Kendisine vaktin erken olduğu ha- MİM sert bir tavırla: — Kaçta kalkar, bunlar? Saat dokuza geliyor.." edi. Diğer organizatör Vedat Refiioğ- lu da hayatından faz-la memnun de- ğildi. Buna rağmen plân safha saf- ha tatbike koyuldu. Emniyet o kuv- vetlerinin nasıl davranacağını bil- mediklerinden dolayı önce ürkek ha- reket edenler sonra açılmaya başla- dılar. Yollar gittikçe kalabalıklaştı, Kayseri doldu ve cümbüşlü gün baş- ladı. Karnaval gazetecilere Cezaevinin ka- pısında bir beyanat verdi. Sonra otelde aynı Tr daha Mn rerek tekrarladı. "Benim kadar v belki benden daha. fazla memliee hizmet etmiş kıymetli arkadaşla- rım.." diyordu. "Felâketli anımızda tesellimiz ve isnat noktamız büyük ve asil milletin bizden esirgemediği itimat olmuştur. Her zaman olduğu ibi NG milletime minnettarım" iy te Devlet Başkanı Sıhhati hakkında sual soranları, da- ha fince tahliye edilmiş bulunsa ve meşhur Tahkikat Komisyonun ü yesi olan Osman Kavuncu şu zarif Pl cevaplandırdı: — İsmet Paşadan sallah sağlam, ma* Bayar öğle yemeğini Oo kendisini seyredenlerin hayretlerini çeken bir iştiha ile yedikten sonra -Bir gaze- teci kendisini tutamayıp "Osman Bölükbaşının adı çıkmış. Bu, fil gi- bi yiyor birader" dedi- bir kısa süre istirahat etti ve programındaki "Kayseri Turnesi"ne çıktıZiyaret- lerinin en alâka çekeni İbrahim Ki razoğlunun bir tarikat şeyhi olan babasına yaptığı ziyaret oldu. Baba Kirazoğlu başına sarık sarmış, Üze rine Haçtan getirdiği işlemeli maş- lahım giymişti. Anlaşılan, açılan ye- ni kampanyada Said-i Nursinin rolü- ü oynayacaktı. Celal Bayar sokak- larda dolaştı, kendisini ( alkışlattı. Kalabalık oOartmıştı. e Tertipçilerin yüzleri gülmeye başlamıştı. e Orada burada bir kaç söz söyledi. Hep iğ- neli sözler söylüyordu. Gazetecilere, Amerikadayken fotoğrafçıların ken- disine REM söylediklerini Di dirdi, oradan lâfı Yassıadaya get di, oradaki, resmi fotoğrafçılarının da e emrini verdiklerini alay- la nakletti Akşam Bayar ve grupu mem- nundular. Cesaretleri, ümitleri art- "millet sevgisi" zafer alayıyla girilecekti. zetelerinin başlıkları bile bulunmuş- tu: Bayar tekrar Ankarada! Artık eski günlere kavuşmak işten değil- di. YURTTA OLUP BİTENLER Kayseri turnesinde bir nokta ak- sadı. Celâl Bayar kendisi hakkında hasta raporu vermiş bulunan Ceza- evi doktorlarından Kâmil Akkaya ile İhsan Şakir Gözübüyüğü de zi- yaret etmek istedi. Ancak doktor- lar: "— Biz vazifemizi yaptık. Du Ziyaret bili Kayseride (o büyültm küçültür" diyerek teklifi sert bir Şe kilde reddettiler Bayar otelde odasına erken çe- kildi ve pembe rüyalara daldı. Abbas yolcu Bu sırada otelin salonunda ertesi cak olan konvoyun yol programı meselesi e ordu. Kısa bir müzakere sonra evvelce (o hazır- ni olmaktı. Bu iki otomobili Baya- na arabası takip edecekti. Daha sonraki arabalarda da sırasıyla Ba- yarın yakınları ve eski D.P. lilerle A.P liler ve basın e bulu- nacaktı. Konvoyun yolda aman kaybını önlemek için limit biz ola- rak 60 kilometre kabul edilmişti. Cumartesi sabahı saat 8,35 te yo- h karşılaşmadı. Gerçi ufak tefek yaşa, varol sesleri duyuluyordu ama bağı- İstanbul Üniversitesinde toplantı ve birlikte söylenen marşlar "Türk gençliği dönmem dedi..," AKİS/13