ismi de “Hayri İ- par' dı. Türk armatörler, İpar alle- sinin ne derece kalabalık olduğunu hınmıştı ve onun haberlere bunun icin İnanıyorlardı. İstanbulda — derhal bir telâş başla- erkes birşeyler öğrenmek için çırp mı ordu. Neticede şu istihbar edildi: İsuk âl caddesinde, Tünele gi- den istikamette sol tarafta bulunan büyük Mısırlı Apartmanının Üst ka- tında hazırlıklar başlamıştı. Bu Apartmanı, bir müddet evvel Ali İpar almıştı ve şimdi Üst katta, İpar filosunun İdare merkezi kuruluyordu. Yani kısacası , İparlar denize açıh- zenginlerinin gemi sahibi olmak hu- birbirleriyle yarışa çekiciydi. Yeni Amıatörlgr listesine, "Clnkurt" fir- masının da oluyordu. Gerci alınan gemiler ucuz- du -230-250 bin do!ar-. eskidikleri ve klâs almaları güçleştiği için, yaban- cı armatörler, ellerlnde kalan bu g leri fiyata satıyorlardı. bağlayıp, fil besler gibi besliyeceklerine, ellerinden cıkarma- yı kâr sayıyorlardı. Bu “beleşi” ka- çırmamak İstiyenler, sonra, tfcuz u- cuz aldıkları gemilerle ne işi yapa- caklardı ? Amerlknn yardımı ) ğrenild'ğine göre, İparlar, Li- 'leri, Yunan asıllı bir Ame- rlkalı Armatör olan Klukundulis'ten almışlardı. Ali İparın bu kadar kala- balık bir fılo ile ne taşıyacağı da öÖğ- rikada birikmiş bir hayli yardım malzemesi vardı ve ya- lıştıkları hatlardan çekmek ayrı bir meseleydi. Ali İpar, ortada taşınacak Yyük olduğunu, fakat gemd olmadığını görmüştü. Amerikadaki Türk misyo- nu başkanı Nihat AH Üçüncü ile yap- tığı temaslar, cesaretini arttırmış ve AKİS, 38 EYLÜL 1958 KÜÖPÜKLÜ SULARDA.. Htursuzluk, günden güne D. P. idarecilerinde Ikinci bir tablat olma istidadındadır. Mantık ve aklıselime kapılarını sınısıkı kapatan D. P. de, artık gülünç olma endişesinden lek zerre duhi kalmamıştır. Taham- mülsüzlük, hırçınlık ve kurusıkı tehditlerle göz yıldırına gay retinde “ses- duvuriı” çoktan aşılmqtır Iktldar rotatifleri, Anadolu Ajansı ve bilhme- 5u Devlet Radyosu, D. P. nin hiç de sılıhatlılık suy ilmayacak bu yeni ruh- haletini, âdeta milletin göıllne sokanak için seferberdir. Bu trııJl -komik manzaranın aklıbaşında demokratları pe Diğü muhakkaktır. Fakat ukarıdnkllore. bu acı hakikatleri anlatmak bir türlü mümkün olama- mak Gö: mdağı vermek ve tehditler sıralamak... D. P. Idarecllerinin me- det umdukları yegâne usul şlındi hudıır Bu işe öylesine büyük bir guy- retle ııarılınmış(ır ki neticede D. P. nin ne kudlar gülüne diüştüğü farkedi- lJememektedir. Nerenin Hklrlı—rlnl yaydığı herkes tarafından pek Iyi bilinen Radyan (.aıou-sl ;ulnh—r “Gayri meşru Muhalefet” sakızını çiğnemekte &C. H. yi kıınun hudutlarını çiğnemekle itham eftimekdedir! Şimdi k ve ak ı selimin gösterdiği yol nedir? Hiç şüphe vyok ki, kanunun çiğnendiği iddia edildiğine göre, kanumın tatbikiyle ınıl(oli makamların harekete geçmesi, “gayri meşru” bir tesekkil olan C. H. P. nin kapatıl- ması beklenecektir. Fakat hayır! Ne )urdıın hiç bir yerinde bu mevzuda kanuni bir takibata geçilmekte, ne de C. H. P. nin k.ııımılmnı—ımı teyeh- büs edilmektedir. Fakat Radyo (ıll?îl!hl kem.