TİYATRO Ankara “Foto - Finiş” devam ediyor Yıldırım Önalın rolünü bırakması , iki akşam oynanamamış piyesinin temsillerine, hir Tiyatrosu sanatçılarından Müfit Kiperin iştirakiyle, devam edilmek- tedir, önümüzdeki günlerde bu role hazırlanmakta olan Devlet Tiyatro- su sanatçılarından Tekin Akmansoy Müfit Kiperin yerini alacak ve misa- fir sanatçı, eserin İstanbul temsilie- rine başlamak üzere Ankaradan ay- rılacaktır. Öte yandan, öğrendiğimize göre rolünü bırakmış ve bu yüzden Dev- let Tiyatrosu Yönetim Kurulu tara- fından sözleşmesi feshedilmiş (olan Yıldırım Önal hastahaneye kaldırıl- mış, umumi bir depression hali geçir- mekte olan sanatçı tedavi ve istira- hate muhtaç görülmüştür. “Romanofbla Juliet” Meydan Sahnesinde büyük bir rağ- bet görerek oynanmakta iken, Çetin Köroğlunun ani rahatsızlığı ü- zerine, programdan kaldırılmış olan Peter Ustinovun "Romanoffla Juli- et" piyesi, bu oyunda başrolü oym- yan değerli sanatçının iyileşmesi ü- zerine, pek yakında yeniden oynan - mıya başlıyacaktır. , Zatürre geçirmiş olan Çetin Kö ğ "Karaların rollerini oynamıya başlamıştır. Fa- kat doktorlar henüz büyük rollere çıkmasına izin vermemektedir! Gün geçtikçe eski halini almakta olan sanatçının bir haftaya kadar "Romanoffla Juliet! oynıyabileceği sanılmaktadır.. Oyunun yeni temsil- leri matine halinde verilecektir. Dünya Tiyatro Günü "Merkezi Pariste olan, bizde de bir Milli Merkezi bulunan. Milletler arası Tiyatro Enstitüsü (I.T.I.). ti- yatronun milletleri birbirine) yaklaş tırmakta oynadığ, önemli rolü gözö- ak, bütün memleketlerin katılacakları bir Dünya Tiyatro Gü- nü kurmayı düşünmüş, bu ün- de Paristeki Milletler Tiyatrosunun açılış günü olan 27 Mart olmasını uygun bulmuştur. Geçen yıl ilk defa kutlanan Dün- ya Tiyatro Gümi bu yıl da aynı gün- de kutlanmış, bu münasebetle Mil- letlerarası Enstitüsünün, büyük o- yun yazan Arthur Mlller'e hazırlat- tığı bir mesaj dünya sahnelerinde o- AKİS/28 sinde, 27 Mart günü, halka parasız verilen temsillerle kutlanmıştır. Bu temsiller Küçük Tiyatroda Dünya Tiyatro Günü (27 MART 1963) Dünya /iyatro Günü, ikinci defa olarak her yerde kut- lanıyor. Milletlerarası Tiyatro o Enstitüsü, bu münase- betle çağımızın büyük oyun yazan Arthur MiMerden bir yazı istemiştir. Aşağıdaki satırlar Dünya Tityatro Gününe katılacak Mitim tiyatrolarda ' okunmak üzere hazırlanan bu önemli mesajın özetidir. Herhangi bir kurumu anmak, kutlamak için bütün dünyada bir çok şeyler yapılır. Bizim kutlamamızın özelliği, o kadar çok memleket- te aynı anda tiyatroyu düşünmenin gerçek bir anlamı olmasında. Bunun da böyle oluşu, tabii, tiyatronun oldumolası milletlerarası bir nitelik taşımasından. Bu akşamki gibi bir olay, sadece bir özlemin kendini belli etmesi değil, yerleşmiş, oturuşmuş bir gerçeği izlemesidir. n yıllarda aramızdan kaç kişi, yok olmak tehlikesiyle karşı karşıya kaldıkları saman, Shakespeare gibi akıllı davranıp, onun