18 Kasım 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

18 Kasım 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER B. M. M. Hayırdır inşallah! ivan kâtibi seçim neticelerini o- kumağa başladığı zaman salunda, bilhassa muhalefet sıralarında bir kı- pırdanma oldu. Kulaklar dört açıl- mıştı. kâtibin okuduğu adlar ve alınan öy sayıları dinleniyordu. İsimler o- kundu, okundu, isimler okundukça bilhassa muhalefet saflarındaki yüz- ler gülüyordu. Neden olmuştu, nasıl ol muştu belli değildi ama, bu sefer İk- tidar partisi mensupları, muhalefetin muhtelif komisyonlara aday güöster- diği milletvekillerini keyfe göre oraya buraya dağıtmamıştı. C.H.P. )ı eclis Bu iyi bir başlan- gıçti. Saat 16.45 de B.M.M. nin yılın ikinci toplantısı sona ererken herke- sin yüzünde bir memnuniyet okunu- Yyordu. Hâdise bu haftamn başında pa- zertesi günü B. M. de komisyon seçimlerinin sonuclan ılan edilirken cereyan ediyord P. lileri aylar- dan beri ilk deta mem.'nun bir halde /Meclisten — çıkm e muhtelif komisyonlarda gösterdikleri, adayların yerlerinin değiştirilmemiş olmasıydı. Gerci bu normal dempkra- tik rejimle işleyen memleketlerde pek tabii bir haldi ama, unutulm. em de bu mllletvekilleri tam bir şe- kilde kendi grupları tarafından aday gösterildikleri halde. Bu küçük taktiğin manâsı dı. Geçen yıl D. P. idarecileri Ihtinas erbabı muhalefet milletvekillerinin a- lâkalı oldukları komisyonlarda bu- lunmalarından ve tenkit oklarını sap- Jamalarından cekinmişlerdi. n icin de muhalefet m:lllletvekmnnm mümkün olduğu kadar kendi i sahaları dışındaki komisyonlara sec- tirmek gayretkesliğini göstermişlerdi. Ancak vaktaki komisvon calışmaları baslamıs. o zaman D. P. idarecileri bu şekilde kücük taktik oyunları ile de ynktu. Zira komııyonlann co,; misyonlara cıkıp aksaklıkları vülze vııv'maktı Karar na- sı! olsa D. P. çoğumluğunun otomatik- leşmiş parmakları ile çıkıyordu. İşte geçen yılki bu tecrübe, bu yıl da bir kere daha aynı yola sapılmanın manâ- sızlığını ortaya koymuş olacak ki, mu- halefet milletvekilleri kendi grup ida- re heyetleri tarafından aday gösteril- dikleri yere seçilmekte herhangi bir güçlükle karşılaşmadılar. C. H. P. li- leri memnuniyete sevk eden de bu idi. Ziyaretler 54 öncü geldi. C eçen haftanın ortalarında, Hari- ciye köşkünün büyük ihtimamla döşenmiş salonlarından birinde, göz- lüklü, orta boylu, neşeli bir zat, duy- duğu korkunç bir infilakın sesiyle ol- duğu yerden' beş-on san! ve İngilizce: “Ne var, ne ye bağırdı. Gözlüklü zatın yanındaki- ler, kendisine bir şey olmadığını, sa- Eurcka ! Nı ösyö de La PaHce'i tanır mısın Ha kkında parlak bir zı-kâ.— nın “Ölmeden bir çeyrek saa evvel 3u$ı)ordu" ye a.rkı düzdüğü kahruan Allah & met nln, bizim Ahmet Emin Yalman da Türki- yede siyasi huzurun reçetesini nihayet keşfetti ve bunu gazele- sinde ilân etti: “Muhalefet, lktld'ır sevdasını bir tarafa bırakın ÂAh ad, ne kadar haklısı- nNız, ne kadar haklısınız! Şu inü- halefet iktidar gevdasını b Nazırı hasedinden çatlata, çat- lata! dece genişletilen Ankara yollarından birinde dinamitle taş kırıldığını izah ettiler. Derince bir nefes alan gözlük- lü t,ekrar sükünet buldu ve sözlerine devam M Eısenhower'm sozc İsü Hazerty’- hurbaşkanmm gezisi münasebetiyle, eceği memleketlerda gerekli em- nivc—t tertibatını almak için yola çıkan BÖZcÜ, alâkalılarla bu tedbirler hak- kında gbrüsmekteydi Hagerty'nin ge- lişind2n h olmasına imkân bu- lunmayan vol ame!eleı'i emniyet ted- birleri —organizatörünün — yüreğini ağzına getirmişlerdi. hafızasına itimadı olan bir adamdı. Hafızası yanılmıyor- sa, rahmetli dışlişleri bakanları Dul- les bundan iki yıl kadar evvel, böyle bir gürültüyle Ankara adlı şehirde karşılaşmıştı. Başkan Eisenhower'in 54 kişilik öncü heyetmı en Boeing - 707 tip “Uçan Lsenboğa hava alanına geldiğinde bir takım gri pardesülü, kısa kesilmiş saçlı adamlar alanın muhtelif yerle- nnde sigara içmekteydiler. Telâş a- rasında kimsenin gözüne çarpmıyan bu şahıslar iki gün evvel hususi bir uçakla geç vakit Ankaraya gelmişler ve Ssessiz sedasız erikan üy elçiliğinin misafirhanesine yerleştırll- mişlerdi. v an Cumh' urbas- ailesinin hayatını korumakla va."ifelendırilmış. gızli teşkilât men- supları tısını en ufak teferrüatına kadar in- celemeğe koyuldular. Aralıkta tekrar Ankarayı zi- yaret edecek olan “uçan Beyaz sa- ray” 3 kilometrelik pistin sonunda durabildi. Buradan geri dönerek, ter- minalin önüne geldi. Uçaktan ilk ola- rak ağzındaki fikleti süratle ciğneyen gri pardesülü bir adam İ Hemen onun arkasından gözlüklü, — daima gülen ve durmadan hareket eden bi- risi daha göründü. Beyaz sözcüsü Haxerty, jiklet çığnemiyordu Yanıp sönen flaşlara gülerek di ve şeref salonuna doğru yürüdü. Bu arada Eisenhower'e çok benziyen, uzun bovlu bir genc kimseye itibar etmeden otomobile doğru yürüyordu. Elinde 3 çanta vardı. Kendisine yar- dım etmek istiyenleri reddetti ve can- talarıyla birlikte Ankaraya doğru yo- la çıktı. Bu Amerikan Cumhurbaşka- jhjıniın oğlu ve Yaveri John Eisenho- nçler cesur olur .. Iı' isgeinhower'in sözcüsü şeref salo- raber gelecek gazetecilerin ser- best çalışma imkânlarını temin etmek geldiğmı belirtti. Bunun icin Ankara- sısa pDaralel çalışacak bir uhabnre teşkilâtı kurulacaktı. Böy- lece hem gazeteciler rahatça çalışan- de Başkan Eisenhower ko- lavhkla. temas imkânlarını bulabile- cekti. az saray sözcüsü, kısa konuş- masını müteakip Ankaraya hareket etti. Anıt Kabiri ziyaret sırasında Mr. Hazı rty yanmda bulunan iki £genc zazet “Istvrscniz benlm otomobilim lin. Madem ki vazifeniz beni ta.kiptir gilçHik çekmezsiniz.” dedi Şaşsıran gazetecilerin koluna girdi ve onları öotomobilinde bulu. ına n J Ei-

Bu sayıdan diğer sayfalar: