16 Şubat 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

16 Şubat 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MUSIKi Konserler Hârika çocuk Onsekiz yıl kadar önce bir yaz gü- nü. İstanbul banliyölerinden birin- de, bir evin salonunda bir gençkız akordiyon çalıyor, bir grup genç de dans ediyordu. Salonun bir köşesinde, babasının kucağında oturan bebek de kendini bu âleme kaptırmış olmalı ki, birden ellerini müziğin temposu- na uydurarak çırpmağa başladı ve "müessif" bir olaya yolaçtı: O sıra- da getirilen kahve fincanı devrildi ve kahve, babasının elbisesine dö- küldü Bu "ritm meraklısı" bebek büyü- yüp, sekiz yaşlarına geldiğinde, "o* lağanüstü" müzik duygularına sahip bulunduğu artık herkesçe biliniyor- du. Ailesi dar gelirliydi. Babası, Ya- taklı Vagonlar şirketinin orta halli bir memuruydu. Oysa ki, bu küçük istidadı büyük bir sanatçı haline ge- tirebilmek için gerekli eğitimi vere- bilecek müesseseler Avrupa ve Ame- rikadaydı. Hem, böyle bir iş büyük paraların harcanmasını gerektiriyor" du. İşte o sırada, yürürlükteki, "Ola- ganüstü Çocukların Eğitimi Hakkın” daki Kanun" imdada yetişti. İstanbul Konservatuvarının öğrencileriyle bir- tikte Ankaraya konser vermek üzere gelmiş bulunan küçük Verda, bura- da bir teste tâbi tutuldu. Başarıyla sonuçlanan imtihandan sonra küçük sanatçı, ailesiyle birlikte Parisin yo- lunu tuttu. Orada da başarı göstere- rek, sadece | yılda Paris Konserva- tuvarını bitirdi. Hâlen sanatını geliş- tirmek ve bilhassa ana müzik bilgi- sini derinleştirmek üzere Lazare Levy ile piyano, Noel Gallon ile de armoni ve kontrpuvan çalışmakta- ır. İlgi çeken karoser G enç sanatçı -artık onsekiz yaşında, sempatik ve zarif bir gençkızdır- Verda Erman, geçen hafta Devlet Konser Salonunda orkestrayla bir konser ve ertesi akşam da bir resi- tal verdi. Otto Matzerath'ın e ği Cumhurbaşkanlığı Senfoni oOr- kestrası eşliğinde verilen konserinde, davetliler, Rachmaninof'un 2. Piyano konçertosunu dinlediler. Diğer virtü- ozların konserlerinde de üzerinde ö- nemle durulan -hattâ, yine vaktiyle hârika çocuk olarak ün salmış Julius Katchen'in bizzat içerisinden o baza tahta parçaları çıkardığı- o meşhur, siyah kuyruklu piyano yine sahne- deydi. Bu konsertodaki başarısızlığın sebebini piyanistten ziyade piyanoya atfedenler, resitalde kendilerini biraz haklı buldular. Orkestranın ikinci bölümünde çaldığı Berlioz'un "Fan- tastik Senfoni "si olağanüstü bir ba- şarı oldu. Bunda herhalde, iyi çalış- mış olmanın verdiği rahatlık kadar, uzun süredenberi bu parçayı çalma- mış olmanın da etkisi vardı. Orkes- tranın Rachmaninofdaki eşliği, daha birkaç hafta önce Katchen'le çalışın- daki eşliğinden de kötüydü. Piyanist ise sağır piyanosuyla sesini duyura- bilmek için gücünün sonunu harca- mağa mecbur kaldı. Resitale gelince, Verda Erman orada iyi taraflarım dinleyicilere aksettirmeğe muvaffak oldu. Bunla- ANKARAPALAS PAVYONUNDA AKİS/28 16 Şubat 1963 Cumartesi akşamından itibaren kısa bir müddet için Amerikalı Şarkıcı Dünya çapında şöhret FREDDIE DAVIS ve ayrıca Striptease COLETTE İspanyol Televizyon Yıldızları Ve det Şantöz MARIA MORENA ile Gitarist ONICO LISENA'nın son haftaları Masa temini için 11 65 10'dan Metr dotel (AKİS - 73) rın başında, sağlam ve güvenilir tek- niği, taptaze enerjisi ve istidatlı ifa- e gücü geliyordu. Ancak, görünüşe göre, bu istidadın üstad ellerde biraz daha işlenmesi de şarttır. Herhalde bu gibi konularda "illâ bir okonser verelim" şeklinde ısrarların yeri ol* mamalıdır. Genç sanatçı, sanat kişiliğini tam bulmuş ve çaldığı eserlerin derinliği- ne inebilmiş durumda pek görünme* di. Hele, program yapmadaki tek cepheliliği gözden kaçmadı. Esele- rin çoğunluğu Schumann, Chopin ve Liszt gibi romantiklere ayrılmış- tı. Üstelik Bach da romantik üslü- ba daha yakışan bir ifade ile çalın- dı. Programdaki biricik izlenimci -Empresiyonist- Debussy ise gerçek yankısını bulamadı. Çağdaş besteci- lere pek eğilimi bulunmadığını söy- leyen Verda Erman, programına bir tek modern beste koymamıştı. Buna rağmen resital, hârika çocuklarımı- zın ne yolda yetiştiklerini göstermek bakımından, ilgililerin olduğu kadar, müzikseverlerin de dikkatini çekti. - Filarmonide devletçilik 1961 Ekiminde -sadece onbeş gün- lük bir hazırlıktan sonra açıldığı iftiharla ilân edilerek- hizmete girer. Devlet Konser Salonunun düzeni gün den güne İyiye gitmektedir. meşhur Bornova orgunun -daha doğrusu sahne gerisine- yerleş- tirilmesiyle salonun eksikleri odaha da azalmış bulunmaktadır. Ama, meselâ iki -hattâ dört- birinci sınıf konser piyanosu ve bir klavsen bu eksiklerin başında gelmektedir. .. Halbuki son resitale gidenler, el- lerine tutuşturulan programın arka- sını okuduklarında hayrette (o kaldı- lar. Orkestranın Mayıs ayında yapa- cağı 42 günlük dış seyahatte kulla- nılmak üzere özel otobüsler getirtil- diği yazılıydı. Gerçekten, konserden çıkarken herkesin hayranlıkla sey- relttiği, bu lüks yolcu otobüsleri, dev- ii tahsis ettiği dövizlerle getirtil- . Bunlara tam 396 bin lira kar- şılığı “döviz Ödenmişti! Dinleyicileri hayrete düşüren nok- ta, bu kadar büyük miktardaki dö- vizle, yurdumuzda -hele şu sıralar- da- pek bol bulunan ve kirayla tu- tulması da pek kolay olan otobüsler olan şeylerin, yani piyanolarla klavsenin, getirtilmesinin öne alınmaması oldu. Üstelik, getirtilen otobüslerin bakım ve işletilmesinin zorluğunu ve teşki- lâtı gerektiren bir iş olduğunu bilen- ler, yılda sadece iki aylık kısa bir sü- rede kullanılacak böyle araçlar için bu kadar büyük peşin paranın ve dö- vizin yatırılmasına neden lüzum, gö- rüldüğünü'bir türlü anlayamadılar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: