YURTTA OLUP BİTENLER fırsa erkenciler arasında Basın Yayın Genel Müüürü Altemur Kılıç, İstanbul Milletvakili ve Havadis Gazetesi idare meclisi azalarından Muhlis Erdener, İzmir milletvekili Rauf Onursal, er- kenciler arasındaydı. Ethem Mende- res; Hasan Polatkan ve İstanbul Def- terdarı üçlüsünü Başbakanın çocukluk arkadaşı Rıı'at Kadızade takip ediyor- azazedelerinden olan ve tavana asılı olarak sallanan Başba- ştirak ed - Genel Wmdür SET in kaptan Pılotu Şakir Palasay ve es- Dürdanaye somn tali- ı i ten n dü gun bır ıfadeyle ci- kan basbakanı södür Aygün takip etti. Namık Gr—d ki ar33 anlar, gözlerini 0073 ten (,ch mck kaldılar. Ay ün arabasıyla beraberinde İran sefiri, Orhan Çapa Medeni Berk ve Haldun Simavi oldu- ku halde gelmişti. Hürriyet Gazetcsi- ( atron merik, yordu, ama bün davet eskisi gibi tan- tanalı olmanış, Simav'nin yolc duğu ancak ucağa girerken anlaşıl- mıştı. Gri bir clbise ve kırmızı bir kra- vat takmış olan Menderes son derece şıktı. Herkesin ayrı ayrı elini sıktı. Öyle askeri merasim filan da isteme- di. Bu sırada plâkasız arabasıyla ter- minale gelen Sayın Cumhurbaşkanı Bayar, yarı bellerine kadar eğilerek el sıkan uğurlayıcılara mukabele et- tikten sonra. Scref saloruna girildi. ayar, Mender! Zorlu triyosunun poz verdiği fıytoğraflarda Gediği ara- anlar, yine boşuna yoruldular. Gü- IUmseycn İçişleri bakam Şeref salo- nunun dışında kalm'ş'ı. El sıkışma faslından sonra Menderes, Savın Ba- yara salonda kalmasını söyledi ve u- çağa doğru yürüdü. Bayar da SET'in kapısı kapanana kadar Şeref salonun- dan cıkmadı. Yolcular ucağa biner- ken, Başbnkanın özel kalem müdü Arif nin uğurlayıcılar arasında bulıman Basm Yayın Genel müdürü- nü cağırdığı görüldü. Altemur Kılıç, Özgenin sözlerini garip bir yüz ifa- desiyle dinledikten sonra ucağa bin- slında, Başba- kan uğurlandıktan sonra Ankaraya dönecekti. Ama birkac dakika icinde bavullarını bi'e terminalde bırakarak mını değiştirdi. Hazırlıksız yolcular arasında İstanbul sayılı fo- toğrafçılardan Kemal Baysal da bu- dört motorlu SET ucağı 12 yaolcu. 43 bavulla -bavulların Üçü Başbakana aittir- hareket etti. Varış Tan Hükümetlmn dâvetlisi olarak CE ası Üüç devlet temsilci- lerinin muşterek meseleleri etrafında- ki görüşmelerine katılmak Üzere Tah- rana giden Türk heyeti saat 16.50 de Mehrabat hava alanıma indi. Hava alanında Menderesi, karşıladı. İkbâl Merasim pek parlak oldu. Zorlunun bavulları Lüzumlu eşya... Başhakan merasim kıtasını selâmla- dıktan sonra, Türk Büyük Elçiliğine Bitti. Dıiş Politika Bir misafir bekleniyor î“ enderes Tahranda Türkiye Bü- yük Elciliğinde yorgunluk kahve- sini alııkm Türkiye başkentinde de alâ, ıyanmr cı bir misafirin ağır- la*ım azırlıklar yapılı- yordu. Mı—ndercs ve Zorlu yalnız git- tikleri Tahrandan uzun boylu, uçları ka kıvrık biyıklı, İ.ngil'ız- lerin meşhur “Hindistan ordusu al- bayı” tipli, iri, erkek güzeli br Pa- kistanlı ile birlikte döneceklerdi. Mi- safir, Pakistanın 51 yaşımdaki Dev- let Başkanı Eyüp Handı. Eyüp Hanın ismi, dünyanın dört bir köşesinde gecen sonbaharın mah- Bun günlerinde duvuldu. Gerci, yakı- şıklı Mareşa! 