Kral Hüseyin ve Albay Nasır Büyük kardeşi "doğru yol'a davet bilirdi. Eisenhower, plânının muvaf- fakiyetini ona bırakmıştı Nasır EBi- senhower plânına karşı cephe almış- tı. Koskoca Amerika, Nilin bu şıma- rık çocuğuna, meram anlatmaktan âcizdi. Amerikalı Talleyrand' lar U- udun Kahireli Albaya kendile rinden çok daha iyi söz geçirebileceğini keş- fetmışlerdı Suud dö riye, Ürdün ve Mısır liderleri Kahire- de toplanacaklar, Eisenhower plânı- nı bir defa da Suudun ağzından din- liyeceklerdi. Mele hazinesinde farele- rin cirit oynadığı Ürdünün muka atı; Suudun cömertçe bahşışlerıne bağlı bulunuyordu Eğer Suud kızar- vazgeçirebileceğini — düşünmeye baş- lamıştı. Bağdat Paktı üyeleri de, elik hazretlerine paktın kapısını açmak için sabırsızlanıyorlardı . Şarklı sultanın iki cariyesinden bi- mdı. Maamafih çok zevceli Kralın bütün cariyelerini muhafaza etmesi kuvvetle — muhtemeldi. Amerikanın da bütün arzusu, Kızıl sultana kaptır- Hazretlerinin eski ve yeni carıyelerıyle bir arada yaşama- Bıydı. Birleşmiş Milletler Cezayir meselesi Manhattan'da East River'in kıyı- sındaki camdan evde geçen haf- ta heyecanlı bir hitabet yarışı başla- dı. 60 tan fazla delege Cezayir mese- AKİS, 16 ŞUBAT 1957 leşi hakkında konuşmak üzere söz al- ftanın sonunda tamamlanması DÜNYADA OLUP BİTENLER sıza mukabil 10 Arap öldürülmekte- dir. Cezayirin ne düşüneceğini, ne yapacağını, ne diyeceğini Fransa tâ- yin etmektedir. Hürriyet, Müsavat, b ktedir. Lacoste, Kadar'dan da terdir". Her iki hatıp de Panarabizmin propagandasını yapmaktan geri kal- mışlardı. Fakat Tunus ve Fas de- delegelerinin konuşmaları — sadece Fransanın ezayirdeki — davranışını değil, aynı zam anda Panarabizmi de mahküm ediyordu. Tek başına, sihir- li istiklâl kelimesinin iktisadi güç- lükleri halletmeye kâfi gelmediğini tecrübeyle öğrenmişlerdi. Fransayla işbirliğinin lüzumuna inanıyorlardı. a bu yıl Cezayir meselesinin Birleşmiş Milletlerde konuşulmasına rıza göstermişti. osyasını müdafaa edecekti. Geçen yıl Birleşmiş Mıllet— lerin Cezayir meselesini konuşm; arar vermesi üzerine Dış İşleri Ba kam Pinay, hakarete uğramış bir a- r iç mesele oldugunu,, Birleşmiş mişti. Pineau dosya- sını şu sözlerle kapıyordu: "Sizin ha- ber alma hakkınızı tamdık. Şimdi sizden, Birleşmiş Milletler Anaya— sasına aykırı bir karar almıyarak, bizign hakkımızı tanımanızı istiyo— Birleşmiş Milletlerin Cezayir me- selesinde müdahaleye hakkı olup ol- Diğer Atlantik Paktı üyeleri gibi Turk delegesi Numan Menemencioğ- Cezayir meselesinin Birleşmiş Mıl— letlerd değil, doğrudan doğru Fransa ve Cezayır arasında halledıle— bileceğini söylüyordu Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Hitabet yarışı salonu