başlamıştır İktidar Partisinin lide- ri, partisinin siyasetini tek başına çizmemiştir. Tıpkı hakiki demokra- silerdeki gibi içindeki bir guruba dayanarak rejime ait mese- lelerde Muhalefetin maddi Ve ma- nevi desteğini kendi mutedil guruplarını lar, bu yüzden müfritleri tarafından “muvazaa" yapmakla — suçlandırıl- mışlar, fakat onlara galebe çalma- sını bilmişlerdir. 1950 nin seçim ka- nununu çıkarmak C.H.P. için kolay mı olmuştur" Müfritler bunu ön- lemek için as mı gayret sarf etmiş- lerdir? Eğer İnönü kendi partisinin ve Muhalefet partisinin — mutedil zümrelerine dayanmasa, onlarla iş- birliği yapmasaydı fikirlerini ve po- litikasını gerçekleştirebilir, yürüte- bilir miydi? Parti içindeki bütün nüfuzuna ve Milli Şeflik devrinden kalma kuvvetine rağmen... Ama mutediller de, İnönü kendileriyle İş- birliği yapmasaydı müfritleri asla ve asla yenemezlerdi. Batıdan iki küçük misal Bu demokrasinin tâ kendisidir. Bugün Cumhuriyetçi Eisenhower dış politikasını kendi partisinin mu- tedilleri ve Demokrat Partinin mü- zaheretiyle yürütüyor. Halbuki ak- sini yapabilirdi. Meselâ McCarthy, meselâ Knowland parti içinde son derece kuvvetli şahsiyetlerdir. Ama Eisenhower onlara galebe çalabil- mek maksadiyle Demokratlarla iş- birliği yapmaktan — çekinmemiştir. Zaferi de böyle kazanmıştır. Buna mukabil Demokratlar da kendi poli- tikalarına uygun politika güden Ei- senhower'i desteklemişler, küçük partizan sebeplerle onu muallâkta bırakmamışlardır. İngilterede de durum farklı ol- mamıştır. Churchill dış politikasını kendi partisine ve işçilerin Attlee gurubuna dayanarak — gütmüştür. Yarın işçiler işbaşına gelirlerse Att- lee aynı mevzuda Bevan ile değil, Eden ışbırlıgı yapacak onun desteğine güvenecektir. Böyle hareket ne Eısenhower'i, ne Attlee'yi zayıf düşürmüştür. D. P. içimi- iki gurup Bugün iktidar partisi içinde, de- mokratik memleketlerdeki bütün büyük partilerde - ve 1946 ile 1960 arasında CHP. de olduğu gibi iki kuvvetli gurup karşı — karşıyadır. Bunların mevcudiyeti, son ispat hakkı teklifi dolayısiyle elle tutu- lur bir hale gelmiştir. Milletvekille- rinden bir kısmı — ki bunlar genç, münevver, idealist, partinin ana prensiplerine bağlı hakiki demok- ratlardır - Demokrasinin bütün i- caplarıyla yerleşmesini ve gerçek- leşmesini istemektedirler. — İspat hakkı, bir sembolden ibarettir ve e- ger murakabe esasına dayanan bir AKİS, 28 MAYIS 1955 rejim kurulmak isteniliyorsa atıla- cak ilk adımdır; nitekim bütün e- hemmiyeti de bundan — doğmakta- dır. Zira mesele hâkim teminatı ze- delenmiş halde tutulursa, ispat hak- kının fiili hiç bir neticesi olmaz. Yahut pek az neticesi olur. Ama bu hakkın tanınması iyiye doğru gi- dişin delili, işareti yerine geçecek- tir. Bir bakan hırsızlık yaparsa, bu- nu yazan gazetecinin iddiasını İs- pat hakkı tanınmaksızın mahküm edilmesi Demokrasinin D si ile da- hi kabul telif değildir. Bu olmazsa, hiç bir şey olmaz. Nitekim, "l11 li takrir" in asıl gayesi budur. 11 le- re bir göz atmış: his biri hakkında hiç bir söz söylenmemiştir. Na- muslarından ve dürüstlüklerinden şüphe dahi edilmemiştir. Halbukı içlerinden ikisi, Prof. Fethi baş ve Enver Güreli, bakanlıklarla en tehlikelisinde, Ekonomi ve Tica- Bakanlığında da bulunmuşlar- dır. Niçin, bırakınız yazılı basını, “kulak gazetesi" nde şahısları hak- kında en küçük bır ima dahi yapıl- gelince, midelerini düşünselerdi, ne- ler temin edemezlerdi ki... urubun karşısında müfrit- ler, Demokrasının bir murakabe re- jimi olduğunu kabul etmeyenler ve umanlı havayı terem edenler ispat hakkı dolayısiyle seslerini duyur- muşlar, bilinen varlıklarım ortaya çıkarmışlardır. Tıpkı 