s P O R Futbol Lig maçları başlıyor Orta boylu, kıvırcık saçlı, kırk yaşla- rında bir adam etrafında bulunan şahıslara: anbul, Ankara ve İzmir hariç diğer butun bolgelerde lig maçları bu- gün başlayacaktır. Bu üç büyük şehirde ise ligğler ya gelecek hafta veyahutta en Vak'a Bir bana toplantısı yapmıştı. Hasan Po- lat Örfi İdarenin lig maçlarının yapıl- masına müsaade etmemesi üzerine An- larının çok kötü olduğunu anlatmıştı. Çeşitli meşguliyetleri arasında Başvekil bu işin hakikaten ehemmiyetini müdrik bir insan olarak gereken yerlere emirler vermiş ve kulüpleri daha fazla mali sı- kıntılara sokmamak ilcin maçların yapıl- ması müsaadesini temin etmişti. Başvekil in' başka şekilde hareket etmesine zaten imkân yoktu. Çünkü o da eski bir spor- cu idi. Ve memleket sporuna uzun sene- ler hizmet etmtişti. Eski İdman Cemiyet- leri ihtilâfı» başkanı idi. Kulüplerin ya- şayabilmeleri için oksijen gibi paraya ihtivadan olduğunu biliyordu. Bu mü- saade İstanbul'da büyük bir memnunluk . Bir taraftan kulüp idarecileri derin bir nefes alırken diğer taraftan mesin tona gönül vermiş, saysı gün geç- tikçe hinleri aşan meraklılar da sevinmek- te idiler. Hakem deplasmanı Ayni gün federasyon başkanının ko- rici olanlar hakikaten fazla idi. acaba komite bu soyledıklermi harfiyen tatbik edebilecek mi idi? Buna ne evet i. Hakem dâvasını hakikaten bu W bilen na rağmen siyaset icabı demek daha doğ- ru olur. Sulbi'nin yürütüldüğü görüldü. Hakem — dâvası Hasan —Polat Federasyonda vazifeye baş ladığı gunden itibaren yerli hakem dâvasını hal ve ihya etmek yoluna git- mişti. İlk konuşmasında Federasyon Baş- kanı bu mevzu üzerinde durmuş ve — AKİS, 24 EYLÜL 1955 Türk hakemlerinin ehliyetinden, bilgi- sinden eminiz. Mecbur, olmadıkça hariç- ten hakem getırmeyecegız Bizim çocuk- larımız pekâlâ bu işi yapabilecek kabili- yettedir» — demişti. Vakıa bu sözden son- ra birçok defalar lig maçlarını idare et- kulübün anlaşması neticesindeydi. rasyon bu karar karşısında şeyini kaldı. Hattâ Merkez 'hakem komitesi de kulüp- lerin bu ister istemez uydu. Kabul et mek la mdr ki hakem deplas- manı yapm: kem dâvası tam mâ- nasiyle hallolmamaktadır Bunun pek seneler gördük. ne kadar İstanbul hakemlerine kıyasen bil gili değillerse de cazip olan tarafları da- ha doğrusu tercıh edilmeleri nötr oluşla- rından doğ a idi. Bununla İstanbul- lu hakemlerın muhakkak bir kulübü tut- tukları iddia edilmiş değildir. Fakat İs- tanbullu meraklılarda bir kanaat hakim- dir. O kanaat ise hakemlerimizin şu ve- ya bu sebeple herhangi bir kulübe ilti- zam etmeleridir. Böyle bir fikrisabit bü- tün çalışmalara rağmen seyircilerin kafa- sından sökülüp atılamamıştır. Bu sebep- le yerli hakemlerin işledikleri en ufak hatalar daima büyük protestolarla karşı- lanmış ve hakemlerin izzetinefis ve şeref leri ile oynanmıştır. Bu tezahürat son defa İzmitli ve Ankaralı hakemlere de gösterilmiştir. Bunun havra alâmet ol- maçlarının sona erdirileceğini düşünmek maçarının sona erdirieceğini düşünmek biraz hayal mahsulüdür. Kulüpler Lig maçları hazırlıkları Örfi İdarenin madara müsaadesi ol- hayli düşündürmüştür. Bu düşüncede ne kadar haklı olduklarını söylemeye ve zun boylu izah etme lüzum yoktur makta ve takımlarındaki eksiklikleri ta- mamlamak yoluna gıtmektedırler İmti- beyanatlar verenlerin ne derece h. o ıkları önümüzdeki günlerde belli olacaktır. Şimdiki halde hiç birisi için ne iyi nede kötüdür denebilir; Bir. de gazeteciler olmasa... Kısa — boylu, bol fakat kır saçlı bir a- dam * çabuk... . Dur... diye bağırıyordu. — Etrafını saran gençler bu hareketli ve dinamik adamın verdiği e- mirleri harfiyen yerine getiremiyordu. O zaman kısa boylu adam daha fazla hid- detleniyor eli ile bir takım işaretler ya- pıyor ve <«on tur koştururum» diye fut- bolcuları tehdit ediyordu. Mevzubahis hâdise Fenerbahçenin son antrenmanın- da cereyan ediyordu. Kısa boylu adam e bu mevsim Fenerbaıhçeyı çalıştırmak üzere iki ay evvel İstanbul'a gelmiş bu- lunan Macar antrenör Markoştu. Markoş bundan evvel İsveçte Malmö takımını çalıştırmıştı. Daha evvel ise Macaristan ve muhtelif Avrupa memleketlerinde 17 sene antrenörlük yaptığı söyleniyordu. Macar milli takımında ise 50 küsur defa milli olmuş eski ve emektar futbolcu idi. Mazisi daha doğrusu kendisi hakkın- da bilinen şey bukadarcıktı. Yukarda sı- ralanan hususlar onun biyografisi olarak ta kabul edilebilirdi. Fenerbahçe gibi büyük bir halk kütlesine hitap eden bir kulübü çalıştırdığı için gazeteciler onun etrafında dolaşıyorlardı. Markoşu tanıt- mak ve onun yapmak istediklerini efkâ- rıumumiyeye anlatmak bir gazeteci irin hakikaten cazip bir mevzu idi. İşte bu Fenerbahçeliler, Markoç'dan direktif alıyor Boykotçu antrenör