ıli ciddiyetle “gayri meş- ru Muhaülefet” sakızını çiğnemekte devam etmektedir! Devuni etmektö- dlr ve adına konuştuğu D. P. yi zulıınçl(—ştlrnu ktedir. C. H. P. yi ka- patmak... C. H. P. nin bugta milletin sevgisiyle coşup taşan bir deniz, D. P. nin ise bu denizin ortasında bir “hayırsız ada” huline geldiğini görmiyen acaba var mıdır? D. P. nin ruh haletini teşhiste kolaylık verici diğer bir misal de, C. H. P. nmilletvekillerinden müteşekkil bir heyetin Geyikli hâdiselerini tahkikle vazifelendirildiinin duyulması Üzerine, Anadolu Ajansı mari- fothlo açığa vurulan vehimli hnssusheulr Aımdolu A_Ian—ıının ba mev- u ile alâkalı olarak bültonlne aldığı aç maâ, vet bakımından korkunç olmaktan çok gülünçtür. C.H.P. millehrklllorlnln Geyikliye gd- dip incelemeler yapınası İle -nasıl bir mantıkla bilinmez- Meclis tahkikatı arasında rabıta kurulmakta ve göyle denilmektedir. “Meclis nizamnamesi dışında her hangi bir mehbus veya mebus heye- tinin her hangi bir hâdise hukkında tahkikata tevessül etmesi axla ha- his mevzuu olamaz. Büyük Millet Meelisi dahili nizamnamesi, Meclisrce her hangi bir tahkikat yapabilmesi için yine Mecllsce karar ve erilmesi ve tahkikatı yapacak olan heyetin de Meclis tarafından seçilmesini, vani bir anket parlamanter kararının Büyük Millet Weelisince alınmasını âAmirdir. Bunun dışında hiç bir suretle tahkikat yapılamaz. Wemleketi- nüzin her yerinde kanuni mı-rcller mevcuttur ve yapılacak muameleler keza kanunlarla tâyin edilmiş bulunmaktadır. Binaenaleyh, böyle bir tahkikat asla tecviz edile meı. Kanuni merciler vazifelerini yaparlar. Bu itibarla bir tahkikat bahis mevzuu olamıyacağına göre, buna tev sül edildiği-takdirde, netice ve mesuliyefin rı fmebbinlerine alt olacağı- nı. alâkalıları vaktinde haberdar etmek bakımından, biidirmeye Anadolu Ajansı vazifeli kılınmıştır”. Simdi gülünç bir tehditle biten bu açıklamaya kartsı, milletveklle- rinin bilhassa yurt içinde dllı—dlk!erl Vere gitmek, aryu ettikleri mevzuu incelemek, gereken kimselerle konuşnuak h:ıkkımı sallp oldukları Ana- yasa hükümlerine müxtenlden soylenebllir het böyle bir hareket, bu perişan fikirlere lâvık bulunmadıkları bir savygı göstermek olnraz mı? Meselenin ehemmlyetli tek tarafı, Dı P. idarecilerinin nasıl çaresiz kuşkulur Iqlndo çırpındıklarını ortaya dendir. ki gülünç olmak bile göze alınmaktml ıiP. kudreti karşısında duyulan korkular, karanl kta walmz kalmış çocuğun şarkısı gibi, tehditler hâlinde meydana çıkarılmalktadır. Eenebi iktinat- çıların “milli Istikrar progrnmı”nı incelemesini. Amerikan grnerallerin- den mütesekkil heyetlerin Adalete Iintikal etmiş hâdiseler hakkında tah- kikat yapmasını olazan sayan zihniyet C. H. P. milletvekillerinin Anaya- sadan aldıkları selAhiyetleri kullanması karşısında akim kabul etmiye- ceği bir şiddet -ve gülünçlük- iİle köpürmektedir. büyük bir cesaretle, Liberty'lerin Ü- Türkiyecye gönderilecekti. Denizle- yü zerine hücum etmişti. Nasıl olsa, İk- tisadi vaziyetimiz kolay kolay düze- lecek gibi değildi. Nasil olsa, Ameri- kan yardımı devam edecek, buğda- yından tavuk etine, vagından peyni- e kadar tonl kalkınan boşuna mı açılıyorduk? Üstelik, Amerikan yardım malzemesinin nav- lun Ucreti 25 dolardı. -Norma! navlun Ücretlerinin 2.5 misk-. Yani 10 bin tonluk bir Libertyv'ye. dev adımlariy- le Uerliyen Türkiyedekilerin ekmek M7