1951 yılından beri Pa- kistanın dışında bastırıyordu. barış zamanlarında daima olduğu gibi gürültücü politikacıların şaşaası 1 askerin adını bilhassa Pa- kistanın dışında bastırılıyordu. Buna mukabil memleketlerinin halinden şi- kâyetçi olan Pakistanlıların kalbinde Han, bir Ümit ışığı olarak ya- tıyordu. I)Inlumııt asker ahsilini meshur Aligarh Üniver- sitesinde tamamlıyan Mareşi - yüp Han ilk askeri eğitimini İngilte- re'de Sandhurst Kıral'yet Askeri Ko- lejinde görmüş ve 1928'de buradan mezun olmuştur. İkinci Dünya Harbi- ne fiilen katı!mış ve Birmanya cephe- sinde vazife görmüştür. Harp bittiği zaman kendi taburunun komutanlığı- ni ifa etmqkteydi Pakistanın Rurulmasından sonra, şrılıyordu.; ufacık Tuğgenemllığe terfi etmiş ve daha BON. oğu Pakistan silâhlı kuvvet- leri komutanlığma tâyin edilmiş olan Eyülp Han, 1948 Aralık a St 17 Ocak 1951'de Pakistan ordula- rının ilk Başkomutanı olmus ve bu kaldığfı müddet 1cmde Ordu- im vi z ede- bir hale getirmişur. Pakistan, bilhassa 1954'den son- iz, muhteris ve zayıf po- lltikacılarm elinde istikrardan mal olduğundan, politikaya atılmadan ön- Ce meteliksiz bilinen kimseler milyon- lar içinde yüzdüklerinden elıne_ fırsat geçen herkes “bir vurgu! ayı” menfaat mukabilinde dağıtılı- yordu. Pakistan yavaş yavaş ikiye ay- r “cok 7eng'mler" zümresi ve kocaman bir “cok f ler” kütlesi. Zayıf hükümetler birbi- yer ayaklanmalar oluyordu. Bu sırada devletin başında İskender Mirza bu- kunuvordu 1 ipte 2 cambaz oynamaz Gecen yılm Ekim ayında memleket artık idare edilemez bir hal almış- darbesi yapmaktı. Fakat hükümet darbesini bizzat Devlet Başkanı ya.- İ pacaktı. İskender Mirza, Başkomutan E- meşhur aylık mecmuası Atlantic ÇA azine o sıralarda neşrettiği bir wı- Hil yazısında Pakistanın her milesse- sesini yerin-dibine batırmış, bir sı!Ah- lı kuwetıen övmüştü... Eyüp : Hanın * şahzi eseri olan Ordu, Üstelik memle- ket'n tek teşkilâtlı kuvvetiydi.ve bir , hüküme dar si ancak silâhh kuv- vetle teği sağlanırsa muvaffak olabiliıdi E—.up Han, İskender Mirza- muvafakatini bndırdi Deve t Başkanı 7 Ekim 1958'de 4 Anayasayı ilga ve örfi Idare ilân etti. Örfi idare komutanı olarak Evüt: hayatı dejenere eden po tikacılar saltanatı son luyordu. alk zaten şikâyetciydi. Bu yüzde n tok bir silâh atılmadı, tek bir tank tekte geçmedi hicbir karışıklık cıkmadı Hükümet selâhiyetlerini dev- retti. Meolls kapatıldı. rünüÜşte, Pakistamn hakimi İs- | kender Mirzaydı hakiki kudret Eyüp Hanın elmdeydı Emirleri tı,,,_ ARİS, 18 xasıv 1959 e —e a - eai