Haftanın İçinden Çok tehlikeli Bindan sâdece üç hafta evvel, 17 Eylül günü bu sü- tunlarda bir yazı çıktı. "Çok tehlikeli bir oyun" başlığını taşıyordu. A. P. nin bir belirli idareci takı- mının giriştiği hareketlerin getireceği derde dikkatle- ri çekiyor, ikazda bulunuyordu. Yassıadadaki hüküm gü- nünün yıldönümü dolayısıyla reva görülen tecavüzler, yağdırılan hakaretler başlamıştı. Yok Menderesin du- ruşmasıymış, yok Eminsu mitingiymiş, yok Talât Ay demirmiş, yok Telefoncu Aytenmiş, yok Temellilermis, bir kaç yüz kişilik derleme topluluklarla, bir kaç kır- tipil kalemle 27 Mayısın ve o ruhu taşıyan Hükümetin aleyhinde gösteri tertipleniyor, sonra bu "Bak, halk Menderese nasıl tutkun!", "Gördünüz mü, M. B. K. hak- kında halk ne söylüyor?", "Halk ve Ordu İnönüye kar- şı", "Şehitlerimizin kanına giren serkeşlerin halk yü- züne tükürüyor" diye bundan faydalanılmaya kalkışı- lıyordu. Irkçıların elindeki yayın organları azıtıyor da azıtıyorlar ve A.P. nin bohçacı kadınları "Karşı İhtilâl" gününün geldiği haberini kalaklara fısıldıyorlardı. Ya- zıda, bu tertiplerin iyi netice verecek tertipler olmadı- $ı belirtildikten sonra şöyle denilmekteydi : “555 K'yı takip eden günlerde de bir takım azılı Demokratların köylerden özel vasıtalarla (başkente getirildiği ve bunlarla kuvvet gösterisi plânları (o ya- pıldığı hatırlardadır... Ama o gün, sivil giyinmiş subay- larla unutulmaz Gazi Osman Paşa marşını ıslıkla söy- leyen gençler kaldırımların üzerinde belirince, o pabu- cun pahalı olduğunu gören bu derleme kuvvetler taba na kuvvet kaçmışlar, kaçınmayan bazıları ise hak et- tikleri dersi kıyıda köşede almışlardır.. Bir gün Men- deresin veya Zorlunun yahut Polatkanın duruşmasın- da kendilerini arenada sayanlar ve tertipli (o taşkınlık yapanlar duruşmayı değişik hislerle takibe gelmiş ek seriyet temsilcileri tarafından ömürleri boyunca unut- mayacakları tarzda yola getirilirlerse, eğer Eğesel ve- ya Telefonca Ayten gibi İhtilâlin talihsizliklerini | is- tismara kalkışan derleme sokak kalabalıkları (o başka kuvvetlerin önüne katılıp sürülürse bundan kim zarar görür, oturup düşünmek lâzımdır... Unutmamak lâ- zımdır ki böyle hâdiselerin yerini ve zamanım bilenler A.P. teşkilâtının seyyar adam derleyicilerinden ibaret değildir. Bu teşkilâttın bin misli kuvvetinde çeşitli teş kilât da 555 K'yı takip eden günlerde Kızılayda dolaştır dığı grupları yeniden o seferber edip ortaya çıkarabilir... Her tahrik, en kuvvetli kimseler tarafından dahi bir be- lirli ölçüde sineye çekilir. Ama sizin efendiliğiniz, si- zin sorumluluk duygunuz iptidai bir zihniyet tarafın- dan yılgınlık olarak alınır. Bu yazının taşları çatladı. üzerinden üç hafta geçmeden sabır Kızılayda başlayan hâdiselerin bitiş şeklini tasvip etmek imkânı yoktur. Hisleri alevli topluluklar can ve mal güvenliğini tehdit eder hal alınca, davranışların AKİS, 8 EKİM 1962 bir oyun(1Il1l) Metin TOKER bütün asaleti ortadan kaybolmuş demektir. Kızılay” daki eli yaftalı çapulcu gruba ziyadesiyle hak edilmiş dersi verenler ne kadar haklı bulunmuşlarsa, bununla yetinmeyip gazete basanlar, parti taşlayanlar, adam hır palayanlar o derece haksız, suçlu, kabahatli ve düşün- cesiz görülmüşlerdir. Demokrasilerde sokak hareketle- rinin yadırganacak tarafı yoktur. Mesele, medeni öl- çüleri muhafaza edebilmektedir. Bu yapılmadığı için- dir ki davranış, bütün makul kimselerin tenkidine ma- ruz kalmıştır. Ama bu, A, P. yi tehlikeli istikametlere itenlere ve onlardan çok o istikamete itilenlere ders olmazsa, eğer hâdiseye gene yanlış teşhis konulursa kafaların çok daha sert kayalara vurulmasının mukadder bu- lunduğu herkes tarafından bilinmelidir. Kızılayda bir anda beliren halk hiddeti, hiç bir tertibin yaratama- yacağı bir havadır. Bunu, C.H.P. lilerin veya bir kaç gencin eseri saymak gözün önündeki merteği (o gör- memektir. Memleketin sağlam kuvvetlerine hakim o o- lan his, gerçekten budur. Her aşırılık gibi A. P. nin mensup olmayan herkesi derin surette rencide etmek- tedir, tedirgin bırakmaktadır. İşler nihayet iyiye doğ- ru bir istikamet almışken, sular durulmak üzereyken yeniden ortalığı (o karıştıracağı mukadder omarifetlere girişmenin halk arasında zerrece itibarı yoktur. Lev- halı maskaraların levhalarını başlarında kıran bu ruh haletidir. Memleketin nabzının A. P. kongrelerinde ve A. P. nin yayın organlarında beliren şekilde oatma- dığını bilmek lâzımdır. Af temayülünü gerçek o ölçüsü içinde mütalea etmek şarttır. 27 Mayıs ile 27 Mayıs- tan sonraki idareye yöneltilen tenkitleri biribirinden a- yırmak zarureti vardır. Nihayet, Ordunun kimi ve neyi tuttuğu hususunda hayale kapılmamak gerektir. "Ar- kamızda bunlar var, arkamızda şunlar var" diye şuur- suz zümreleri itenler, bir yeni ihtilalin kendilerinden yana bir ihtilâl olacağı havasını yayanlar bir başka tehlikeli oyunun içindedirler. Menderes, ihtilâl kampa- nalarını çalarak vatan sathını kol gezdiği (ogünlerde bunu C.H. P. lilerde bir kaç "sınıfta çaka çaka başı dönmüş zibidi"nin tertibi sayıyor, kendisini her ayak- lanma teşebbüsünü tükrükle boğacak kudrette görü- yordu. D. P. yi felakete bu hatalı teşhis götürmüştür. A. P. yi felakete aynı tarz bir başka hatalı teşhis gö- türebilir. Memleketteki kuvvet muvazenesi, sandıkları muvazene değildir. Tahriklerin devamı, A. P. nin bu- günkü sergüzeştçi ellerde bırakılması rejimi, ama On- dan evvel kendilerini tarifsiz tehlikelerin içine atacak- tır. Bu ikazı lütfen, oturduğu dalı kesmekte olan ada ma yapılmış ikaz sayınız.