ar- dından, suçun yıldızlarda değil kendimizde okluğu gerçeğini bakıp çı karabilmiştirr Onun için, bize bir tiyatro gerek. Çünkü tiyatro, her şeyden çok, in- -am dünyanın ortasına oturtur/ Hepimiz, yalancıktan da olsa, dinlene- cek bir yer, fırtına içinde bir anlık rahatlık ararız; Öyle bir yer ki, ora- dan, yüzyıllar boyunca. Tanrıyla karşı ii insanoğlunun alınyazı- sıyla yaptığı savaşın izleri bulunabilsin Yasayan tiyatro, çok yatkındır bu amaca. Bir oyun çıkarabilmek için bir insanla bir şamdan yeter. Açıkça görülüyor artık; film ile tele- vizyon, dram biçiminin dünya kurulalıberi özelliği olan sadeliğini, çıp- laklığını bulmaya çabalamalı... iyi bir oyun, gösterdiği ile değil, gizli, altta olup da açıkladıklariyle bu niteliği kazanır. İnsanda evrenseli ya- kalıyan, mayasının başkalarına ortak olan öğelerini açığa vuran oyun- lar hep beğenilmiştir. Ne tuhaftır, günümüzde dünya, politika bakımından, temelli İkiye bölünmüşe benziyor, oysa sanat, özellikle tiyatro, açık seçik gösteriyor ki, en derin, en köklü niteliği evrenselliktir. Bir memlekette başarı ka- -anan oyun nla, ar, O memleket dışında gitgide önemli görülüyorlar. Çeşitli Ni birlikte İlerliyorlar. Bu böyle, ama, hayat ve ölümle ilgili ince prob- lemler üzerinde, ayrıdünyalardan gelmiş varlıklar gibi birbirimizle ça- tışıyoruz. Bilmeden, istemeden, çağımızda Tiyatro, kültürlerin, gelenek- lerin çeşitliliğine rağmen, insan soyunun derin bir birliği olduğunu gös- termiştir. Bizden önceki herhangi bir çağda oyunların dünyada bu ka- dar çabuk anlaşılmış olduğunu sanmıyorum. New York'da oynamaya başlıyan önemli bir eser, hemen ardından Berlinde Tokyoda, Londra- da, Atinada veriliyor. Bu konuda kendi tecrübemin bir değeri varsa, di- yebilirim ki, bir oyunun seyirciler üzerindeki etkisi bir başkentten öte- kine pek değişmiyor. İşte bu anlamda edebi bir benzetme gerçek ol- muştur.Bütün dünya aynı anda, tümü ile, bir sahnedir.. Köklerini o kadar kaypak olan, fakat insanoğlunun dünya üzerinde hârikalar yaratmasın' sağlıyan özgürlüğe atan, bütün isteklerimizi top- lıyabilen, insanın yıldızlan yakalamasına imkân veren ve bu akşam, daha birçok şehirlerde olduğu gibi, insana olan umudu paylaşmak için bizleri buraya toplıyan bir Tiyatronun zamanı gelmiştir belki de... kunmuş, dünya basınında da yer et miştir. Tiyatronun insan hayatında "Göç" komedisiyle Çocuk Tiyatrosu- ki, toplumdaki değerini belirten bu (mun, matine olarak, temsil ettiği mesajın bir özeti yan sütunlarımızda (“Robinson ölmemelidir" adlı çocuk KİS okuyucularına sunulmuştur. piyesi ve üçüncü Tiyatroda oynan- Devlet Tiyatrosunda makta olan Reşat Nuri oGüntekin* İkinci Dünya Tiyatro Günü Devlet Ti (o NecatiCumalınınÇalıkuşu"dır. yatrosumun Ankaradaki üç sahne- Arthur oMiller'in mesajı, şe tarafından, okunmuştur temsil- oynan- o leri tiyatroya hiç zitmeyen, makta olan Cevat Fehmi Başkutun Bu temsillerden önce seyircilere yahut