şekküllerle ayrı ayrı temas ederek, İstanbul Belediyesi ve memleketle ilgili hususları görüştüm. Böylece, şikâyet konusu olan meselelere teş- his koymak imkânını buldum. Anka- raya faydalı bilgilerle döneceğimden emin olabilirsiniz. Herhalde, vatan- daşın ıstırabına ve dileklerine ciddi çareler bulmak yolunda olduğumuzu ispat edeceğiz. Vatandaş bugünün- den ve yarınından emin olabilir." İçişleri saatlerde Bu sözlerin Bakanının ağzından çıktığı İstanbul mıştı, boşaltılmamış çöp sepetleriyle, tene- keleriyle doluydu ve yolların istisna- sız hepsi kraterleri andıran delikler- le kaplıydı Ama canım, Bekata İstanbullula- rın "yarı.n"lanndan emin olabilecek- lerini söylemiyor muydu ?." Başkan avı İstanbullular için artık eğlenceli bir hikâye haline gelmiş olan, İçişle- ri Bakanı Hıfzı Oğuz Bekatanın "Be- lediye Başkanı arama" yolculuğu O Şubat 1963 Çarşamba günü başladı. O günden sonra da gazete okuyucu- lan, Bekatanın birbirinden enteresan beyanatları ile karşılaşmaya başla- dılar. Doğrusu istenirse, gazeteciler için Bekata, seleflerine göre, beya- nat bakımından çok cömert bir İçiş- leri Bakanı oldu. Bekata, önüne çı- kan her gazeteciye mutlaka birşey- ler söylemiş ve onları memnun et- mesini bilmiştir. İçişleri Bakanının o Istanbuldaki birinci günü, normal nezaket ziyaret' leriyle geçti. Birinci Ordu Komutanı Hafik Yılmazı, geçirdiği ameliyattan sonra İstanbulda istirahat i. Orada, Belediye Başkanı ol- ması kuvvetle omuhtemel bulunan Necdet Uğur ile uzunca boylu gö- rüştü. Ancak bu görüşmede Beledi- ye Başkanlığından hiç söz açılmadı. Bekata, Emniyet Müdürü Necdet U- gurdan şehrin asayiş durumu ve Em- niyet Genel Müdürlüğünün ihtiyaçla- rı hakkında teknik bilgi aldı. Bu a- rada, Emniyet Müdürlüğü Basili o- dasında gazetelerin Polis muhabirle- rini kabul etti ve İstanbulda bol ke- seden dağıtacağı demeçlerinden ilki- ni verdi. Gazetecilerin, "Belediye Başkanının kim olacağı" hakkındaki sorularından hiç birini cevaplandır- mayan Bakan, Necdet Uğurun ismin- den de bahsetmedi. Bekata, Emniyet Müdürlüğünden sonra Gazeteciler Cemiyetine geldi ve burada, Cemiyet Başkanı Burhan Felek ve gazetecilerle görüştü; Ba- kanın bu ziyaretinden sonra, İstan- bul Belediye Başkanlığı için ikinci bir isim ortaya çıktı: Burhan Felek.. Felekin adaylığı da ertesi gün biz- zat kendi gazetesi Cumhuriyet tara- fından, itina ile lanse edildi Mucizeci Başkan peşinde Bekata Oo gün, Milli Türk Talebe Birliğini de sıkıştırmayı ihmal et- medi. Birlikte, kendisinden maddi yardım isteyen gençlere faydalı tav- siyelerde bulundu. Mesela para te- Bekata İstanbulda Fütürist mini için Zeki Mürene konserler ver- dirmek gibi... İçişleri Bakanı, ikinci günkü zi- yaretlerine Vilâyetten başladı. On- dan sonra, Koalisyon Kabineleri Ba- kanlarının âdetlerine uyarak. Zeytin- burnu gecekondu mahallerini tet- i. Ancak Bakan, Zeytinbur- nunun çamurunu hesaba katmamışl olacak ki Vilayetin Buick marka, lüks makam arabası çamura saplan- dı! Ertesi günkü gazetelerde, çamu- ra saplanmış Bakan arabasıyla, et- raftaki harap gecekondular mükem- mel bir kontrast teşkil ediyordu. Bakan, o gün de gazetecilere de- meç vermeyi ihmal etmedi ve belki de İstanbul seyahatinin en enteresan YURTTA OLUP BİTENLER demecini gecekondu semtinde verdi. Bekata, ertesi gün gazetelere gön gezdiren İstanbulluları hem hayrete düşüren, hem de güldüren demecin- de, "Ben, mucizeler yaratacak bir Belediye Başkanı arıyorum. Parayla herkes iş görür. Marifet, parasız iş görmektir" diyordu. Demeci not e- den, Vilâyet ve Belediye muhabirle- ri, parasız nasıl iş görüleceğini an- lıyamadılar, fakat bunu Bakandan sormayı da bir türlü akıl edemedi- ler. Bakan, aynı gün öğleden sonra Vilâyette 'kaymakamlarla bir toplan- tı yaptıktan sonra, ilk defa Belediye- ye gitti. Son derece lüks Belediye Meclis Salonunda Vali Niyazi o Akı, gecekondularda dert dinliyor bir Bakan! Belediyenin dört Başkan Yardımcın, İ E TT Genel Müdürü, Sular İda- lantıda görüştü. locası memurlarla doluydu. burada bir konuşma yaparak, tanbul Belediyesinin kendi kendine yeter hale gelmeye mecbur olduğunu belirti Hiç birimiz, yetmişsekiz ya- çimdik İsmet Paşa kadar çalışmı- yoruz. Eğer İsmet Paşanın ellide bi- ri kadar çalışmış olsaydık, o bugün milletlin yüzü gülerdi" dedi. Eğlenceli temaslar Bakanın "Belediye Başkanı arama seyahati"nin üçüncü gününde, AKİS/15