İŞALEMİ Kararnameler Bekleyen derviş Geçen hafta, piyasa ve bilhassa sa- nayi sektörü, marka mecburiyeti- nin yürürlüğe gireceği 15 Şubat yak- laştığı için gittikçe artan bir şiddet- ranmaya başladı Gerçekten, bu mecburiyeti yükle- yen kararname 15 Şubat 1962 de -ya- ni bundan bir yıl önce- çıkmış ve mükelleflerine bir kolaylık olmak ü- zere, yürürlük süresi bir yıl sonra- ya bırakılmıştı. Fakat bizde bir yıl ile bir gün aynı mânaya geldiği i- çin, kimse -tabii resmi sektör de...- kararnameyle uğraşmak lüzumunu hissetmedi! ararnamenin tatbikatına bir hafta, on gün kalınca, paçalar sıva- narak işe girişildi ve dehşetle görül- dü ki, Bakanlar Kurulu tarafından 15 Şubat 1962 de -yani bir yıl önce- çıkarılmış olan kararname tatbik e- dilemiyecek hükümleri hayidir. O za- rnan iş büsbütün önem kazandı ve kararnamenin yürürlük süresinin bir müddet daha geri bırakılmak sure- tiyle gerekli düzeltmenin yapılması için Ankaraya heyetler gönderildi. apılan teşebbüsler bir bakıma müsbet şekilde sonuçlandı ve karar* namenin şimdilik tatbikinden geçilmesi hususunda resmi sektör ile özel sektör arasında mutabakata va- rıldı. Bugünlerde Resmi OoGazetede, 15 Şubat 1962 tarihli ve 6/180 sayılı kararnamenin yürürlük süresinin ge- riye atıldığını o belirten bir kararın yayınlanması beklenmektedir. Ama beklenmemesi gereken şey» kimsenin kalkıp da "Peki ama, bir yıldır bu kararnamenin tatbikinde imkânsızlık olduğunu görmediniz mi?" sorusu- nu soracağıdır. Zira bu soruyu sora- cak olanların hepsi, ayni soruya mu- hatap olmak durumundadırlar. 15 Şubat 1962 tarihinde -yani bundan bir yıl önce- yayınlanan 6/180 sayılı kararname, yerli sınai mamul- ler üzerine 'Türk Malı" ibaresinin konulması Oo mecburiyetini ilgililere yüklemektedir. Kararnamenin ba- şında,. "15.1.1940 tarih ve 2/12690 sa- yılı kararname ile yürürlük konu- lan yerli sınai mamulâtın işaretlen- mesi hakkındaki tüzüğün birinci maddesi gereğince bu kararname ya yınlanmıştır" denilmektedir. 2. /72690 sayılı kararnameye ekli otüzüğe (oba- kılınca, yerli mallarına "Türk Malı" ibpresmin konulması mecburiyetini getirdiği (o görülmektedir. zaman 6/180 sayılı kararnameye ne lüzum Olduğu, 1940 tarihli tüzüğün neden tatbik edilmediği ve nihayet, yenisi de tatbik edilmezse, ne gibi cezai mü- eyyidelere gidileceği (osoruları oOakla gelmektedir. Gelmektedir, yerilmesine imkân dan olduğu için, fakat bunlar cevap ân olmayan sorular- soranlar cevap al- mamaya önceden mahküm edilmiş bulunmaktadırlar. Made in Turkey 15 Şubat 1962 tarihli -yani bundan bir, yıl önce- yayınlanmış kararna- meye gelince, bu, hakikaten tatbika- tında akla gelmiyecek kadar acaip hükümleri ihtiva etmektedir. Meselâ birinci maddede, "Kolaylıkla okuna- bilecek tarzda, Tüzükte | numara” lı şekle uygun düşecek şekilde "Türk Malı" ibaresinin konulması mecburi- dir" denilmektedir. "Tüzükteki 1 nu- bakılınca, 10 santim oyunda ve 5 santim eninde, beyzi bir çerçeve içinde MALI" yazısı görülmektedir. 10 santim boy ve 5 santim en... Hadi, bundan daha küçük mamullere ufak bir "Türk Malı"/ ibaresi konulabilecek diyelim. Fakat meselâ, bir kumaşa 10x5'lik bir "Türk Malı" ibaresinin "hiç bir suretti silinmeyecek" tarzda yazıl- dığını düşünün!.. Hele yünlü kumaş- larda, en aşağı iki metrede bir "Türk Malı" damgasını vurmak mecburiye- (AKİS -71) AKİS/17