Millet Meclisi Başbakan İnönünün izahatını dinliyor Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için le Büyük Elçiliğin yolunu tuttu. Me- sajdan memnun kalmıştı. Dışişlerinde çalışmalar Bi u arada Dışişleri Bakanlığı e Plânlama Dairesi Büyük bir g -o gün öğle yemeğini bu daire men. supları 15.30 da yemişlerdir.- hazır ladığı geniş raporu Dışişleri Bakanı vasıtasıyla Hükümete sunulmak üze- re ilgililere teslim etmişti. Rapor ol- dukça genişti. Küba meselesi üzerin- de muhtelif Cephelerin ve önemli dev- letlerin en ne yönde olduğu- nu belirt Dışişleri, Bakanlığının yorulan dai- resi, sâdece Siyasi Plânlama Daire- i Küba olayı ortaya çıkar çıkmaz Bakanlığın bütün teleksleri Amerikaya çevrildi. Madrit ve Paris üzerinden yapılan konuşmaları teinin eden teleksler bir dakika bile boş kal- madı. Dört tanesi Paris üzerinden New-York'la devamlı temas sağladı. Böylece Güvenlik Konseyinin çalışma- ları dakikası dakikasına izlendi. Di- ger teleksler Washington Büyük El- çiliğimizle temas halindeydi. Ameri- kanın başkentinde cereyan eden dip- lomatik olaylar hemen merkeze ileti- liyordu. Gene toplantı.. GE an olaylar, Bakanlar Ku- mlı çalışmasını icap et- tirdi. resi e saat 10 da Bakan- lar Kurulu Başbakan İnönünün baş- kanlığında yeniden toplandı. Bu sıra- da Kuvvet Kumandaları ve Sunay, Muhafız Alayında beraberdiler ye ay m meseleyi görüşüyorlardı. Toplantı- ya bir ara Genel Kurmay Başkanı da çağırılarak Ordunun durumu tedbirler hakkında kendisinden bilgi alındı. 'Uçbuçuk saat devam eden müzake- reler sonunda toplantıdan çıkan Ba- kanların hemen hepsi aynı cümleyi söylediler: — İnönünün öğleden sonra Mec- liste yapacağı konuşmayı bekleyin" unayın da, basın mensupların- dan kaçarcasına, Bekata ile birlikte Başbakanlıktan ayrılması, gazetecile- ri saat 15 i beklemeğe mecbur etti. O gün Mecliste, milletvekili sayı- sı her zamankinden fazla değildi. Baş bakan İnönünün Küba olayları hak- kında yapacağı konuşma ancak saat 14 e doğru duyulduğundan Başkan yoklamaya başladığında, salonda yer yer boş koltuklar göze çarpıyordu. Hele C.H.P. sıralarında milletvekili bulmak bir hayli güçtü kla- manın ortasında birden salona akın > 3 Kulağa Küpe... İdealizm! yakup Kadri Karaosmanağlu partisinden ayrıldı. Ayrılır. Çünkü, Toptan Af istediği- ni Ka kaçırdı. Kaçırır. sebep diye meşhur Atatürk em taviz ve- riyor"u gösterdi. Gösterir. Peki, toptanı bir kenara, affın kısmisini dahi istemeyip Atatürk ilkelerini çamurlara bulayacak yolun yolcuları ara- sında işi ne! aa!Oda "Kılavuzu karga olan.. "fehvasının gereği olacak. başladı ve denilebilir ki tek sıra boş kalmadı İnönünün kısa, meseleyi derleyip toparlayan ve can alıcı noktalarına temas eden konuşmasının iki yeri bü- tün siyasi partilere mensup milletve- killeri tarafından pek şiddetle alkış- landı. Başbakan meseleyi ortaya koy- duktan sonra, Türkiyenin durumuna şu cümlelerle izah etti: — Biz tehlike karşısında bulun- duğumuz vakit müttefiklerimizden tesanüt vazifelerini yapmalarını isti- yeceğimiz gibi, müttefiklerimizden bi- ri vazifemizi ifa etmemizi talep ettiği vakit, biz de Mi amın elbet yerine getirece AVA İnönü'nün çok v ve müttefiken al- kışlama öteki cümlesi şu oldu emleket içinde sabotaj ha ieketleriyle vaziyetimizi karıştırmak ve zayıflatmak teşebbüsleri olacağı sezilmektedir. Kaynağı itibariyle dı- şarda olacak bu gibi teşebbüsleri kuvvetle ve metanetle karşılıyaca- iz." Baş kan İnönünün konuşması Müleleiet Partisinde öylesine tesir gösterdi ki, meşhur afçı Reşat Özan da koridorda bir gazeteciye : "— Paşayı takdir ettim. O cüm- leyi söylemeseydi, vallahi kalkıp so- racaktım. Ne tarafta olduğumuz bi- linsin canım.." demekten kendini Başbakan İnönünün konuşması- na paralel olarak. Cumhurbaşkanı Gürselin Harp Okulunda Öğle yeme- ğinde verdiği kısa demeç bilhassa yabancı basın mensuplarının duru hakkında kesin bir görüşe varmala- rını sağladı. AKİS/9