KİTAPLAR Dorian Gray'in portresi (Oscar Wilde'in romanı. İngilizce aslından çeviren, Selahattin Hilav. Varlık Yayınları, Z Eserler Ki- taplığı serisi 17, Ekim Basımevi İs- tanbul, Ekim 1959, > sayfa 4 L.) İpeilizlerin ünlü yazarı Oscar Wilde'- ın eseri, yazarına büyük bir şöhret sağlamış ve yarım (asırdan beri hemen bütün dünya dillerine çevrilmiştir. Wilde bu kitabında çok zor bir denemeye girişmiş, gerçekçi bir roman içine tabiatüstü olaylar katarak allegorik bir etki elde o et- meğe çalışmıştır. Bu hayli güç ve tehlikeli işi de başarmasını bilmiş- tir. Kitapta genellikle, XIX. asrın romantik atmosferi içinde, İngiliz a- ristokrat sınıfının, günlük ekmek çabasından uzak, gösterişli hayatla- rı, son derece ince esprilerle alaya alınarak anlatılmaktadır. o Hayatın katı gerçeklerini dolaylı yoldan ver- likte bir İngiliz delikanlısını -Dorian Gray- seçmiş ve hemen bütün olayla- rı onun ihtiyarlama kompleksi etra- fında toplamıştır. Londranın henüz tanınmamış res- samlarından biri olan Basil, bir sos- yete toplantısında Dorian Gray'i gö- rür ve onun güzelliğine âşık Ama bu, bir sanatçı aşkıdır. onunla tanışmak ve bir yapmak için karşı durulmaz bir ar- zu duyar. Ressam Basil'in korkunç bir telkin kudretine sahip dostu Lord i ü ressamın atölyesine geldiğinde Dorian Gray'- in henüz bitmemiş portresini görür ve hayran olur, kendisini onunla ta- nıştırmasını ister. Lord Watton, o günkü anlayışa göre garip zevkler! olan kültürlü -İngiliz'lerin deyimiyle, entellegant- bir adamdır. Kısa za- manda Dorian Gray'in de kişiliğine tesir etmeyi başarır ve onu, güzelli- ğiyle gurur duyması gerektiğine inan- dırır. Artık Dorian Gray narsist bir tip olmuştur. Bu arada Basil de port- reyi bitirir. Delikanlı portre karşı- sında kendinden geçer ve: "— Aman Allahım, bu ben miyim? Eğer ben bu kadar güzel- , benim yerime bu tablo ihtiyar- lasın" diye bağırır. Olayların bundan sonraki geliş- mesi bu tema etrafında toplanmıştır. Geçen günler Dorian Gray'in yüzün- de ufak bir iz dahi bırakmazken, AKİS, 8 EKİM 1962 portresinde çizgiler belirmeğe (o baş- lar. Kırışıklıklar genç adamı deli etmektedir. Bunu hayatının sırrı o- larak saklamağa karar verir. Öte yandan Basil'i pek sık görmemesine rağmen, Lord Watton ile olan dost- luğu gün geçtikçe kuvvetlenmekte- dir. Yıllar, Lord Watton'un ince bu- luşlarla dolu sefahat alemlerinde ge- çer. Sevdiği kız intihar edince Dorian Gray kendini büsbütün sefahata kap- tırır. Öldürüleceğinden korkmaktadır. Sinirlerinin çok gergin (olduğu bir gece sırlarının öğrenildiği korku- su içinde Basil'i öldürür. Ama, gene de huzura kavuşamaz. Bir gece tavan arasında portresini gizlediği (o odaya çıkar, tutulduğu sinir krizi sonucu e- line geçirdiği bir bıçakla (oportreye darbeler indirmeğe başlar. Sabahleyin kapıyı açan uşaklar, yerde kır saçlı, buruşuk yüzlü bir li kanlar i- çinde yatarken bulurlar