YURTTA OLUP BİTENLER da klasik cümlelerden başka bir şe- ye rastlanmadı. Bu yüzden "delil ki- fayetsizliği" bazı sanıkların serbest Fakat hadi- nü araştıran, Emniyet teşkilâtından ibaret kalmadı. Başka imkânlarla yapılan tahkikat, çok alâka çekici neticeler verdi. Tesbit edilen, bir takım A.P. li- lerin salı akşamı Atatürk Bulvarının kalabalık olduğu saatlerde bir kuv- vet gösterisi tertibine karar vermiş olduklarıdır. Bunlar toptan af iste- yecekler, Hükümeti istifaya davet e- decekler, Mecliste başlayacak oOaf müzakerelerinin havasını sokakta yapacaklardı. 30 milyon insanın ken- dileriyle birlik olduğu ve bu Otuz milyonun nabzının "af.. af.." diye at- tığı hususunda Genel Başkanlarının mukni sözleri -Türkiyenin nüfusu 28 milyon civarındadır- A.P. nin pek çok tertipçisine böyle bir gösterinin veri- len dövizlerle halkın arasına salıve- rilince bunların destekleneceği, ha- reketin çığ gibi büyüyeceği sanılmış- tır. cak, gösteri saatinden evvel A.P. li tertipçiler ayrılmışlardır. Bir oyuna geldiklerini anlamışlar ve ter- tipten vazgeçmişlerdir. Bu, hazırla- nan kuvvetlere haber verilmiş, ran- devuya gelmemeleri istenmiştir. A.P. teşkilâtının salıdan Önce pek faal bu- lunduğu gözden kaçmamıştır. Ran- devuya gelenler, tehirden haberdar olamayanlardır. Bunlar, planın ken- di üzerlerine düşen kısmını tatbike geçmişler, bilinen neticeyi almışlar- dır. Tahkikat zincirinin ilk halkası, ur Suyun altı ahkikatı yapanlar, A.P. lilerin bu cüreti sadece Genel Başkanları- nın mukni sözlerinden aldıklarından şüphe edip te işi biraz ileri götürdük- lerinde yeni ve daha önemli bir hal- kayla karşıkarşıya geldiler. A.P. li- ler kendi içlerinden ve kendilerinin haricinde bir grup tarafından olduk- ça usun süredir memleketin sağlam kuvvetlerinin artık İnönüyü ve hükü- metini tutmadığı, bir hareket olduğu takdirde müdahale (o etmeyecekleri, hatta A.P. yi pek âlâ destekleyecek- leri yolunda telkin altında tutulmak- tadırlar. Bu telkinleri yapanların ba- şında "Ordudaki arkadaşlarımla gö- rüştüm. Hava, hiç bildiğiniz gibi de- gil" girizgâhıyla lafa başlayan ve en hayali haberleri en ciddi eda içinde veren bazı Eminsular ile bazı 22 Şu- batçılar vardır. Bunların haberleri bilhassa Yeni İstanbulda ve daha kü- çük yayın organlarında Ordunun da İnönüye karşı olduğu şeklinde değer- lendirilmektedir. Yeni İstanbulun ilk Koalisyonun yıkılmasına yol açan af anlaşmazlıkları sırasında ta Genel Kurmay Başkanını ve Kuvvet Ku- mandanlarını bile "aman af olsun diye ,bayılıyorlar" havası içinde gös- una güvenerek o- sonra da güvenilen dağlara kar yağdığı unutulmamıştır. Yeni İstanbul, o akşam A.P. ve af a- leyhinde başlayıp gelişen (gösteriler sonunda bürosu tahrip olunduğunda “bazı 22 Şubatçı genç o subayların gazeteye geldiklerini ve geçmiş ol- sun dediklerini yazdı. A.P. ye bu çe- şit telkinlerde bulunanlar arasında Ankara İtfaiyesi Ölçü kaçınca Emniyet ve nümayişçiler Kel başa şimşir tarak 14'lerin bilhassa Türkeş grubu men- supları da bulunmaktadır. Nihayet, hiç bir eski M.B.K. üyesinin bu ta- rakta besi olmadığı hususunda eli a- teşe sokmak imkânı yoktur. Hükü- metin devrilmesini rejimin değişme- sinin ilk baş şartı sayan o uçun na- zarında A.P. kestaneleri ateşten çe- kecek kedidir, Hadiseler, bu oyunun semere ver- diğini göstermiştir. Kızılay bu! rTaipçieri saat 17'de Atatürk Bul- varı üzerinde gösteri yapmaya i- tenler kurnaz bir komiteci zekâsıy- la hareket etmişlerdir. Saat 17'de A- tatürk Bulvarı, bir başından öteki- ne Atatürkçü, 27 Mayısçı, demokra- tik düsen taraftarı İnönücülerle do- ludur. Bunların aleyhindeki dövizle- rin belirmesinin Oo kendiliğinden bir halk hareketini doğuracağını teşvik- çiler görmüşlerdir. Nitekim, önlenememiştir. Hadiselerin gelişme- sinde, yüreği çoktandır yaralı C.H.P. lilerin de rol oynadıklarını söyleme- mek imkansızdır. Nitekim bu hare- ketin C.H.P. tarafından resmen reddedildiği halde çok C.H.P. li "İ- AKİS, 8 EKİM 1962