeye uğraşıyorlar, C.H.P. de. bir yandan devrimci hüviyetini muhafaza etmeye ça- lışmakla beraber rakiplerinin elindeki bazı tesirli si- lâhları almak istiyor. Halbuki mücadele ortadaki dev- rimci C.H.P. ile ortanın solundaki bir ilerici parti ara- sında cereyan etse Türkiyenin politika ortamı hemen değişecek, ilericilik prim alacaktır, Yeni partinin ku- rucusu olmak hevesini taşıyanlar bu ata oynamakta- dırlar Fikir, yeni olmaktan uzaktır. Pek çok kimse gibi meselâ ben, bu çeşit bir tahtırevalli oyununu her za- man arzulamış, her zaman teşvik etmiş, her zaman ondan yana vaziyet almışımdır. Türkiyeye bir sosya- list partinin lâzım olduğunu yazdığım zaman düşünmüşümdür ve bunu düşündüğümü bildikleri için Behice Boranlarla ideal arkadaşları metreyle (o ölçüle- cek derecede uzun makalelerde hücum etmişlerdir. Gerçekten de, ortanın Bolunda bir ciddi demokratik parti türk siyaset hayatında esaslı rol oynamaya baş- ladığı gün bütün politika ortamı değişecek, bir yan- dan komünistler, diğer taraftan A.P. de en tipik sem- bolünü bulan gericiler iki uçta ufalanıp önemlerini kaybedecekler, Türkiye bir İngiltere, bir Almanya ve- ya bir Avusturya olma yoluna sapacaktır e bir partinin doğuşu ümidi, ilk Plâncılar sos- yalist görüşleri dolayısıyla Planlama Teşkilâtını ter- kettiklerinde belirmiş, daha sonra Sosyalist Kültür Derneğinin bir süratli kabuk değiştirmesine intizar olun- muş, fakat bekleme hep boşuna olmuş ve arzulanan si- yasi teşekkül bir türlü ortaya çıkmamıştır. Bu yüzden siyasi mücadele gene orta sağı arasında kal- mış ve netice Türkiyeyi çok fazla ileri götürmemiştir. imdi, Yeni tekrar ortada dolaşıyor. Mucip sebep olarak ileriye sürülen fikirler de mantıki- dir ve birer doğru görüşün ifadesidir. Ama, iyimser olmak için fazla bir sebebin bulunduğuna, ben şahsen kani değilim. Zira bu partinin korucusu ve yürütücüsü olmak hevesiyle ortaya çıkanlara bir oObakıyorum da, bunlarda samimiyet göremiyorum. Düşünmek lâzım dır ki demokratik sistemin esası olan tahtırevalli oyu- nunu oynamak zorunda bulunan bu Kurucular arasında, bir milletin yüzde ellibiri okuyup yaz bilmezken orada demokratik sistemden e e onun için bir süre bu işe paydos demek gerektiğini, ancak ar- zulanan nisbet elde edildiğinde seçimli demokrasiye ge- çilmesinin mümkün olacağını 20-21 Mayısın arefesinde yazıp söyleyen akl-ı evvel kimseler de vardır. Kafası- nın içindeki fikir bu olan adamın, sisteme ne faydası dokunacaktır, lütfen söyler misiniz? Bu tipler, meşhur Koordinasyon Toplantılarının gülleri olarak belirmişler, Metin TOKER saatlerin ibrelerini 9,05 üzerine geri getirmek, yani tek parti devrini ihya etmek idealinde birleşmişler, bir dar- beyle iktidara el koymak ümidi kesin şekilde iflas etti- ğinde parti kurmayı başarı yolu olarak deneme kararı- na varmışlardır. Bir kimse, bir milletin demokratik re- jime lâyık olmadığı fikrinde olursa, ondan iktidar için oy istemeye yanaşır mı? Oyun kendisine verilmediği her seferinde bu milletin aylayıssızlığmdan bahsedecek ve kendisi dururken oylar başkasına aktığından dola- yı kütleleri hiç affetmeyecek, başka yoldan onun ba- sına geçmek hevesini daima yüreğinde muhafaza ede- cektir. Bu birruh hastalığıdır ve bunun misallerini top- lumumuzda çok görmüşüzdür. Böyleleri, en sonda, tak- bih ettikleri uçlardan birine kaymakta, yani yobaz, ya da komünist olmaktadır. Zira demagojinin, muhteris politikacıyı veya fikir adamını sürüklediği uçlar bun- lardır. Bundan dolayıdır ki, memleket için şart yeni parti henüz ufukta görünmemektedir. Hele bunun bugünkü şampiyonları, bu işin hiç adamı manzarası arzetme- mektedirier. Demokrasiye imanı tam olmayan adam, demokratik sistemin olmazsa olmza parçası olan bir siyasi partinin başına geçtiğinde oyununun kaidelerine riayet eder mi ki? Kaldı ki bugünün şartlan, kurula- cak yeni partiden bir başka fedakârlık daha beklemek- tedir. Teni parti, 1965 seçimlerinde hedef olarak iktidarı değil, C.H.P.nin karşısında A.Pnin yerlini alacak mıdır, alamayacak mıdır? Yani, iktidara geçmeden bir be- lirli süre muhalefette kalmayı kabul edecek midir, et- meyecek midir? Zira böyle bir partinin hem C.H.P- yi ve hem de A.P. yi ilk düelloda yenip birinci sıraya hemen yükselmesini beklemek biraz fazla hayal kudreti isteyen iştir. Bu yapılmadığı takdirde, kısa (görüşlü muhterisler partisi olacak yeni siyasi teşekkül derhal macera peşinde koşacak ve başını süratle yiyecektir. Temel müesseselerin güveninin bir onda elde edileme- yeceğini, böyle müesseselerin esaslı deliller bekledikle- rini bilmek lâzımdır. Tabii senatörlerden bir tanesi, de en faal görünen odur, ki parti kurma isin- tabii senatörlük hakkından feragat etmiştir. Bu bakımdan, ovun kaybedecek fasla bir şeyi yoktur. Ama, ömür boyunca aylık gelir siste- mini bir siyasi kumara feda edebilecek kaç kişi çıka- rak, bunlara öteki partilerden uzaklaşarak veya uzak- laştırılarak kaç kişi katılacaktır? İnsanlar arasındaki münasebetleri beşeri hususiyetler dikkat nazarına alın- madan anlamak kabil olmadığına göre bu sualin ceva- bında çok meçhulün malümu yatmaktadır. Bunun ya- nında, girilecek partinin C.H.P. olduğuna samimiyetle inanan ve içten pazarlıksız memleketin menfaatini bo- rada görenlerin tabii senatörler veya idealist ilericiler arasında çok bulunduğu hiç unutulmamalıdır. Bundan dolayıdır ki felsefesi doğru yeni kadrosunu bulamamak yüzünden bugün beklemek, yahut biraz hayal gibi partinin, kurulmasını onu ciddiye alıp ona ümit bağlamak geliyor. AKİS/7

Bu sayıdan diğer sayfalar: