YURTTA OLUP BİTENLER Millet Açlıktan ölmeyince u; haftanın içinde, birçok mühim evcudiyetine rağmen büyük ekseriyetiyle millet, evinin gı- dâsını temin etmekteki muşkulatla meşguldü. Yumurta Kıbrıstan daha mühim, süt Bütçeden daha hayati, peynir İstanbulun imarından daha alaka çekıcıydı Bunu haklı gormeme— u, zira bir Demokra- sıde her icraatın ilk hedefi vatanda- şa "henüz hayâttayken" daha iyi yaşama şartları temın etmek değil miydi? Gayrı muayyen istikbâllere ait hayali levhalar çizip, üstelik ten- kit sesini de kısarak ilmin, mantığın aksi istikamette, murakabe tanımak- sızın yürümek elbette ki demokratik rejimlerin şiarı değildi. Üstelik bizde hiç kimse D.P. Muhalefetinin İktida- a) Kendi kendini artık giydirebilen, b) Şekerini kendi y: c) Bütün enerji kaynaklarını sefer- ber edebıl d) M dern bir vatanın inşası için Ğ imento ile demiri dağlar ha- lınde yığabileri, ürkiye, artık yumurtayı şu mev- cut babadan kalma ve tavukların Himmetine havale edılmış iptidai u- sullerle tedarik ö Başmuharrir boyle memleketlerde yumurtayı satmak ahut ,satın al- manın" ne "azamette bir iş" olduğu- nu belirttiktten sonra bizde henuz "hiç kimse açlıktan ölmediğine göre" hesaplarımızın doğru oldugunu bildi- riyor, "İstikbal bizimdir" diyordu. Be, D.P. nin sözcüsüne göre D.P. Türkiyesi yumurtayı "babadan kal- tine havale edilmiş iptidai usuller"le tedarik ede- meyeceğirie göre tavukların değil, ih- bucağındaki Demokratların sesini ak- settiren mektupları karıştırdığında malüm şikâyet mevzuuna bulm gecikmedi: Prof. Nihad Erım' Prof Nihad Erim, haftalardan mokratların 1 numaralı şikâyet mev- zuunu teşkil ediyordu. mektuplarda da, yer tutuyordu Aslına bakılırsa bu haftanın içinde D.P. Meclis Grubunun r çok mensubunun can sıkıntısı art- mıştı Meselâ bunlardan bir diğeri de rabzon milletvekili Mâhmud Goloğlu idi. Goloğlu Trâbzondaki D.P. teşkilâ- tı ileri gelenlerinden bazıları tarafın- dan kendisine yazılmış olan me rı nasıl cevaplandıracagını derin derin letvekilleri de vardı. Bir sual sorulu- yordu : D.P. Nihad Erimden ba hukukçu bulamad gittikçe arttığı mı? ikâyetlerin. anlaşılıyordu Nihad Kızılayı Başmuharrirlerin yumurtlamasını ra gelirken "Sizleri sıkıntının içine tacağım, hayat pahalılaşacak, has- talarınıza süt, çotuklarınıza yumurta bulamayacaksınız, ama akâr- lıklar pahasına istikbalin goz kamaş- tırıcı Türkiyesini kuracagım dediği- ni hatırlamıyordu. Bilâkis D.P. ha- tipleri bir taş bulsalar ustune çıkıyor- zluğu, bereket hepsınden mühimi hürriyeti getıreceklerını SsÖy- lüyorlardı. Gecen haftanın sonunda im partinin sözcüsü Zafer gazetesi bir başmakale yarak mühim mesele varken yumurta 1âfı edilmesini şıddetle tenkit etti. Baş- muharrir ugün aha yumurta tercih, hem yapmak zannedenlerdi, sonra son derece ciddi, virgülüne kadar aynen yordu: "Farkında değiliz ki, 12 ayda yumurta için kuyruk timal başmuharrirlerin yumurtlama- ya bağlıyacakları mesut günleri bekli- ye rek çocuklarımıza yumurta yedir- mekten vazgeçme Henüz hıç kimse de açlıktan ölmediğine göre vaktimiz vardı, bekliyebilirdik. Zaferin yazısı, derin bir üzüntü u- dı. yandırdı D.P. Büyüyen uğultu u haftanın ıçınde Prof. Fuad Köp- ülü, Büyük Meclise kendi adına gelmiş mektupları babayani bir ta- vırla bol kahverengi ceketinin sağ ce- bine yerleştırıp Baka lıkların üstün- deki evine döndüğünde mektupların bır çogunda neler yazılı ere — biliyordu. Hakikaten gozluklerını takıp da Türkiyenin dört mı bekliyorlar ? Erim meselesi hakikaten D.P. için, bilhassa teşkilât bakımından bir va- him mesele olmuştu. Teşkilât, haz- medemiyordu. Gerçi birçok yerde Menderesçıler bunu Genel Başkanın salsiz Zzaferlerinden biri olarak gosterıyorlar ve —"Adnan bey İsmet nün elinden Nıhad Erimi bile aldı, onu tuttu, kendi emrinde çalış- tırmaya ba şladı dıyorlardı -Ama Demokı'atlaı' ihâd Erimin İsmet İnönüye verdiği "fayda"yı seneler ve seneler Zafer gazetesinde, bilhassa Faik Fenik'in keleminden okumuş olduklarından bunun nasıl ir kazanç olduğunu anlamakta güç- lük çekiyorlardı. Ankaraya gelen mektuplar acı şikâyetleri ihtiva edi- yordu. Yani, D.P. Nihad Erınım him- metine mi muhtaç haldeydi Bu sırada meşhur Karagoz gazete- si ise koylere ve köylülere şöyle hi- AKİS, 16 ŞUBAT 1957