1960 nin are- fesinde menfaatleri serbest seçimin aleyhinde olmayı icap ettiren CH. P. müfritleri gibi onlar da hürriyet- leri genişletecek, rejimi hakiki mâ» nasiyle demokratik yapacak her hareketin aleyhindedirler. imkânım olan şey Bir partı liderinin, bu iki gurubu irden idare etmesine imkân yoktur ve lider ne kadar kuvvetli olursa olsun manevra mutlaka bir yerinden fiyasko verir. Lider, po- litikasını tayin edip guruplardan birine açıkça dayanmak sorunda- dır. Tıpkı Eisenhower'in yaptığı gi- bi.. Başbakan Adnan Menderes de bir seçimin arefesindedir. Eğer ger- çek demokrasi taraftarlarıyle bir- leşirse, Muhalefetin lideri de ken di partisindeki hakiki itidal taraf— tarlariyle -sahteleriyle, dönekleriy- le, korkaklık ve menfaatperestlik- leri yüzünden o maskeyi suratları- na geçirenlerle değil - birleşmeli ve Menderese elinden geldiği kadar ve Demokratik çerçeve içinde mü- zaheret etmelidir. Partilerarası iyi münasebetlerden ancak ©Oo zaman bahsedilebilir. Hakiki kazanç o za- man elde edilir. Yoksa yemek ma- sası başında konuşmakla değil.. Li- der, meselâ 11 lerin kendisini de- virmek istediklerine, parti dahilin- de bitip kurduklarına, muhalefetin entrikalarına alet olduklarına dair yapılan telkinleri bir kenara itip YURTTA OLUP BİTENLER hakikati düpedüz gorebılmelıdır Bu enç adamların şikâyetleri neden- u düşünmeli ve berraklığın altında illâ bulanık maksatlar ara- mamalıdır. Aynı şeyi, kendi parti- sinden olmasa dahi o partinin gaye- lerine olan sempatisini asla sakla- mamış olanlara da tatbik etmesini istemek belki şimdilik biraz fazla açar. Müğfritlerin Demokrası delilleri taraftarlarına karşı ritler İnönüyü ve yi mısal gostermekte onların "bata" sını Menderesin tekrarlamasını is- temediklerini belirtmektedirler. Ka- naatlerince C.H.P. o yüzden iktida- rı kaybetmiştir. Muhalefetin takti- ğine kapılmış, mütemadiyen adam harcamış, kısacası "budalalık" et- miştir. Sopasını elinden bırakması, İnönünün en büyük hatası olmuş- tur. Şimdi aynı hatayı Menderese de işletmeye çalışılmakta DJP. i- çinde bir takım "safdiller” avlan- maktadır. Bundan bir müddet ev- vel, iktidarın ileri gelenlerinden bir zat hakkında kampanya açıldığın- da bu zat yakım bulunduğu Mende- rese şu fikri telkine çalışmıştır: CHP.öylesine adam har- cadı ki en sonda, Başbakan yap- k için Hasan Saka'dan başkası kalmadı Şimdi size de aynı oyunu oynamak ıstıyorlar Hedef sizsiniz; ben d Ha lbukı İnönü ve C.H.P. o şe- kilde hareketle dünyanın en akıllı- ca işini yapmışlardır. Eğer bugün İnönü hürmet ve muhabbet halesıy- le çevrılıp, sokakta şerefle yürü- yorsa; eğer C.H.P. üç buçuk mil- yon vatandaşın reyini alabiliyorsa, bu, müfritlerin "budalalık" — dediği hareketleri sayesindedir. Demokra- siyle memleket idare etmenin güç olduğunu başta söylemiştik Bir ta- kım tehlikeleri goze almak şarttır. C.H.P. daha- ki demokrasıye geçtiğimiz gün, 1947 de seçimi kay- bediyordu. Mazisi bunu icap ettiri- yordu Şimdi ise D.P. istikbalini kur-. tarmak istiyorsa - hem onun için ıktıdarı kaybetmek zarureti de yok- Menderes müfritleri bir kena- ra ıtmelıdır Millet DP. yi her şey- den evvel Demokrasiyi yerleştirsin diye iş başına getirdi. Ona çalıştığı- nı ispat ettiği müddetçe parti, de- mokratik usullerle iktidarda kalma şansını arttırır, müddetini uzatır. Realist olanlar, 11 lerin gurubudur. Müfritlerinki değil.. Menderes gıbı bir devlet adamının bunu görme- mekte ısrarını anlamak hakikaten zordur. DP. için iktidarda kalmanın elbette ki bir ikinci yolu vardır. A- ma onun demokrasiyle alakası yok- - : Ibrel ters dönen bir saat ise şimdiye kadar görülüp işitilmiş şey değildir.