seçtiği bir küçük Komisyona tesbit ettirmeyi uygun gördü. Nitekim aynı gün, öğleden sonra toplanan ve Refik Ahmet Sevengil i- le Lütfi Ay, Haldun Taner, Nüvit Özdoğru ve Aydın Günden teşekkül eden bu Komisyon, bültenin bir "yıl- lık" halinde yayımlanmasına, her yılın en geç son ayı içinde çıkarılma- sına, bir önceki mevsim faaliyetini topluca aksettirmesine, yazıdan çok resme yer verilmesine, yazıların ve resim altlarının da fransızca ve in- gilizce olarak iki dilde hazırlanması- na karar verdi. Bu karar İcra Komitesince tasvi- bedilir de yazılar ve resimler (oOÖnü- müzdeki ay içinde baskıya verilebilir- se, 1963 yılı başında, Türkiye Milli Merkezi, ilk defa olarak, o yabancı memleketlerin I.T.I. merkezlerine ve tiyatro çevrelerine, 1961-62 o mevsi- minde Türkiyede Tiyatro, Opera, Ba- le alanında gerçekleştirilmiş çalış- maları aksettiren bir broşürü, yılba- şı hediyesi olarak, gönderebilecek- tir. Açılırken kapanan.. Di” doğrusu, açılmasıyla dağılması bir olacağa benzeyen bir topluluk, İstanbulun tiyatro çevrelerinde, son günlerin en çok sözü edilen konusu halindedir. Bu topluluk "Alpago Ti- yatro" adını taşımakta ve Aksaray- da, Küçük Opera Tiyatrosunda "Ha- yat Tatlıdır" adlı bir İtalyan oyunuy- la perdesini açmış bulunmaktadır. Bilindiği gibi Alpago Tiyatro -di- limize ne uygun, no de güzel ad!- bir süre önce Ankara Devlet Tiyat- TİYATRO rosundan -bir prömiyere çıkmıyarak- sözleşmesi bozulmuş olan Saim Alpa- rosu sanatçılarından, de katılmıştı. Ama, birkaç gün önce, Semih Sergeni Ankaraya dönmüş, Devlet Tiyatrosundaki eski yerini al- mıya çalışır görenler, İstanbulda bu topluluk hakkında söylenenlerin ger- çeğe dayandığını, en iyi şekilde, an- lamışlardır. Şimdi Küçük Opera Tiyatrosu- nun sahibi, büyük masraflarla onar- dığı ve güzel bir salon haline getir- diği, tiyatrosunu yeni bir topluluk- la çalıştırmıya hazırlanmaktadır. Bu topluluğun başına kimin geçeceğini merak edenler ise, son günlerde Mü- nir Özkulun oraya sık sık uğrar ol- duğunu farketmemiş olanlardır. Beğenmediğim: Yazarın, birçok yerlerde, hele Parti Başkanının ağzıyla, duyurmak istediği sosyal ve poli- tik hicivde, çok işlenmiş bir tema etrafında, çok duyul- muş şeyleri tekrarlaması. Sahneye koyucunun ve de- koratörün, oyunun özündeki fantastik ve allegorik ha- vayı daha iyi yansıtacak bir üslüp araştırmasına memiş, meselâ, "ayı"ları, yer yer, yı düşünmemiş, böğürtülerini duyurmakla yetinmiş ol- E. Günaydın - A Erbulak - M. Serezli - A. Feray Başarılı dörtlü maları. Bu yüzden oyunun en önemli “Ayı İnandırıcı olmayan bir realizm özelliklerinden birinin, inandırıcı olamıyan bir realizm içinde, kay- bolması. Sonuç : Hoş bir akşam geçirmek istiyorsanız Altan git- Erbulakla Erol Günaydını "Ayı Masalı"nda mutlaka sahneye çıkarma- görmelisiniz. Lütfi AY Masallı"ndan bir sahne AKİS/29