DÜNYADA OLUP BİTENLER Orta Doğu İki cariyeli sultan eçen hafta Orta Doğuda olup bi- tenleri anlamak ısteyenler göz- lerini 4 bin küsur kilometre öteye çevirmek zorunda kaldılar. Zi ta Doğulu "kardeşler" tekkeyi Was- hington'da kurmuş ye postlarını o- raya sermiş bulunuyorlaı'dı Baş rol Suud tarafından neredeyse Orta adam haline gelmişti. Amerika em- peryalistlikle itham edilmekten kor- r, perde Aarkasında gizlenmeyi tercih ediyordu. Amerikanın emper- yalist olmadığını söylemek, ajanslar adeta yarış ettiler. retle orta Doğunun mukadderatını elinde tutan adam, sadece Amerika- li liflerleri sevindirmekle kalmadı; Bağdat Paktı üyeleri de asaletine- abın iltifatlarından — hisselerini aldı— lar. İki gün önce Orta oğuda münizm tehlikesinin mevcut olmadı— Suud, komünist sızmasını matuf Bağdat Paktı sinden daha az kötü düşüneceğini ğını,; müslüman memleketlere komü- nizmin girmiyeceğini — söyliyen Kral Kral Su Orta Doğunun ud "Kudretlü"su _hakkınd önlemeye eski- ifade eyledi. Düne kadar Bağdat Paktının azılı düşmanlarından biri ğ in"nun iltifatları, — ilti- fata susamış pakt üyelerinin gönülle- rini sevinçlere garketti Şükran borç- larını önlemek için iki metre boyun- Bağdattan, Tahrandan, Karaşiden, - bu arada Ankaradan- kasideler yağmaya baş- ladı. Bağdatlı Prens Ahdülilah, Ha— şimi sülâlesini Arabistandan kogan Vahabt — sülâlesinden şı beslediği bütün kınlerı muşa benziyordu. Bu arada Kral huzuruna ka ul e- Kralla vaki konuşmaları ın "ç kalpten" cereyan ettiğini söylüyor- u. Munasebetsiz bir gaz i - işleri fazla kurcalamamasına ihtâr ti. Türkiyenin — Washington'daki bü- yukelçısı Haydar Gork ve Pakistan sefiri Muhammed Ali de Kral Şuudun huzuruna kabul edilenler arasınday- milyon Bedevinin muhteşem sul- tanı, hakıka ten Orta oğunun mu- kadderatını elinde tuttuğuna inana- AMERİKALI GÖZÜ İLE TÜRKİYE 'Bağdat Paktının Müslüman Devle- ti olarak ilan edersek rap Kardeşlerı— miz"den bizi ir kuvvetin — ayıramıyacağını söylersek, "Mensubu olmakla müşerref bulundu- ğumuz" İslâmiyeti polıtıkamızın taşlarından biri endimizi * haline sokarsak ne olur? atı âlem uzaklaşmamız, Batının bize Şarklı diye bakması kendinden sâymamasıdır demiştik. İşte, bir A- merikan gazetesinde çıkan karikatür. Karıkatur, Şarkın dört âkil adamını göstermektedir. Başın- da fes bulunan, Türkiyedir. Menfaatimizin Batı âlemine katılmak oldu- ğunu söyleyen, bu yüzden şarkımızdaki camia ıle alâkamızı "dostane diplomatik münasebetler "e inhisar ettiren, cemiyetimizi Batılı hale getiren Atatürk haklıyı dı Atatürk biliyordu ki Batının nazarında Şarklı sayılmaktan, şarklılarla aynı sepet ıçınde mütalaa edilmekten dikkatle sakın- malıydı z bu gayreti gostermedıkçe Batılı- lar bizi aralarına almak istemiyecekleri Cumhuriyetin — kurulması, bırbırını takip eden inkılaplar, Turkıyenın Batılı olmak ve Batı medeniyeti sevıyesıne çıkmak yolundaki samimi ve azimli tutum ada sempatiyle karşılan- ın $ ınkılapçı genç Turkıye Cumhurıyetının Ba- alemindeki itibarı görülmemiş derecede art- mıştıı' NATO mudafaa sistemine iltihakımızla bu itibar, fiili bır mukadderat birliğine bu saye- de dönebilm miştir. Gönül ne ka, dar isterdi ki İktidar, yarı resmi D.P. gazatesı Havadısın yazdığı gibi İslâm âlemi- nin liderliği peşinde -ki bu bir hayaldir- koşacağı yerde bır A rupa kurmak için çalışanlara bu şin -mimarlığım bırakınız- kalfalarından bırı olmak yolunu tutsa.. 16 AKİS, 16 ŞUBAT 1957