gülerini düşürmüşlerdi. Gençlerin he- yecanlarını göstermede devam etme- leri Silâhlı Kuvvetleri müşkül durum- da bırakacaktı. Nitekim bu asa ki Genel Kurmay ikinci (Başkan Memduh Tağmaç, Ankaradaki hareketleri ida- re eden gençlik teşekküllerinin ve 27 Mayısçı klüplerin idarecilerini çağı- rarak onlarla görüştü, Ordunun ar- zusunu bildirdi, kendilerini anladık larını, fakat onların da kendisini an- amalarını rica-etti. Gençler, on gün lük bir beklemeyi kabul ettiler. Ge- neral Tağmaç gençlere, millet önün deki çok haklı durumlarını, mübalâ- ğaya kaçarak haksız hale getirmeme- leri tavsiyesinde bulundu. Dramatik bir gece Daşbakan o gün öğleden sonra Mec- lise geldi, müzakerelere (katıldı. Onun rahat ve sakin hali çok kimse, Komutanlarla yeniden konuştu. Eski bir asker olarak Ordunun nabzını e- linde tutuyor ve nasıl attığı husu- sunda iyi teşhis koyuyordu. Genel Kurmaydan döndükten sonra, akşam, Kabinesini topladı. Kabinede, durum enine yaya görüşüldü. Bu sırada, Bayar hakkında" bir am Bayarın durumu birbiriyle taban ta- bana zıttı. Bundan başka, tahliyede bir hata yapıldığı hukukçular tara- fından ileri sürüldü. İnfaz. 399. mad- i. Bu te- şıklık yaratmıştı. Böyle hallerde, hastanın Cezaevine bağlı bir hasta- hanede, olmazsa bir resmi hastaha- nede infaza devam olunarak tedavisi Numune Hastahanesinde muayene o- lunmasını istedi. ece uyarısı evinden alındı, önce, 27 Mayıs sabahı "Milli İrade" diye direttiği gibi bu defa "Doktor Raporu" diye diretmek istedi. riye naklini tercih ettiğini Kışkırtma programını tatbik edeme- menin Celâl Bayan can evinden Vur- muş olduğu anlaşılıyordu. Kanunu tatbikle vazifeli olanlar da muayene olacaktı. Doktorlar ne derlerse o olacaktı. Celâl Bayar sura- tı bir karış, emre boyun eğdi. Kıy- metim bilmediği (oatıfeti muhafaza hakkını kaybetmiş olduğunu anlıyor .YURTTA OLUP BİTENLER İnönü Başbakanlıktan çıkıyor Çizmeler du. Numune Hastahanesinin doktor- ları kendisinin Ankara Hastahane- sinde tedavi görmesini uygun buldu- lar. Bayar homurdanmakta devam e- diyordu. Kendisini Ankara Hastaha- sine yatırdılar. Yanında kızı ve da- madı da kalabileceklerdi. Hasta bir nırsa, Gümüşpala Başbakanlıkta Bunlar cereyan eder ve Hükümet, toplantı halinde çalışırken Gümü palanm, yanında bir A. P. milletve- kili ve senatör heyeti bulunduğu hal- de geldiği, Başbakanla görüşmek is- tediği bildirildi. İsmet İnönü: — örüyorsunuz, çalışıyoruz. Bir arzunuz varsa yazılı olarak bil- 'dirin. Şimdi işimiz var" cevabını ver- di. Gümüşpala "Ziyanı yok. Biz bek- leriz. Kabine toplantısı sonunda bi- zimle görüşür mü " dedi. İnönü "Eİ- bette" mukabelesinde bulundu. A. P. heyeti beklemeye koyuldu. Bu arada Kabine çalışmasına kısa bir fasıla verilmesi lâzım geldi. İnönü heyeti kabul etti. Gümüşpala, kendilerinin yanlış anlaşıldığını, 27 Mayısın karşısında (AKİS - 170) çekildi... bulunmadıklarını, D. P. ile alâkalan olmadığını ve bu çeşit bilmen şeyle- ri söyledi. Parti Merkezinden sonra İnönüye "Bir şeyler yap!" diyorlar- hattı tutmaları gerektiğini sormaya gel» mislerdi. Başbakan gecenin bu saatinde A. P. ye nasıl bir hareket hattı takip etmesi gerektiğini söylemeye hazır olmadığım bildirdi. Açtıkları kampan i k leri çizmeliydiler. Gümüşpalanın ya- nmdakilerden, Saim Sangöllü konuş mayı özetledi. A. P. bütün bu söyle- nenleri açıkça yeniden ilân edecek ve onu hulus ile tatbike koyacaktı. Kendi aralarında olan müfritleri yo- la getirecekler, partinin sevki idare- sini onlardan alacaklardı. Demokra- tirmeyecekler, ziyaretler, gösteriler için figüranlık etmeyecekler, teşkilât- larını ettirmeyeceklerdi. Siyasi ha- yatta yeni bir devir açılacaktı. Bun- ları yaparlarsa İnönü kendilerine edecek yardım miydi? İnönü ede- rim," dedi. O gece Başbakan evine döndüğün- ve saatler sabahın 3.30unu gösteri- ordu. Türkiye, Demokrasi yolunda bir geçitten daha geçmişti. AKİS/21