22 Eylül 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
YAŞINDA Birçok uykusuz gecelerin. hara- retli müzakerelerin neticesimle Se- çim Kanunıı haıır! ndı. “Ya düşer- ler değişecek. Seçmen arzu etllğınl iş başına getirmekte serbest olacak. Bunu zönül rahatlığı e yapabildin esele halo'unmuş — demektir. l)ı—mokrasl rejiminde iktidarda ol- duğu kadar muhalefette de hizmet görmek şerefli bir vazifedir” Seçimi kaybetmekie, şahsen ba- bam için ne değişecekti? Kuman- dan, Murahhas, Buşbakan ve Cum- kurbaskanı olarak hizmet ettiği va- tanına yeni bir sıfatla, Muhalefet Lideri sıfatıyla hizmet etmek fırsa- tını kazanmıs olacaktı. Mesele mev- kide, sandalyede değil, memleketi- miizin iyiliği I1-in sart olduğuna inan- gerçekleştlrehllmek- teydi. Hususi hayatı İse, zaten hiç bir zaman resmi hayatı ile karışma- mıştı. Mevklin sağladığı nimetlerin esiri değildi. Yaradılıştan ihtiyaçla- rı mütevazi, zevkleri sade idi: AHter siyle bir konsere gitmek veya uçık hava gezintilerine çıkmak, kendI- kendine Mtup okumak, sutranç oy- namak.. Bunları, kalb ve vicdan hu- zuru içinde oldukt olsa yapubilirdi. Atatürkün eşinden a) nas beri, Türkiyenin bir nuııı:ır:ılı kadı- nı mevklinde olan annemin İisze gâne düşüncesi bab.ımın nnadı—tl. e- vinde huzur içinde yaşamasını te- mi Sâkin, nazik tavırları, hiç karşılık bekiemeden daima verme- ye hazır alicenap kalbi, her hâdise- yi. her İnsanı hep iyi tarafından görmeye hazır olgunluğu ile annem babamın hayatında en mühlmn rolil oynamuştır.. Eminim, demokratf&k rejimi göze almakta ona olan itlimee> dınin büyük payı elmustur. Muhale fetin ilk günlerinde “Hantmefenit otobüsşe bindikten sounra, benlir için mesele kalmıyor” demekten pek hoşlanırdı. 1970 seçimler!nden bir kaç gü evvel, babam odama gelmiş ve sor- nıuştu; “Harzırız, değil mi koızım, manen ve maddeten hazırız” Ken- disino “Bizim için mühim olan siz- siniz” deyince peşeyle güldü. Seçim gecesi, neticeler gelmeğe başlayın- ca, annemin arşısına geçti. “Ne kadar zamanda taşınabiliriz? Küş- kü sabuk teslim etmeliyiz.” Bu ka- dar mühim hâdiseler cereyan eder- ken, onu endişelendiren yegşâne me- sele evin taşınma işi id. Annem dis feinlnat verince, omuzla- rından büyuük bir yük katkmış ola- rak arkadaşlarına dönmüştü. Mu- halefet Tâderliğine başladığı günler üzüldüğü bir tek nokta vardı: 10 siz oldujğunu zamanları enerjisi, taham ima artan babam milletimiz için yeni ufuklar açan demokrasi müca- delesinde de genç arkadaşlarının ön safında yerini ınuhufaza etti. Se- neler geçti, Onu eskiden diktatör- lükle itham edenler, bu sefer, mem- leketi tecrübesiz ellere bıraktığı mnailâhazasıvla ona tarizlerde bulun- dular. “İlerisini iyi göremedi” dedi- ler. Onlara babamın verdiği cevap gşudur: “Emirle Demokrasi, tâyinle Muhalefet olmaz. Milletin kendi mukadderatına sahip çıkmasını Öğ- renmesi için bu devreden geçmek- başka çare yoktur”. Çabuk ne- tiçe alnmıak İsteyen genç arkaduşla- rına hen h: tırlntır: '*Bekleıneslnl. ıuıhretme.—dnl öğrenin. —Mesele rakta, drmokratlk 7lh- ni)ettı— neslllerln yetişmesinde..” u gün 75 yaşında bir “uhnleh—t llderl olarak baba nkin- den fazla çalışıyor. Cıktığı ,vurt ge- zilerinde, bulunduğu her yerde, hal- kın, yaşlı genç herkesin ona göster- diği muhabbet ömrünün en büyük a lııoııu evinin balkonunda, Daima alkışlanıyor Özden TOKER mukâfatıdır. O bunu şahsına sev- diğinin işareti, ler ve bu yüzden iftihar duyar. Şimdi onu yakından görenler, gesnç- liğine, zindeliğine hayret etmekten kendilerini alamazlar, Etraftan hep “ne kadar dinç, maşallah”, “arslan gibisin, baba” sesler) yüknelir. Babamın, 75 yaşında bir deli- kanlı zindeliğliri muhafaza etmesi- nin sırrı nedir? Sadece idealist ru- hu, iyimser yıtradılışı ve lınan dolu knlhi Atatilrkle l—üklâl mücade- lesine atılan genç adam, hiç bir şah- si endişeye kapılmadan, her f: kârlığı göze alabilen idealist, 40 senelik acı, tatlı, çeşitli tecrübeler- den sonra, hiç değişmemiştir. Uzun aivasi hayatında politika kurnazlıklarını, maksadını t lçl çapraşık yollara ı»apmııyı, dr ürlü — öğrenemedi. ıl bgrr—nmv_ıe lüıu zdmıedi. Kentir- me yerine doğru yoldan gitmeyi da- ha kolay, daha ı—mln huldu İyimser- liğinin ereces mak kabil değildir. Aına bıı dıi nyayı Det- pembe görmekten doğan bir his de- gildir. Gelecekte iseleri tah:minde pek az yanılır. En fena ihtimali dalma göz öniünde tutar ve buna rağmen iyimserliğini muhafa- za etmesini bilir. Gençliğe olan iti- adı sonsuzdur. Kafası onlar gi çalıştığı, kalbi ayni heyecanla çarp- tığı için onları kendisine çok yakın bulur. Meseclâ bir Üüniversite toplu- luğunda konusşurken, aradaki 50 ya- şın ortadan silindiğini, onun da ya- nındaki gençler gibi, Atatürkun in- kılâpları emanet ettiği nesilden ol- uğunu hissederseniz. İşte bence, bahama, “75 yaşında delikanlı” de- dirten vasıflar bunlardır. Yeni yaşını allesi arasında, sev- diklerinin bir. kısmının — yanında kutlarken, uzak memleketlerde, de- Kişik yerlerde onun İiçin çok söz söylenecek, çok yazı yazılacak. Ben, kızı olarak babama, kendi evinde, bütün memleketin görmesinde en u- fak bir mahzur olacak bir haline s3- hit olmadığım, bir tek defa e«ki harfleri kullnnmnk gihi Atatilrk in- dak: bencil devlet işleri ından bir işitrnediğim ve çı-şltll arasında allesinden, alakasını, $e için minnettarım. iyi insan olmak, aalında cok kolaydır ve bunun değeri, m tı ise cok büyüktür. Allah Onu eksik etmosin. başımızdan AKİS, ££ EYLÜL 1959
