Ss P O R Haberler Geçirdiğimiz (haftanın en mühim spor hâdisesi, İitalyanlara karşı oynadığımız maç oldu. Bu maç, İtal- yada oynadığımız ve perişan oldu- gumuz maçın rövanşı idi. Futbol Fe- derasyonu Başkam da, Umum Mü- dür de Galatasaraylıların Milan kar- şısında aklıkları neticeye simide sa- rılırcasına tutunmuşlar ve "Gördü- nüz.mü, italyanların karşısındaki hakiki durumu?" demekten çekin- memişlerdi. Maçı çocuklar canlarını dişlerine takarak oynadılar ve sahadan spo- rumuz için yüz aklığı teşkil eden bir netice ile ayrıldılar. 1-0 netice dün- yanın her tarafında normal bir ne- ticedir ve taraflar için başarı demek- tir. Bu, denk kuvwvetlerin çarpıştığı sahalarda almması mütad bir neti- cedir. Yenilmiş bile olsalar, futbol- cularımız tebrike şayandırlar. Spor dünyamız için hakiki merak konusu olan cihet şudur: Hakiki değerimizi 5-0 ve 6-0 lık bir skora bağlamış so- rumlular, alıştığımız hafiflik için- de şimdi ne buyuracaklardır? "İşte, çalıştık çabaladık ve on gün içinde, herkesin bildiği perişan ve kalitesiz» futbolumuzdan bu mucizeyi çıkar- dık" demeleri kimseyi o şaşırtmaya- caktır. Fakat bu iddia, kargaları bi- le doyasıya güldürecektir. Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü Tesisler Dairesi Başkanı Tevfik Artunun geçen hafta verdiği demeç AKİS/34 kimseyi tatmin etmedi... yanlış işlerin sorumluluğunu Başkanın eksik bir kadronun kifayetsizliğine (o bağ- laması da, bulunabilecek mazeretle- rin en zayıfı, hatta bir idare adamı için en hafifi idi. Bu kadro eksikliği ve teknik bilgi bakımından yetersiz- lik, aslında herkes için ispat istemi- yen bir gerçektir. AKİ S haftalarca evvel bu durumu açıklamış, güze- lim imkanların heder olup gideceği- ni yazmış, anlatmış, plân demiş, program demiş, murakabe «demiş ve dili döndüğü ölçüde sorumluları u- yarmağa çalışmıştır. Vazifeyi turis- tik gezilerde boy göstermekten iba- ret sayanlar, bu ikazlara arkalarını dönmüşler ve pürüzler ( ihalelerden başlayıp, yıkılan duvarlara kadar uzayıp gitmiştir. Şimdi Maliye Mü- fettişlerinin işleri incelemekle meş- gul oldukları kimsenin meçhulü de- ğildir. Şu anda mühim olan keyfiyet, iş- lerin içyüzünü gün ışığına çıkarmak- la vazifelendirilmiş müfettişlerin el koydukları ohâdiselerdir. £ Aranılan, yanlış işlerin doğru hesabı mıdır, yoksa bu işlerin kendisi midir ? İki yanlış işin hesabında toplam dört e- er ve neresinden bakarsanız bakı- nız, iki kere iki dörttür. Mesele bu dörtte değil, bu dördün berisindeki işlerdedir. Bu işler de hesap uzman- larının değil, bir yönü ile idare, bir başka yönü ile de Nafia uzmanları- nmdır. Bir teftişe lüzum gören yet- kililerin bunu da düşünmüş oldukla- rında kimsenin şüphesi olmamak lâ- zımdır. Yapıldığının o ferdasında yı- kılan duvarların, göklerden buz ya- ğarken dökülen betonların rakama sığmayan hesabı da elbet sorulacak- tır. Bu hesabı da pek iyi bilen uz- manlar devlet teşkilâtımızda çok şü- kür vardır